16 Haziran 2012 Cumartesi

AKP'de Gülen'e ''Hasret'' Rüzgarları: 'Bitsin Bu Sıla'

AKP-Erdoğan-Fetullah Faşizminin başaşağı gidiş sürecinin temel nedeni olan Kürt Özgürlük Mücadelesinin kritik noktaya varan artan baskısı, geniş kitlelere teşhir olma, Suriye'deki sürece, ABD tarafından Türkiye'ye ''kırmızı çizgi' belirlemesi yapılıp hızla askeri müdahaleye ''hazır ol'' talimatı verilmesi, askeri müdahalede Batı Kürdistan halkının  Özerklik temelinde geliştireceği büyük direnişin AKP-Fetullah ortak Stratejisi olan Neo-Osmanlıcılık'ı paramparça edeceği gerçeği üzerinden; Erdoğan ve Fetullah son dönemde aralarında artan iktidar ve çıkar çatışmasına  en azından geçici bir süre ara vererek önümüzdeki onyılları belirlemede çok kritik önemdeki bu tarihsel süreçte tekrar tam bir güç birliği oluşturma eğiliminde oldukları anlaşılıyor. Önce Erdoğan'ın daha sonra da  Bozdağ'ın peşpeşe Fetullah'a  dönüş çağrıları yapmaları; hızla aşınmaya, teşhir olmaya başlayan AKP-Erdoğan-Cemaat iktidarının düşüş sürecini en azından yavaşlatarak, 10 yıllık iktidar sürecinde her iki taraf için en önemli ve varlık yokluk kavgasının verileceği büyük kapışmada bu tarihsel eşiği aşmak için güçlü bir ittifak tazeleme çabası olarak ta değerlendirilebilinir. AKP-Erdoğan-Fetullah koalisyonu derin bir korku ve telaş içindedir. Ilımlı İslam'la maskelenmiş Irkçı-Turancı Neo-Osmanlı yayılma stratejisini oluşturan yeni ve eski Türk sömürgeci sermaye sınıfının hayallerini süsleyen tüm hedefler Kürdistan ve Ortadoğu'daki gelişmelerle yerle bir olmakla yüzyüzedir. Kürdistan Özgürlük Mücadelesinin ve Suriye üzerinden kopacak olan Ortadoğu fırtınasının geldiği son nokta olmazsa olmaz bir tarihsel değişim aşamasıdır. 1915'te Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı sonucu ağırlıklı olarak zamanın Emperyalist hakimi olan İngiltere tarafından yaratılan ve günümüzde ABD emperyalizmi ile devralınan Ortadoğu merkezli statüko artık sonuna gelmiştir ve kesin olarak değişecektir. Bir Fetullahçı Strateji olarak en  güçlü Emperyaliste(ABD) kendini pazarlayarak, yeterli olgunluğa/güce ulaşana kadar onun taşeronluğunu yaparak bölgesinde en önemli ''Model Ülke'' olma çabası, Erdoğan-Fetullah İttifakına bütün gücüyle bu sürece yüklenmeyi zorunlu kılıyor. Bu yüzden 1999 yılından beri Amerikan FBI'ı tarafından korunan çifliğinden, devletin neredeyse tümüne sızmış ve gölge hükümet olarak çalışan Cemaati yöneten ''İmam'' Fetullah'ın, Türkiye'ye dönerek kopacak olan fırtınada doğrudan ''Ordusu''nun fiilen başına geçmesi sözkonusu ediliyor. ''Sıla hasreti '' süslemeleri bunu gizlemenin incir yaprağıdır. Ancak mesele şu dur ki Fetullah Gülen bunu göze alabilir mi bilinmez!!! Ortadoğu'nun tümüne yayılma ihtimali büyük olan bu tarihsel süreç, yılları bulan hazırlık, planlama, örgütlenmeleriyle tüm tarafların geleceğini belirleyecek. Dört parçaya bölünmüş olan Kürdistan ve herbir parçasının bulunduğu Suriye, Irak, İran ve Türkiye  bu tarihsel süreçte kapışmanın da merkezi olacak. Bunu ne; CHP'nin AKP'yi kurtarma Planı olan ''Yol Haritası'', ne ''Seçmeli Anadil'' Dersi saçmalığı, ne sahte ''Ateşkes olacak'' söylemleri, ne ''PKK ile görüşmeler sürüyor'' yalanları, ne ''ABD de işin içinde, Güney Kürdistan Bölge hükümeti arabuluculuk yapıyor, silah bırakma da gündemde'' şeklinde son günlerde peşpeşe ortaya atılan Psikolojik Savaş palavraları bu değişimi engelleyemez. Bu söylemler,  AKP-Erdoğan-Fetullah Faşizminin çaresizce sonlarını uzatma, oyalayarak zaman kazanma, yıkılmaz bir sel olup üzerlerine akacak olan Kürt halk direnişini tereddütlerle zayıflatma, bilinçleri çarpıtma ve kafa bulandırma amacıyla oluşturulan birer yalan bombardımanı. Tarihin akışını engellemek mümkün değildir. Kürt Halkına takılan prangaların parçalanma zamanı gelmiştir. Keza Türk Ordusuna ait tanklar Suriye sınırında pozisyon almıştır bile... 
Erdoğan iktidarı ile Gülen cemaati arasında “iktidar savaşının” yaşandığı bir sırada, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ Fethullah Gülen’e mesaj gönderdi: “Arzumuz bu hasreti bitirip gelmesidir.”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Perşembe günü, "Sıla hasreti çekenleri aramızda görmek isteriz" şeklindeki mesajı ardından, bugün de Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'dan aynı nakaratı tekrarladı.

Bozdağ, Türkiye’deki özellikle Kürtler ve muhaliflere yönelik bir çok polisiye operasyonun arkasındaki güç olarak görülen ve ABD’nin Pansilvanya eyaletinde yaşayan Fethullah Gülen'e “Arzumuz bu hasreti bitirip gelmesidir” mesajını gönderdi.

Bozdağ, " Türkiye'nin değerleri Türkiye'de hizmete devam etmelidir" diye ekledi.

Hiç yorum yok: