Bugün yardım paketlerinden çıkanları görünce, depremden sonra ikinci
kez sarsıldık. Kimseye inanamıyoruz artık. Bugün çok vurdular
yüreğimize. Ben çadırı faşist zihniyetin elinden zorla, güçle alabildim,
ama daha alamayanlar var ve hava çok soğuk. Sizden tek ricam iğrenç
faşist ayıpları duyurun!
Olay günü şahsım, ailemden önce, mahsur kalmış Batılı öğretmenleri
kurtardım. Bu yaptığım şey hayatıma anlam kattı, vicdanımı salıverdi. O
durumda din, ırk ayrımı yapmadık, düşünmedik, zaten yapmayız da, faşist
bile olsalar. Ama AKP hükümeti ve onun zihin mahkumları, Van’a ve
Erciş’e yardım etme değil, oylarını kurtarma çabasındaydı. Bunu gördük.
Hemen konuyu açayım size. Çadırlar şehrin 10 km dışında bulunan komanda
bölüğünde dağıtılıyor ve bunu almak için önce saatlerce kuyruk bekleyip
Kaymakamlık’a isim yazdıracaksınız. 5 saat bekledikten sonra
yazdırdığınız isimler okunacak, ve artık arabası olan komandoya
gidebilir o kağıt parçasıyla! Yoksa yayan gidiyor insanlar yağmurun
altında ve yine 5-6 saat bekledikten sonra çadırı veriyorlar. Yeni bir
sorun, bu kez de çadırı eve getirecek araç yok! Anlayacağınız yardımı
gözümüze sokuyorlar ama ne anlatmaya çalışıyorlar burda tam anlamadık…
İsyan çıkardık, ‘Neden mahalle mahalle dağıtmıyorsunuz?’ dedik,
‘Çadırları geri alabilmek için’ dediler. İkinci bir konu da, AKPli vekil
burda ilk kendi yakınlarına ve oy verenlerine dağıttı çadırları.
Sivillerden gelen yardımlara da ordu el koydu bunun sebebi de yardım
orginizasyonunu Çelebibağ Belediyesi’ne bırakmak istememeleri, çünkü
Çelebibağ Belediyesi BDP’nindir.
Canlı yayın Tvleri sadece enkazları gösteriyor ve Kızılay çadır
kentini kameraya alıyor. Köyler ve mahalle araları hiç iyi değil. Bazı
dernekler gösteriş için bu canlı yayın yapan Tv
araçlarının yanında duruyorlar. Mahalle içine giren yok. Burda göze
çarpan en çok Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin yardımları, kendileri
mahallemize kadar geldiler, ama TVlerde yoklar.
Kaymakamlık ve komandonun önünde sırada bekleyen binlerce insan vardı
akşamüzeri, yağmurun altında. Kesinlikle ihtimal vermiyorum hepsinin
aldığına. Enkaz başında iken (bugün) polisin biri kaldırımda başka bir
polisle konuşuyordu. “Bunlara yardım etmeyeceksin, kendi hallerine
bırakacaksın’ diye başlayan cümle sırtını döndüğünden yarım kaldı,
duyamadım…
Yıkıntılardan oluşan tozdan dolayı başım dönüyor iyi
yoğunlaşamıyorum, kusura bakmayın ama dediğim gibi bu kurtarma tamamiyle
ideolojiden kurtarma çabaları. Çok duygulanıyorum Güneydoğu’dan gelen
yardımları görünce, tabii sivil kurtarma timlerinin de hakkı var. Deprem
günü Dicle Üniversitesi’den bir grup Sosyoloji ve Tıp öğrencisi kendi
imkanları ile Erciş’e gelmişler, bugün onlarla tanıştım. Bize yardım
ettiler. Rektörlük onlara araç vermemiş, otoparkta onlarca aracı
olmasına rağmen. Ben de onların bu duyarlılığını karşılıksız bırakmadım.
Çevre illerden gelen siviller arabalarına ne bulmuşlarsa doldurmuşlar
gelmişler, yemek karavanı bile. İnanın burda olsanız duygu selini siz de
anlarsınız. Hayatımda ilk kez ceset gördüm. İlk kez bir ceset dışında,
onlarcasını gördüm. Bir de cesetlerin feci halini. Psikolojim bozuldu
bu duruma, enkaza bakıp duruyorum günlerdir.
Bu duruma çok içerleniyorum çok, yapmacık gibi burda herşey,
hükümetin amacı Van’ı değiştirmek, burda gelecek seçimler için bir
savaş var. Acı olan bir başka şeyse, bazı vicdansızların çadırları bir
şekilde birinden alıp kamyonetlerin sırtında mahalleleri dolaşıp çadırı
olmayanlara 150tl karşılığında satmasıdır. Askeriyenin kontrolünde olan
bu çadırlar nasıl oluyor da bu kadar çok miktarda vicdansızların eline
geçiyor, soru işareti…
Şuan bunları anlatırken bile artçı depremler oluyor, çadırda olmamıza
rağmen dışarıya kaçıyoruz, kimi şiddetli artçılarda. İlk gün araçlarda
yattık. İkinci gün bahçedeki çardakta kaldık. Bugün çok şükür çadır
alabildik.
Prefabrik tuvaletler gönderdik dediler Tvlerde Bakan’lar. Ben bugün
çok aradım şehir merkezinde 1 tane bulamadım. Nereye konuldu bu wcler
lütfen ilgili makamlardan bilgi alır mısınız? Kadınlar için bu durum
daha da zor, korkudan eve de giremiyorlar..
Son olarak PTT kargolarında taş, çakıl, tahta görünce ilk önce “bize
inşaat için yapı malzemeleri mi gönderiyorlar” diye düşündük, ama daha
altta bayrağı görünce yıkıldık.
Amed News Agency
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder