21 Kasım 2011 Pazartesi

Tayyip Erdoğan'a Savaş Gazı

Cahit Mervan

Bugün Kürdistan’ın bir çok merkezinde yine halk devletsiz bir Cuma namazı kıldı. Kendi diliyle ibadetini yaptı. Kendi diliyle dualarını söyledi. Birlik ve dayanışma çağrısı yaptı.

Sahte Müslümanlar ise bu mübarek günde de kin ve nefreti, ırkçılık ve Kürt düşmanlığını öne çıkarmada, yalan ve kara propaganda yapmakta hiçbir mahsur görmedi.

Hükümetin talimatıyla Kürtlere karşı birleşen ve her türlü kara propagandayı mubah sayan Türk basını bu kutsal günde de kirli manşetlerle okuyucunun karşısına çıktı.

İşte onlardan bazı örnekler…

Gülen cemaatinin yalancı ajansı olarak ün yapan Cihan Haber Ajansının yaptığı sözde bir araştırma, yine aynı cemaatinin resmi yayın organı Zaman gazetesinde manşete çıkmış. Zaman ‘Halkın yüzde 87’si yeni anayasadan umutlu’ manşetini atmış.

Ancak haberin alt spotlarına bakıldığın da bu araştırmanın aslında AKP hükümetinin Kürtlere karşı yürüttüğü kirli savaşı perdelemek için yapılmış çakma bir araştırma olduğu anlaşılıyor. Sözde halk AKP’nin ‘terörle mücadele’ politikasını da aynı oranda destekliyormuş. Zaman bu manşetin hemen yanında her zaman olduğu ‘talimatlar Kandil’den geliyor’ başlıklı yalan bir haber koymayı da ihmal etmemiş.

Türk hükümetinin kendi insanına, memuruna ne kadar önem verdiği, daha doğrusu hiç önem vermediği ise Haber-Türk gazetesinde manşet olmuş. HPG gerillaları tarafından alı konulan öğretmenlerin devlet tarafından maaşlarının ödenmemesini Haber-Türk ‘PKK kaçırdı maaşları kesildi’ sözleriyle manşete çekmiş. Hükümet dalkavukçuluğunda Gülen cemaatinin gazeteleriyle yarışan Haber-Türk bu manşetiyle istemeyerekte olsa Erdoğan’ın gözünde askerin, memurun 20 kuruşluk dahi öneminin olmadığını göstermiş. Doğrusu kullandığı resmi dili bir taraf koyarsak Haber-Türk ilk kez bir işe yaramış. Bir farkla ANF ve DİHA’nın ilk kez yayınladığı bu haberde kaynak belirtme gereği duymamış

Necmettin Erbakan'ın siyasi çizgisine ihanet ettikten sonra hızla tiraj kaybeden, 3-4 bin tiraja inen ve AKP’nin el atından beslemeye başladığı Milli gazete de bu mübarek Cuma gününde de yalan ve kirli bir manşetle okuyucunun karşısına çıkmış. Kürt hareketini karalama ve gözden düşürmek için her dönem iktidarların başvurduğu yalana Milli gazetede sahip çıkmış. PKK’yi Suriye rejiminin taşeronu olarak lanse etmeye çalışmış. Düzmece ve masa başında yapıldığı her halinden belli olan bu haberde, son günlerin modası gereği televizyonumuz ROJ TV’ye çamur atma da ihmal edilmemiş.

Erdoğan’ın emir eri gibi hareket edene Türk medyası Erdoğan’a bugünde ‘padişahım çok yaşa‘ türünden gaz vermeye devam etmiş. Hemen hemen bütün gazeteler ABD’nin önde gelen dergilerinden TİME’nin Erdoğan’ı kapak yapmasını birinci sayfalarına taşımışlar. Hürriyet, Milliyet, Taraf gazeteleri ise açıktan Erdoğan’a Suriye üzerine yürümesi için teşvik edici kışkırtıcı ve de gaz verici manşetler atmışlar.

'Müslüman kardeşler'in lideri Riyad Şifka’ya dayandırılan iddiaya göre Suriye halkı batı koruması yerine Türkiye’yi tercih ediyormuş. Konuya ilişkin Hürriyet ‘Türkiye gelsin’, Taraf ‘operasyonu Türkiye yapsın’, Milliyet ‘biri gelecekse Türkler gelsin’ manşetlerini atmışlar.

Osmanlının zulmünü yaşayan Suriye halkının ve Arapların Türkiye’yi isteyip istemediği ayrı bir konu olsa da Erdoğan hükümetinin Suriye konusunda da Kürtler üzerinden kirli bir pazarlık içinde olduğu ortaya çıktı.

Örneğin İngiliz Guardian gazetesi, ‘Esad karşıtı kanatta kalan Ankara'nın bu tavır değişikliğinde Washington'un baskısının ve Kuzey Irak'taki PKK kamplarına düzenlenen sınır ötesi operasyonlara göz yummasının payı olabileceğini’ belirtti.

Tabi ki Erdoğan’ın emir eri olan Türk basınında bu türden haberler yer almıyor. Çünkü onlar gerçek yerine yalan, doğru analiz yerine kara propagandayı tercih ediyorlar. Gerçeği yazacaklarına çıplak kralı giydirmek peşindeler...

Hiç yorum yok: