5 Mart 2012 Pazartesi

Belçika Roj TV Belgelerini Türkiye’ye Verdi


ANKARA - Belçika Adalet Bakanlığı’nın, 2010’da 5 ayrı kentte Kürtlere ait ev ve kurumlara yaptığı baskınlarda el konulan Roj TV’ye ait belgeler ile bilgisayar belleklerini Türkiye’ye verdiği bildirildi. Böylece Belçika’nın Kürtlere yönelik düzenlemiş olduğu baskınların Türkiye ile ortaklaşa gerçekleştirildiği bir kez daha kanıtlanmış oldu.

Belçika, Kürtlere yönelik adli soruşturmalarda bir skandala daha imza attı. Belçika Adalet Bakanlığı’nın, Mart 2010’da ülke çapında Kürtlere yönelik gerçekleştirilen baskınlarda el konulan belgeleri Türkiye’ye verdiği ortaya çıktı.

4 MART'TA ÜLKE ÇAPINDA BASKINLAR

Belçika polisi 4 Mart 2010’da, aralarında Roj TV stüdyoları ile KNK binasının da bulunduğu 5 ayrı kentte 25 ev ve kuruma baskın düzenledi. Çok sayıda gazetecinin gözaltına alındığı baskınlar sırasında Roj TV stüdyolarında birçok belge ile onlarca bilgisayar belleğine el konuldu.

Brüksel savcılığının talimatı ile gerçekleştirilen baskında Roj TV stüdyolarında birçok teknik araç tahrip edilerek, 1.2 milyon Euro tutarında maddi zarar verilmişti.
SAVCI PKK SORUŞTURMASI DEMİŞTİ

Kürtlerin sert tepkisine yol açan, haftalarca devam eden Belçika’ya karşı protesto gösterilerinde, soruşturma ve baskınların Türk devletinin Roj TV’yi kapatmaya yönelik girişimleri kapsamında gerçekleştiğine, siyasi bir operasyon olduğuna dikkat çekilmişti. Yoğun tepkiler üzerine açıklama yapma zorunda kalan Belçika savcılığı, operasyon ve baskınların Roj TV’ye yönelik olmadığını, Belçika’daki PKK faaliyetlerine yönelik olduğunu ileri sürmüştü.

BELGELER DANİMARKA MAHKEMESİNDE

Ancak Belçika savcılığının söz konusu baskında el koyduğu belgeleri Roj TV’nin kapatılmasına ilişkin dava açan Danimarka savcılığı ile paylaştığı, Kopenhagen’da görülen dava duruşmalarında açığa çıkmıştı.

BELGELER TÜRKİYE'YE VERİLDİ

Milliyet gazetesinin bugün geçtiği bir haberde, Belçika Adalet Bakanlığı’nın söz konusu baskında el koyduğu belgeleri Türkiye’ye de vererek bir skandala daha imza attığı öğrenildi.

Habere göre Türkiye Adalet Bakanlığı Belçika’dan söz konusu baskında el konuşan tüm belge, doküman ve bilgisayar belgelerinin kendilerine verilmesini istedi. Bunun üzerine Belçika Adalet Bakanlığı, çok sayıda belge ve doküman ile bilgisayar ana belleklerinin kopyalarını özel kurye ile Ankara’ya gönderdi. Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı vekilliğinde görevli savcı Şemsettin Özcan’a teslim edilen söz konusu belge ve bilgisayar ana bellekleri, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde incelemeye alındı.
KCK'DEN TUTUKLANANLARA KARŞI KULLANILACAK


Haberde, 2009 yılında ''KCK adı altında başlatılan soruşturma ve operasyonlara ‘ek delil oluşturabilecek yeni bilgiler’ saptandığı'' belirtilmesi dikkat çekti. Böylece Belçika sadece bu ülkede yaşayan Kürtler ve çalışmalarıyla ilgili bilgileri Türkiye ile paylaşmakla kalmadı, aynı zamanda Türk makamlarının KCK operasyonları kapsamında gözaltına alarak tutukladığı yüzlerce kişiye yönelik ‘delil yaratma’ operasyonuna da yardımcı olmakla bir skandala daha imza atmış oldu.

MED TV DAVASINDA BENZER SKANDAL AÇIĞA ÇIKMIŞTI

Belçika daha önce MED TV davasında da benzer bir skandala imza atmıştı. Eylül 1996’da ilk Kürt televizyonu MED TV’ye ait stüdyolara baskın düzenleyen Belçika polisi stüdyonu harabeye çevirirken, çok sayıda gazeteci ile misafiri gözaltına almıştı.

TÜRKİYE İLE ANLAŞMA

Baskın ardından dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, MED-TV’ye yönelik baskının Belçika ile ortak yapıldığını söylemişti. Ağar’ın ortak baskınla ne kastettiği ise bir yıl sonra açığa çıkmıştı. Belçika De Morgen gazetesi, 1997 yılında manşetten verdiği bir haberde, Med-TV baskınının Mehmet Ağar ile Belçikalı Emniyet teşkilatı üst düzey yetkilisi General Derider arasında yapılan anlaşma gereği olarak yapıldığını yazarak, anlaşma metnini olduğu gibi yayınlamıştı. Haberden kısa bir süre sonra Belçika parlamentosunun söz konusu dönemde Türkiye ile yeni polisiye anlaşmaların yapılmasını yasaklamasına rağmen anlaşmanın yapılmış olmasından dolayı General Deridder görevden alınarak Avrupa Polis Teşkilatı Europolis’e atanmıştı.
SAVCI YOLSUZLUK YAPTI, DAVA DÜŞTÜ

Skandal bununla da sınırlı kalmadı. Baskından yıllar sonra Med TV’ye yönelik soruşturmayı yürüten Brüksel savcısının rüşvet aldığı ortaya çıkmıştı. 26 Eylül 2009 tarihinde Belçika basınında, Med Tv davasını yürüten savcı Dirk Merckx’in 1996-1998 yılları arasında bir işadamının hesabı üzerinden Amsterdam’daki bir geneleve ödeme yaptığı ortaya çıkmıştı. Savcı Merckx’in ödemeler karşılığında işadamına yönelik vergi kaçakçılığı ve adli suçlara ilişkin şikayetlerin soruşturmaya dönüşmesini engelleme gibi ‘hizmetler’ sunduğu, bundan dolayı 2006 yılında UNODC’ye atandığı açığa çıktı.

Med TV davası ise 8.5 yıl sonra Brüksel mahkemesinde görülmeye başlanmış, ancak mahkeme dava dosyasında hukuki yanlışlık yapıldığı gerekçesiyle dosyayı geri çevirmişti. Dava azami zaman dilimi olan 10 yıl sürmesi üzerine düşmüştü.

ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok: