25 Ağustos 2012 Cumartesi

KCK: Antep Saldırısı AKP'nin İşine Yaradı


Behdinan - KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, Antep saldırını kınayarak, yaşamını yitirenlerin ailelerine ve Antep halkına başsağlığı diledi. KCK, “Kim tarafından yapılmış olursa olsun bu olayın sonuçları açıkça ortadır. Bu olay, savaş yürütmekte olan AKP hükümetinin işine yaramıştır” dedi.

20 Ağustos günü 9 kişinin ölümüne onlarca kişinin yaralanmasına yol açan Antep saldırısına ilişkin açıklamada bulunan KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, olaydan “derin üzüntü duyduklarını” belirterek saldırıyı kınarken, bu saldırı ardından AKP hükümetinin içine girdiği hesaplara dikkat çekti.

OLAYDAN DERİN ÜZÜNTÜ DUYDUK

KCK’nin açıklaması şöyle: “Ramazan Bayramı’nın ikinci gününde Antep'te gerçekleşen saldırı olayı tüm toplumumuzu yasa boğmuştur. Derin üzüntü duyduğumuz bu olayda yaşamını yitiren insanlarımızın ailelerine, Antep halkına ve halklarımıza başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Antep'te gerçekleştirilen vahim olaya ilişkin HPG Anakarargah Komutanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada bu olayla hiçbir ilgilerinin olmadığı kamuoyuna duyurulmuştur. Buna rağmen AKP devleti, olayın gerçekleştiği ilk saatten itibaren elinde hiçbir bulgu olmadan tüm çabasıyla bu olayı Hareketimize yıkma gayreti içine girmiştir.

TÜRKİYE KAMUOYUNUN DESTEĞİNİ DE ALMAYI HEDEFLİYORUZ


Oysa bugün sonuç alma aşamasına gelmiş bulunan Kürdistan Özgürlük Hareketi, tüm Kürt halkını kazanmak isteyen ve önemli oranda Türkiye kamuoyunun desteğini de arkasına almayı hedefleyen bir çaba içerisindedir.

Açık ki, böyle bir çaba içerisinde olan ve sonuç almaya kilitlenmiş bir hareketin böyle bir olayı planlaması mümkün değildir. Hareketimiz, özellikle sivil yerleşim alanları başta olmak üzere bayram günlerinde eylem yapılmaması yönünde tüm birimlere talimat vermiş ve 18 Ağustos günü yayınladığı bayram mesajında ise, “zorunlu olmadıkça bayram süresince çatışmalardan kaçınılacağını” kamuoyuna deklere etmiştir.

Bir savaş hükümeti olarak rol üstlenen AKP hükümeti, Kürt halkına yönelik düşmanca tutumunu bu olayı bahane edip ayyuka çıkararak Kürt Özgürlük Hareketine karşıt bir hamleye çevirmeye kalkışmış, Kürt toplumunu sindirmek, ürkütmek için faşist saldırıların önünü açarak siyasi linç kampanyasına dönüştürmüştür.

AKP ANTEP’TEKİ PROVAKATİF OLAYA SARILARAK KENDİSİNİ KURTARAMAZ

Göz göre göre 29 Aralık 2011’de Türk savaş uçaklarının vurması sonucu çoğu çocuk Roboskili 34 insanımızın hesabını hala vermeyen AKP hükümeti, Antep’teki provokatif olaya can simidi misali sarılıp savaş suçunu örtbas edemez, kendisini temize çıkaramaz. AKP, sistematik olarak yürüttüğü ve iktidarının geleceğini bağladığı savaş politikalarının üstünü Antep’teki olayla örtemez, sorumluluğunu gizleyemez.

ANTEP SALDIRISI AKP’NİN İŞİNE YARADI

Kim tarafından yapılmış olursa olsun bu olayın sonuçları açıkça ortadır. Bu olay, savaş yürütmekte olan AKP hükümetinin işine yaramıştır. Halkımızın haklı talepleri karşısında zorlanan AKP hükümeti, bu olaya dayanarak toplumsal desteği arkasına alıp şovenizmi körüklemek ve bir çıkış yapmak istemektedir. Açık ki, bu olaydan ülke içinde ve ülke dışında Türkiye'yi savaş sürecine sürükleyen AKP hükümeti sorumludur.

Herkesin acı duyduğu bu olayı kınadığımız gibi Kürt halkına, siyasi temsilcilerine ve parti teşkilatlarına dönük organize edilen faşist saldırıları, AKP’nin saldırı dilini, açıkça hedef gösteren düşmanca tutumunu da kınıyoruz. Bu, toplumsal iç çatışmaya sebebiyet vermek ve yeni ölümlere davetiye çıkarmaktır. Hem en sert dili kullanıp şovenist duyguları harekete geçirmek hem de toplumu sağduyuya davet etmek bir ikiyüzlülüktür.

İçerde ve dışarıda savaş konseptini adım adım uygulayan AKP hükümeti, Kürdistan Özgürlük Hareketini Suriye, İran mihverinde göstererek uluslar arası güçlerin hedefi; içerde ise Antep olayını kullanarak şoven-milliyetçi kesimlerin hedef haline getirmek istemektedir. Ortadoğu’da rol kapma peşinde olan AKP’nin izlediği siyaset, Türkiye’yi uçuruma sürükleyen, Ortadoğu’nun barışçıl geleceğini zehirleyen, halkların demokrasi mücadelesini darbeleyen, Kürt sorununun çıkmazını derinleştiren siyasettir.

HİÇ KİMSE KÜRT HALKINI FAŞİST LİNÇ KAMPANYALARI İLE KORKUTAMAZ

Bu durum karşısında tüm Kürdistan halkı, bulunduğu bütün alanlarda örgütlenmesini güçlendirmeli ve öz savunmasını geliştirerek savunma tedbirlerini almalıdır. Halkımız her yerde gelişebilecek olan şoven-faşist saldırılara karşı örgütlü yapısıyla meşru müdafaa hakkını kullanmalı, hiçbir saldırı karşısında geri adım atmayarak haklı özgürlük mücadelesini daha da yükseltmelidir. Hiç kimse Kürt halkını şiddetle, faşist linç kampanyalarıyla korkutamaz, teslim alamaz, yurtsever halkımızı özgürlük davasından vazgeçiremez.

DEVRİMCİ HAREKAT YÜKSELEREK SÜRECEK


Türk devletinin, Kürtleri statüsüz tutma politikasına, haksız, pervasız faşist saldırılarına karşı büyük bir fedakarlıkla gerilla güçlerimizin sürdürdüğü başta Zagros-Botan olmak üzere tüm Kürdistan'da sürdürülen devrimci harekatımız bundan sonra da yükselerek devam edecek, hiçbir provokatif olayın, haklı mücadelemize gölge düşürmesine asla müsaade edilmeyecektir. Tüm yurtsever halkımızı ve dostlarımızı, halkların kardeşliğinden yana olan bütün demokratik çevreleri; AKP'nin geliştirdiği katletme ve yaygın psikolojik savaş politikasına karşı demokratik çözüm ve barış mücadelesini daha güçlü yürütmeye çağırıyoruz.”


ANF

Hiç yorum yok: