11 Nisan 2012 Çarşamba

‘Ortadoğu’da Asıl Tehlike Türkiye’dir’

Türkiye’de AKP’nin siyasal iktidarı ele geçirmek için takındığı “özgürlükçü” maskesinin, Türkiye’yi tehlikeli ve islami bir rejime dönüştürdüğü geç de olsa farkedilmeye başlandı. İsviçre basınıda ve en ciddi uluslararası basın organlarında son günlerde yapılan yorumlar, AKP’nin maskesini de artık takma gereği duymadan, Türkiye’yi islami bir ülkeye dönüştürdüğünü kabullenmeye başladıklarını gösteriyor.

Uluslararası finans çevrelerinde etkili olan ve önemsenen İsviçre Credit Suisse Bulletin dergisine bir değerlendirme yapan Ortadoğu uzmanı Peter Scholl-Latour Arap dünyası ve Türkiye’ye ilişkin yaptığı bir değerlendirmede, artık batılı değerlerin Arap ülkelerinde hayat bulmasının mümkün olmadığını kabul edilmesi gerektiğini ve kendisinin de buna ikna olduğunu belirterek, Suriye konusunda da çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. “Suriye’de neler olduğu tam bilinmiyor. Şii azınlık iktidardan düşürülürse, ülkede Şiiler  katliamlardan geçirilecek. Esad rejimini Hristiyanlara da hayli hoşgörülü davranıyordu” dedikten sonra Türkiye hakkında şu değerlendirmelerde bulundu. “Türk Başbakan Erdoğan neredeyse tamamen laikliği yürürlükten kaldırılmıştır. Türkiye’de yeniden İslamlaştırma olacaktır. Batının umduğunun aksine Türkiye demokratik değildir.”

Luttwak: Asıl tehlike El Kaide değil, Türkiye’dir

Bundan kısa süre önce İtalya’nın Udine kentinde bir konferansa konuşmacı olarak katılan ABD’li ünlü Siyaset Bilimcisi ve Ekonomist Edward Luttwak, “Biz hayaletlerle uğraşırken, gerçek tehlikeyi Türk hükümeti temsil etmektedir” dediğinde, kimse Luttwak’ı önemsememiş ve ne demek istediğini de anlamaya çalışmamıştı. Luttwak, El Kaide’nin yeni lideri Ayman al-Zawahri’nin 11 Eylül konuşmasını da gündeme getirerek, “Her zaman bir müslüman ısınıyor ve El Kaide’nin varlığını hissettirmek için sesini yükseltiyor. Ama gerçek anlamda El Kaide müslüman bir tehlike değildir. Bugün Müslüman bir tehlike görmek istiyorsanız bu Türkiye hükümeti tarafından temsil edilmektedir” demişti. “Türkiye Arap baharında aktif rol almaya çalışıyor. Bu ortadoğu dengelerinde uçurumların büyüdüğünü gösteriyor. Aynı Türkiye kendi Kürt vatandaşlarını öldürüyor, modern Türk müslümanlarını bastırıyor ve modern olmayı suç sayıyor” dediğinde birçok kişi konunun abartıldığını düşünüyordu.

Diğer İsviçre gazeteleri Tages Anzeiger, Neu Zürcher Zeitung’da Türkiye’nin Suriye, İran konularında gittikçe önce çıkan tavır ve kararlarını haberlerine taşıdılar. Bütün bu haberler yan yana getirildiğinde Türkiye’nin Ortadoğu dengelerinde artık taraf olduğuna dikkat çekildi. Haberlerin satır aralarında ise emperyal niyetlerin bilindiğine de vurgular yapıldı. Yani hem ABD’nin kendi adına yönlendirdiği, çatışmalara taraf kıldığı bir ülke, hem de bu fırsatı İslami-Sünni  Türkçü emperyal niyetlerine kullanmak isteyen bir ülke. Başka da dikkat çekilen bir konu, Türkiye’nin Suriye’ye saldırdığı kadar, İsrail ile sessiz yakınlaşması. Bu sessiz yakınlaşmanın İran ve Suriye karşıtlığı üzerinden pekiştirildiği de dikkat çekilen başka bir konu. Bütün parçalar yan yana getirildiğinde Luttwak’ın asıl tehlikenin El Kaide değil, Türkiye olacağı öngörüsünün hiç de boşa söylenmediği önümüzdeki günlerde daha iyi anlaşılacak gibi gözüküyor.

ALİ ÖZŞERİK

Hiç yorum yok: