16 Ağustos 2012 Perşembe

Bozan Tekin: 'Türk Ordusu Yenilmez' Efsanesi Çöktü


KCK Yürütme Konseyi Üyesi Bozan Tekin, Şemdinli ve Çukurca'’daki gerilla hakimiyetine dikkat çekerek ilk defa gerillanın bu kadar geniş bir arazide hakimiyet kurduğunu söyledi. Tekin, “''Kendini yenilmez olarak gören Türk ordusunun silahlı kuvvetleri tüm tekniğiyle, taktikleriyle yenildi” ''dedi. 

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Bozan Tekin, 15 Ağustos Atılımı’nın 28. yıldönümünde özgürlük mücadelesinin geldiği aşamayı değerlendirdi. 15 Ağustos’u kutlayan Tekin, ''“Bu tarihi adım büyük komutan Agit (Mahsum Korkmaz) öncülüğünde gelişti. Agit arkadaş şahsında tüm Kürdistan şehitlerinin özellikle de 15 Ağustos atılımının şehitleri önünde saygıyla eğiliyorum. Sözümüz intikam, Önderliğin ve Kürdistan’ın özgülüğüdür. Biz ancak bu yaşam ilkelerini koruyarak onları yaşatarak şehitlerimizin anısına sahip çıkabiliriz''” dedi.

‘BİR TÜRK DÜNYAYA BEDELDİR’ EFSANESİ ÇÖKTÜ

23 Temmuz’dan beri Şemdinli ve Eruh’taki gerilla eylemlerinin 15 Ağustos öncesi gelişmesinin tesadüf olmadığını kaydeden Bozan Tekin, ''“Bu kadar günde gerçekten ilk defa bu kadar geniş arazide HPG hakimiyetini kurdu. Kendini yenilmez olarak gören Türk ordusunun silahlı kuvvetleri tüm tekniğiyle, taktikleriyle yenildi. Burada sadece ordu yenilmedi, sadece ordu kırılma yaşamadı aynı zamanda ‘''bir Türk dünyaya bedeldir’, özellikle de ‘bu ordu yenilmezdir’'', öyküleri-efsaneleri yenildi. Esasta egemen Türk stratejisi burada büyük bir kırılma yaşadı. Tek devlet, tek ulus stratejisi tek dil, tek kültür, tek bayrak ki Kürtleri inkar eden yok sayan strateji kırılmıştır''” diye konuştu. 

‘BİR KARIŞ TOPRAK VERMEZLERMİŞ’, KİMİN ÜLKESİNİ KİMİNLE TARTIŞIYORSUN!

Tekin sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kırılma yeni değildir ama bu gün her yönüyle gözler önünde olan bir gerçeğe dönüşmüştür. Biliniyor ki egemen Türk devleti Kürt halkının yokluğu üzerinden, Kürdistan’ın yokluğu üzerinden kuruldu. Yani 29 Ekim 1923 tarihi aynı zamanda Kürt halkının yok edilme kararının verildiği tarihtir. Şimdi bu strateji yenildi. Kırıldı. AKP faşizmi Fethullah Gülenin geliştirdiği yeşil faşizm ki güncellenerek Kürt halkının kırılması planlanan strateji, fiziki kırma politikaları siyaseti yenildi. Yine bir zamanlar Tansu Çiller ‘''bir çakıl taşı bile vermeyiz’'' derken bu gün Tayip Erdoğan ''‘bir karış toprak vermeyiz''’ diyor. Başta biz şunu soruyoruz: ‘Sen kimin ülkesini kiminle tartışıyorsun?’ Burası bizim toprağımız, bizim ülkemiz. Türk devleti buraya gelmeden önce biz buradaydık. Onlar Orta Asya’dan gelip ülkemizi işgal ederek halkımızı köle yapmak istediler. Biz kimseden bir karış toprak, bir çakıl taşı istemiyoruz. Biz kendi topraklarımızda talan kültürünü kırmak işgalcileri kovmak istiyoruz. Bu toprakların üzerinde değil onlar gölgeleri bile kalmayacak. 

ORDUNUN İRADESİ KIRILDI

Şimdi HPG'’nin Şemzinan'’da geliştirdiği ve dalga dalga büyüyerek yayılan budur. İşgalciler bu toprakların üzerinde kalmayacak. Türk devletinin hiçbir şekilde Kürtlerin bir karış toprağında bile tek bir söz söyleme hakkı yoktur. Zulüm ve zorlarıyla bu toprakları işgal ederek Kürdistan’da kaldılar. HPG’'nin bu gün tarz ve yöntemini değiştirerek çok yönlü eylem planlarıyla geliştirmiş olduğu bu hamle Kürt halkının her yönlü özgürlüğünü hedeflemektedir. Biz de hareket olarak, hareketin yönetimi olarak bilindiği gibi önderliğimizin de dediği gibi Oslo'’da tartışma yaşandı. Protokoller kuruldu. Ama işgalci AKP Devleti ve Erdoğan bu protokolü bir tarafa bırakarak Önderlik üzerindeki tecritle Önderliğe geri adım attırmak istediler. Yine siyasi olarak geliştirdikleri operasyonlarla halka geri adım attırarak, askeri operasyonlarla da HPG'’yi kırmak istediler. Sri Lanka modellini bizi iradesiz kılarak Önderliğimize tecrit uygulayarak yaşatmak istiyorlar. Şimdi operasyon alanlarından geri çekilen biz değiliz, geri çekilen işgalcilerin kendileridir. Yine Hakkari valiliği yani işgalci zihniyetin valiliği bir açıklama yapmış ''“operasyon sona erdi”'' diye. Aslında operasyonu gerilla güçleri geri püskürttü. HPG’'nin kahraman duruşu zamanında gelişen devrimci müdahalesi yine Agitlerin izinde yürüyüşüyle vuruş tarzını geliştirdi. İşgalci Türk ordusunun iradesi bu alanda kırılmıştır. Bu küçümsenecek tek alanla sınırlı bir olay değildir.”

23 Temmuz’dan bu yana bazı alanların gerillanın denetiminde olduğunu yeniden vurgulayan Tekin, geçen bu süre içerisinde Türk ordusu geri püskürtülüyorsa bunun HPG güçlerine karşı zayıf duruşlarından kaynaklı olduğunu belirtti. 

Tekin şöyle konuştu: “Bu, HPG'’nin iradesi karşısında işgalci güçlerin yıkılışından başka bir şey değildir. İnsanın aklına şu soru da gelebilir ‘acaba taktik mi yapıyorlar? Ya da farklı bir amacı mı var bu geri çekilmenin?’ Eğer başka bir hesabı varsa da biliyoruz ki bu kadar geniş bir sahayı bir taktik geliştirmek için boşaltmamıştır. Şu da mümkün böyle bir tarzla biraz dağıtmaya çalışabilirler, ama bugünkü tarzımızla böyle bir taktikle dağılmamız mümkün değildir. Bugün elde ettiğimiz başarı Önder Apo'’nun İmralı'’daki direnişi, PKK'’nin başarısı, 15 Ağustos'’un zaferi, 15 Ağustos'un başarı ruhu bu döneme göre başarı, Agit ve Mustafa Yöndem'lere yaraşır kazanım ve Adil'lere göre yürüsek, kendimizi yenilersek tarz ve taktikte kendimizi geliştirirsek önümüz açıktır ve önümüzde durabilecek hiçbir işgalci güç yoktur. İşgalci güçler tekniklerinde ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar, Amerika ve İsrail’'den ne kadar gelişmiş teknik alıyorsa alsın, onların sınırlarını bizim fedai gücümüz ortaya koyar. Bunun en can alıcı örneklerinden bir tanesi de Eriş ve Andok arkadaşların fedai eylemleridir. İşgalci güçlerin hangi sınırlarını tanıdılar, yine Çelê'’deki eylem göz önündedir. Jîn ve diğer arkadaşların yaptığı eylemler, onların sınırlarını tanıdı mı? İşgalci güçlerin sınırları onlara engel oldu mu? Düşmanın teknik ve taktikleri gerillaların fedai ruhlarını ve kararlılıklarını etkiledi mi? Hayır. Özgürlük idealleri karşısında hiçbir sınır ve engel tanımadılar. 

Burada başta PKK militanları olmak üzere HPG komutanları ve özgürlük savaşçıları, Kürt gençleri, Kürt halkının kızları ve oğulları artık işgalci güçlerin etkisinden bağımsız düşünmeyi öğrendiler. Artık Kürt halkı kendi topraklarında işgalci güçlerin yaşamasını istemiyor. Kendi topraklarında artık düşmanın yaşamasına izin vermeyecek. Düşman o kadar katliam, zulüm ve zorbalık geliştirdi ki Kürt halkına yaşamı haram etti. Kürt halkı artık bu düşmanın ne sesini ne de rengini bu topraklarda görmek istemiyor. Önderliğin ilk günden oluşturmak istediği iradeli ve özgür Kürt kişiliğidir ki bu gün gelişen ve ayaklanan özgür Kürt ayaklanmasıdır. Bu gün bu düşünce ve felsefe PKK militanlarının beyin ve düşüncelerinde HPG güçlerinin felsefesinde yaşamaktadır. Önder Apo’'nun geliştirmek istediği özgür düşünce ve özgür kişilik felsefesi Kürt halkının yüreğinde yaşıyor. İnancımız ve umudumuz odur ki bu ruhla bu görüşle özellikle Batı  Kürdistan'’da gelişen devrim ki başarıyla devam ediyor, Ortadoğu'daki gelişmeler Önder Apo'nun yaşam çizgisi yine Önder Apo’'nun tarihi direnişi, şehitlerimizin fedai ruhu, halkımızın bu topaklarda özgür yaşama istemi bütün bunların hepsi hareketimizde bir kültüre dönüştü. Bu kültür de kendi fedai ruhunu oluşturuyor ve gelişiyor. Şitazın ve Oremar’da öne çıkan yine Şemzinan ve Eruh’ta, Pınarbaşı da gelişen bu ruhun kendisidir. İnanıyoruz ki 15 Ağustos atılımının 28. Yıl dönümünde o ruh Önder Apo’nun ve halkımızın özgürlüğünü getirecektir.


TÜM METROPOLLER EYLEM ALANINA DÖNÜŞTÜRÜLMELİ

15 Ağustos atılımının güncelliğini koruyan ve Şemzinan'’da başlayıp gelişmekte olan atılımın cevabı halk cephesinden de verilemelidir. Halkımız, gerillaların fedai eylemleri gibi radikal serhıldanlar yapmalıdır. Artık Kürt halkı gerekirse Botan’da, gerekirse Serhatta, Amed’de, Urfa, Antep, Maraş tüm metropoller eylem alanlarına dönüşmeli. Artık bilmelidir ki işgalci devletin özellikle faşist AKP hükümeti Kürtlere ilişkin olumlu hiçbir adım atmadı, atmayacak. Halkımız bunu görerek, bilerek ki, AKP Kürtlere hiçbir iyilik yapma niyetinde olmadığı gibi elindekileri alma çabasından vazgeçmeyecektir. Halkımız bunu bilerek bu bilinçle ayaklanmalarını örgütlemeli kendini güçlendirerek köy ve mahallelerini korumalı ve bir daha devletin hiçbir şekilde köylerimizi ve yerleşim alanlarımızı boşaltmasına izin vermemelidir. Sokaklarımızı ve mahallelerimizi boşaltamamalıdır. Topraklarımızı koruma esasları üzerinden özgürlüğünü koruyarak ayaklanmalarını geliştirmeli ve bilmeli ki Önder Apo’nun özgürlüğü, Kürdistan’ın özgürlüğü ancak serhıldanlarla elde edilebilinir. Eylemler ve özgür halk iradesi birleştiğinde özgürlük elde edilir. Halkımız her yerde her alanda bu bilinçle gerillayı serhıldanlarıyla tamamlamalıdır. Kürt gençleri de her zamankinden daha fazla sürece katılımını güçlendirmelidir. Bilmeliyiz ki fedailiği olmayan bir halkın, ordusu fedai olmayan halkın savunması olmayan halkın özgürlüğü de olamaz. Bizim halkımız özgürlüğü hak eden bir halktır. Bu topraklar bu halk özgürlüğe layıktır. Bizim kendi topraklarımızı korumak için, halkımızı korumak için, özgürlüğümüzü elde etmek için, Önderliğimizi özgürleştirmek için yine kendi topraklarımızın üzerinde özgür yaşamak için gençlerimizin her yerden ve alandan HPG saflarında yerlerini almaları gerekir. Bu esaslar üzerinden bir daha HPG'’nin tüm savaşçı ve Komutasını tüm alanlardaki özgürlük savaşçılarını, fedai ruhla, Agit, Zilanların ruhuyla, Nuda, Viyanların iradesiyle savaşıp direnen, Derweşlerin şahsında Eriş ve Andokların şahsında Jînlerde gelişen fedai ruh irade, inanç ve kararlılık düzeyini 15 Ağustos atılımının yıldönümü vesilesiyle selamlıyorum. Bir daha diyoruz ki “Ya özgürlük, Ya özgürlük””.


ANF

Hiç yorum yok: