31 Temmuz 2012 Salı

Yüksek Kürt Konseyi: Türkiye Kürt İradesini Tanımalı

Hewler - Batı Kürdistan’ı temsilen kurulan Yüksek Kürt Konseyi üyesi Aldar Xelil, Hewler’deki toplantılarında bayrak ve örgütlenme modelini tartıştıklarını belirtirken, Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Hewler ziyaretinde de gerekli yanıtı alacağını umduklarını söyledi. Suriye Kürtlerinin Türkiye için bir tehdit olmadığını belirten Xelil, “Türkiye Batı Kürdistan’daki Kürt iradesini tanımalı” dedi.

Batı Kürdistan Halk Konseyi (BKHK) ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi (SKUK) tarafından kurulan Yüksek Kürt Konseyi (YKK), Pazartesi gün Hewler’de toplanarak, bundan sonraki yol haritasını tartıştı. Bu toplantını yapıldığı sırada Batı ve Türkiye’nin desteğindeki Suriye Ulusal Konseyi (SUK) Başkanı Abdulbasıt Seyda da Hewler’deydi. Seyda’nın Kürt temsilcilerle görüşmek istediği belirtilirken, görüşme olup olmadığı öğrenilemedi. YKK üyesi Aldar Xelil, toplantıda yürütülen tartışmalar ve kararlar ile Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Hewler ziyaretini değerlendirdi.

HEWLER ZİYARETİNİ BARZANİ İSTEDİ

ANF Kürtçe servisine konuşan Xelil, Davutoğlu’nun YKK ile bir görüşme yapmasını beklemediklerini söylerken, Federal Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani’nin talebi üzerine Hewler’e ziyarette bulunduklarını söyledi. Xelil, Hewler’deki toplantıda Yüksek Konsey’in daha önce aldığı kararların uygulanması ve bundan sonra izlenecek yolun ele alındığını söylerken,

BKHK ve SKUK arasında ittifakın kurularak, Yüksek Konsey’in kurulması kararının alındığı Temmuz’un ikinci haftasındaki Barzani ile yapılan toplantıdan sonra, üçüncü kez toplandıklarını ifade eden Xelil, Batı Kürdistan’da yaşanan gelişmeleri değerlendirirken, “Kürtlerin bölünmeyi istediği” yönünde yaratılan algıya tepki gösterdi.

Xelil, “Biz bu konuda bir açıklama yaptık. Dedik ki, Kürtler komşuları için tehdit değildir. Kürtlerden çevresindeki komşularına zarar gelmez. Yine Arap ve Suriye kamuoyunun da bilmesini isteriz ki, biz bölge için tehdit değiliz ve Suriye topraklarının parçalanmasından yana değiliz” dedi.

ORTAK BAYRAK

Toplantıda, Batı Kürdistan halkının taleplerinin de tartışıldığını ifade eden Xelil, “Rojava (Batı Kürdistan) Kürtlerinin ortak talepler etrafında buluşması gerekiyor. Yüksek Konsey Kürtlerin talepleri üzerine durdu. Özellikle de Batı Kürdistan için ortak bir bayrak konusu ele alındı. Zira diğer parçalardaki bayraklar sorun yaratıyor. Biz Kürdistan’ın diğer parçalarını da bir görüyoruz ama diğer parçaların bayraklarının taşınması komşu ülkeler tarafından farklı değerlendiriliyor. Diğer parçaların, Batı Kürdistan’a müdahalesi gibi bir algı oluşturuyorlar. Biz de diyoruz ki, Batı Kürdistan’ın kendisine has bir politikası vardır. Gerçek budur. Buna karşın, halkımız duygu boyutunda birbirine bağlıdır. Rojava’nın bir kimlik ve bayrağa sahip olması gerekiyor” şeklinde konuştu.

İLETİŞİM SÖZCÜSÜ

Tartışılan diğer konuların ise Batı Kürdistan’da oluşturulacak örgütlenme modeli ile Yüksek Konsey’in alt komitelerinin kurulması olduğunu belirten Aldar Xelil, “Örneğin, bundan böyle komünikasyon sözcülüğünü Sayın Ehmed Sileman yapacak” dedi. Xelil, maliye ve diğer alanlara ilişkin komitelerin de kurulduğunu söyledi.

TÜRKİYE’NİN MÜDAHALE HAKKI YOK

Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun bugün öngörülen ziyaretine ilişkini de değerlendiren Xelil, Davutoğlu’nun Batı Kürdistan’daki durumdan duydukları rahatsızlığı iletmeye geleceğini söyledi.

Davutoğlu’na gerekli cevabın verileceğine inandığını belirten Xelil, “Batı’da (Suriye Kürdistan’ı) Kürtler var, müdahale yapılmamalı. Batı Kürtleri de Türkiye’nin içişlerine karışmıyor. Türkiye Batı Kürdistan’daki Kürtlerin iradesini tanımalı. Erdoğan nasıl ki Başar Esad’dan Suriye halkının iradesine saygı göstermesini istiyorsa, biz de Erdoğan ve Davutoğlu’na ‘Batı Kürdistan Kürtlerine müdahale etmeyin’ diyoruz. Zaten böyle bir müdahale hakkınız da yok” şeklinde yok.

DAVUTOĞLU’NA NE MESAJ VERİLECEK?

Xelil, Hewler’den beklentilerini ifade ederken, Davutoğlu’na şu mesajın verilmesini istedi: “Batı Kürtleri Türkiye için bir tehdit değildir. Batı Kürdistan Yüksek Konseyi zaten açıklama yaptı. Burada PKK’nin olmadığı söylenmeli. Batı’da sözkonusu olan Kürtlerin varlığıdır. Kendi hak ve özgürlükleri için mücadele ediyorlar. Bu da doğal ve meşrudur. Ona bunlar söylenmeli.”

Xelil, Federal Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani’nin, Davutoğlu’na Batı Kürdistan’ın Türkiye için bir tehdit oluşturmadığı ve kendilerinin de Batı’ya bir müdahalesinin sözkonusu olmayacağı yönünde bir mesaj vermesini umut ettiklerini belirtti.

AKP ÖNCE 25 MİLYON KÜRDÜN SORUNLARINI ÇÖZMELİ

AKP rejimine Türkiye’deki 25 milyon Kürdün sorunlarını önce çözmesi önerisinde bulunan Xelil, şöyle konuştu: “Biz Davutoğlu’nun Batı Kürdistan Kürtleri ile görüşme gerçekleştireceğine ihtimal vermiyoruz. Ama Türkiye herşeyden önce kendi içerisindeki Kürtlerin sorunlarını çözmeli. Orada 25 milyon Kürt yaşıyor ve inkar ediliyorlar. Kürtler orada bazı demokratik eylemler gerçekleştirdiğinde Erdoğan deliye döndü.”

Pazar günü Batı Kürdistan genelinde “Yüksek Konsey benim temsilcimdir” sloganı ile yapılan gösterileri selamlayan Xelil, bu gösterilerle Batı Kürdistan halkının herkese gerekli cevabı verdiğini kaydetti. Xelil, “Kürt halkı Batı Kürdistan’ın birliği için kararlıdır. Kürtler, Yüksek Konsey’in oluşturulmasından çok mutlu. Bu da omzumuzdaki yükün büyük olduğunu gösteriyor. Bu umudu karşılaya çabalıyoruz.”


ANF

Hiç yorum yok: