Kütahya'nın Emet ilçesi, Kürt inşaat işçilerinin ilçeden
kovulmasından sonra güne sakin başladı! Emet Beldediye Başkanı Mustafa
Koca böyle diyor. Kürtler gitti, Emet sakin. Ama Kürdistan'daki sömürge
memurları, tetikçiler, JİTEM elamanları, vali, kaymakam, komiser, Türk
İslam sentezinin devlet görevlileri Kürt şehirlerini terk etmiyor.
Etmezler. Kürtler son yıllarda Akdeniz, Ege ve Karadeniz'in bir çok il
ve ilçesinde saldrıya uğradı. Uğrarlar. Türk devleti, Türklerindir. İşi
sadece Türk yöneticilerine hizmet olan Kürtlerin her zaman yalnızca
kovulma hakları vardır.
Avrupa'da Türklükten dolayı sürgüne çıkarılmış herhangi bir Türk
tanıyor musunuz? Yoktur böyle biri. Fakat Avrupa, sürgüne çıkarılmış
Kürtler, Ermeniler ve Süryanilerle doludur.
TC, Türk İslam kadrolarına ve Kemalist diktatörlere servis yapmakla
yükümlü bir krallıktır. Siz buna rahatlıkla Türkiye Cumhuriyeti Krallığı
diyebilirsiniz.
Bazı yazılarımda ara sorular sorarım. Sayısı yirmi milyon olduğu
söylenen Alevilerin herhangi bir kitapta adı geçiyor mu? Maaşı devlet
tarafından karşılanan herhangi bir Alevi din görevlisi var mı?Yoksa bu
nasıl oluyor? Yirmi miyon Alevi, Sünni imamların maaşını ödemekle
görevlidirler. Ama Aleviler Türk devletine bizim devletimiz demeyi
sürdürüyorlar.
Neden sayısı yirmi miyon olduğu söylenen Kürtlerin kendi dillerinde bir ana okulları yoktur?
Fakat Kürtlerin hala büyük bir kesimi, dilini yasaklayan bir devlete
devletim demeyi sürdürüyor. Bu nasıl olur? Demek ki, oluyormuş.
O zaman bu devletin adı krallık da değil. Çünkü bir çok krallıkta halklar ve dinler belirli özgürlükler yaşamışlar.
Türk devletinin dinsel, siyasal ve etnik sorunları İran, Irak ve
Suriye'ninkinden de ağırdır. Üstelik bir buçuk milyon Hıristiyan
Ermeniyi katlettiği için de soykırım ve katliam sanığıdır.
Siz hiç herhangi bir karakolda ben solcuyum diyen bir polis veya
komiser adı duydunuz mu? Duyamazsınız. Polislerin ve komiserlerin hepsi
sağcıdır, Türk milliyetçisidir. Ve böyle olmak zorundadırlar.
Nasıl oluyor demeyin. Türk devleti, Türk sağcılarından, Türk
İslamcılarından ve Türk milliyetçilerinden oluşma bir Tür Türk
krallığıdır.
Devletin bileşimi itibarıyla TC krallığı, Osmanlıdan da geridir.
Ama yaşamaktadır. Ona yaşam suyunu en çok da Kürtlerden, Alevilerden, liberal geçinen solculardan devşirilenler vermektedir.
Türk devletinin sorunlarının Suriye'den daha ağır olduğunu bilmesine
rağmen Suriye'ye Türk müdahalesini savunan Cengiz Çandar gibi
gazeteciler Türk krallığının öne çıkardığı bilinç bulamaçlarıdırlar.
Kürtlerin toptan kovulduğu Emet, güne Türk sükunetiyle başladı. Kaymakam ve belediye başkanı böyle diyor.
Türk İslam topluluklarının ayaklandığı her yerden Kürtler kovulmak
zorundadır. Sistemin yetiştirdiği nesiller artık sokağın hakimidirler.
Sokaklarda kimlerin yaşayıp yaşamayacağına onlar karar vermekte,
saldırıya uğrayanla saldırgan arasında hakem numaraları çeken devlet,
kovulanların şehirden güvenilik içinde çıkmasını sağlamaktadır.
Kovulanların ve linçten canını zor kurtaranların şehirden güvenlik
içinde çıkarılmasını devletlik sanan Türk devletinden, sayıları
onbinlerce olsa da ırkçı saldırganlığı cezalandırmasını beklemek elbette
aptallık olacaktır.
Sivas Katliamı davası zaman aşımından düşürüldü. Kürtler ve diğer
muhalifler için zaman aşımı diye bir şey olmaz. Zaman aşımı kavramından
yalnızca memleketi ölüm tarlasına çevirmiş dinci ve Türkçü katiller faydalanır. Zaman
onlar için çabuk geçer. Hapishane kapıları üstlerine hiç kapanmaz.
Emet belediye başkanı, korkulacak bir şey yok diyor, Kürtler gitti, şehir eski sakinliğine kavuştu.
Pek uzak olmayan bir zamanda, özgürlük kıskacı, soykırım ve katliam
suçlusu Türk devletinin kirli solunum yollarını dağıttığında Türk
şehirlerinde bunun acısının Kürtlerden çıkarılacağını iyi biliyoruz. Bu
bir yazgıdır, yaşanacaktır, uyduruk değerler üzerinde sağlanmış Türk ve
Kürt birliğinin pek uzak olmayan bir zamanda sönen bir yıldız gibi
dağılıp gideceğini çok kişi bilmektedir.
Emet güne Kürtlerden arındırılmış Türk sakinliğiyle başlamış.
Başlar...
Su, yüz derecede kaynar.
Doksan dokuzuncu dereceye kadarısı biriktiren su, yüz derecede
patlar. Suyun kaynamasıyla, toplumun kaynaması arasında çok sıkı bir bağ
var.
Emet, suyu ısıtan derecelerden biridir.
Tarlalardan, köylerden, kasaba ve şehirlerden kovulan bir yaşam yaşam sayılmamalıdır.
Zaten bundan dolayı da Irak, Suriye ve İran'dan sonra sıra Türkiye'ye gelecektir.
Kürdistan'ı gasp etmiş dört devletbirbirine ne çok benziyor değil mi?
Yazgıları da benzeşecektir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder