25 Ağustos 2012 Cumartesi

'Özgür Suriye Ordusu Alışverişini Batı Kürdistan'da Yapıyor'



Paris - Fransız basın ajansı AFP, "Suriye Kürtleri kaderlerini ellerine almaya çalışıyor" başlıklı bir haberde Batı Kürdistan’daki gelişmeleri yazdı. Haberde, Suriye Özgür Ordusu üyelerinin Batı Kürdistan’a ancak silahsız olarak girebildiği belirtildi.

AFP’nin haberi şöyle:

Suriye’nin kuzeyindeki Kürt kenti Afrin’e giden yolda sarı, kırmızı, yeşil Kürt bayrağı diken silahlı insanlar Suriyeli hemşerilerini, savaşın yıkıntılarından kaçan Arap kadın ve çocukları taşıyan araçlardan oluşan bir konvoyun geçişine izin veriyor.

Bu yol kontrol noktası, Kürtlerin yaşamının, Mart 2011’de Başar El Esad Rejimine karşı devam eden ayaklanmanın başından bu yana ne kadar değiştiğini gösteriyor.

Görevdeki bu insanlar açık bir şekilde Kürtçe konuşuyorlar ve ceketlerinin üzerinde PKK yöneticisi Abdullah Öcalan’ın resmi var. Türkiye’de tutuklu Kürt isyanının şefinin fotoğrafı Afrin’deki tüm duvarların üzerinde ve dükkanların içinde var.
Kürtler ihtiyatlı bir şekilde ayaklanmaya katılırken, her şeyden önce bölgelerini, biraz daha güneylerinde Suriye’nin ikinci büyük kenti ve ekonomi başkenti Halep’i bir ayı aşkın bir süredir vuran bu şiddetten uzak durmaya çalıştılar.
Temmuz 2012 ortasında, Suriye ordusu Türkiye sınırı yakındaki Kürt bölgesinden çekilirken Şam’ı, Ankara tarafından terörist bir hareket olarak görülen Kürdistan İşçi Partisi’ne (PKK) birçok sektörü teslim etmekle suçlayan Suriyeli isyancıların sadık destekçisi Türkiye’nin öfkesine yol açtı.

Hükümet güçleri gerçi çekildiler ama güvenlik güçlerine ait ön cephesinde Devlet Başkanı Esad’ın portresinin olduğu bir karakol kalmaya devam ediyor.

Kontrol noktasında görevli 50 yaşındaki Fethi, “Onlar (Suriyeli askerler) binadan hiçbir zaman çıkmıyorlar. Su veya ekmek ihtiyaçları olduğunda bize sesleniyorlar, biz de onlara veriyoruz” diyor.

Özgür Suriye Odusu'na bağlı İsyancılara gelince, onların bölgeye girişine ancak silahsız olduklarında izin veriliyor. Fethi, “Tedarik için bize geliyorlar çünkü bizim dükkanlar ve pazarlar açıktır. Ama hiçbir silah taşınmalarına izin verilmiyor” diye belirtiyor.

Kent sakinlerinin Batı Kürdistan olarak adlandırdığı bu bölgede izin verilen tek silahlar, Kürt Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) militanlarının taşıdıklarıdır. Türkiye, PYD’yi PKK’nin bir uzantısı olarak görüyor. Fethi, Afrin’i ve bölgeyi korumak için kullanılan silahlardan bazılarının PKK’den geldiğini kabul ediyor ama bu örgütün sektörde bulunmadığına yemin ediyor.

Askerden firar etmiş 27 yaşındaki Halit, “Kuşkusuz PKK’yi davet etmek isterdik ama biliyoruz ki Araplar ve uluslar arası toplum PKK’yi terörist olarak görüyor, bu nedenle PKK’yi istemiyoruz ve onlar da bu kararımıza saygılılar” diyor.

Halep’in 40 km kuzeyindeki 50 bin nüfuslu Afrin’de Kürtler, ilk kez uzun zamandır beklenen otonomiyi tecrübe etmeye başladılar.

BİR “KÜRT DEVRİMİ”

Yeni kültür merkezinde 67 yaşındaki Cangwar, kadınlara Kürtçe okuma ve yazmayı öğretiyor. Cangwar, “Bize Kürtçe dilinde okuma ve yazmayı yasakladıkları için, gizli yapmak zorundaydık. Aramızdan birisi Kürtçe bir kitapla yakalandığında hemen hapse atılıyor ve işkence görüyordu” diyor.

Bu merkez ücretsiz olarak tarih, şiir ve Kürtçe müzik kursları da veriyor.

Kürt partiler koalisyonu ve bölgede gelişen belediye meclisleri üyesi Arif Şêxo’ya göre, bu yeni otonomi onlarca yıllık mücadelenin sonucu.

Şêxo, “Suriye devrimi bizim meşru haklarımız için verilen mücadelenin tamamlayıcısıdır ve isyan dursa bile, ki inanmıyorum buna, bizim devrimimiz sürecek” ifadelerini kullanıyor.

Rejim güçlerinin geri çekilmesinden bu yana, 365 mevki ve köyde, yerel sorunlarla ilgilenen 400 üyeli bölgesel bir meclis ile işbirliği içinde olan yerel komiteler oluşturuldu.

Şêxo, “Bu komite üyelerinin yüzde 40’ı kadınlardan oluşuyor. Bizim toplumumuzda, kadınlar tam bir özgürlükten yararlanıyor. Erkeklerle aynı işi yapabiliyor, istedikleri gibi giyinebiliyorlar” diye konuşuyor.

Bu yeni otonomiye ilişkin oluşan memnuniyete rağmen Şêxo, toplumunun bağımsız bir devlet arzulamadığı üzerinde ısrar ediyor.

“Biz her şeyden önce Suriyeliyiz. Biz Kürler için bir özerklik sistemi ve tüm ülke için demokrasi istiyoruz” diyen Şêxo, Irak Kürdistan’ını istedikleri Özerklik sistemine bir model olarak görmediklerini vurguluyor. 


ANF

Hiç yorum yok: