22 Kasım 2011 Salı

Katliamcı AKP Faşizmi

AKP iktidarı artık gizlenmeye gerek görmeden çok açık oynuyor. ABD-Fethullah desteğiyle kılıcını çeken AKP faşizmi önce Kürtlere karşı imha-katliam saldırılarını başlattı. Her türlü hukuk-insanlık dışı saldırılarla savaşı büyütüyor. Çelê katliamında kimyasal silahlarla katledilen gerillaların cenazeleri tanınmaz halde olduğu için hala Malatya morgunda teşhis edilmeyi bekliyor. AKP faşizmi katlettiği insanlara cenaze töreni yapılmasını bile yasaklıyor, acılı yakınlarına saldırıyor.

Aylardır her gün Qandil’in bombalanması AKP’yi kesmiyor. Sivil siyasetçilere karşı KCK tutuklaması adı altında saldırılar aralıksız sürüyor. 2009’dan beri tutuklananların yargılanmasını bırakın kimlik tespitleri bile yapılamıyor. Bu açıkça hukuk dışı bir zulümdür. Hukuk dışılık ve zulüm burada bitmiyor.

“Başkomutan” Erdoğan’ın “KCK operasyonlarına karşı çıkanlar da terörü destekliyor demektir ve sonuçlarına katlanacaklar” fetvasından sonra operasyonlar Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu gibi aydınlara kadar genişledi. Fethullah medyasına bakarsak daha da genişleyeceği ve bütün muhalifleri kapsayacağı anlaşılıyor. BDP’nin kapatılması ve milletvekillerinin tutuklanması bile konuşulur oldu. Ergenekon davasıyla bir kaç Ergenekoncu dışında gerçek Ergenekon’u saklayan ve onlarla anlaşan AKP tüm muhalifleri tasfiye çabasına girmişti. KCK tutuklamalarıyla da sivil Kürt siyasetini ve Kürt halkının özgürlüğünü savunan tüm demokrat siyasetçileri, aydınları susturma ve tasfiye etme çabasına girişmiştir. Bütün faşist diktatörler gibi AKP faşist çeteleri de her türlü muhalefeti hain, bölücü, dış güçlerin maşası vb. ilan ederek susturmayı birinci görev bellemiştir.

AKP diktası “Yurtta savaş, dünyada savaş” politikasıyla toplumdaki ırkçı-milliyetçi duyguları kışkırtmak, karşı çıkanları susturmak ve kendi diktasını sürdürmek istiyor. ABD’nin kendisine verdiği rol budur ve AKP faşizmi, ağanın gözüne girmek isteyen bir uşak gibi kendisini parçalamaktadır. İktidarda kalmasının tek yolu ve anlamı budur.

Ne var ki AKP faşizmi bütün faşist diktatörler gibi halkın gücünü görmemektedir. Fethullah medyasının palavralarına kendileri de inanmakta ve kadir-i mutlak olduklarını zannetmektedirler. Ekim ayında kuruluşu ilan edilen Halkların Demokratik Kongresi tüm ezilenlerin özgürlük özlemini ve bu özlem uğruna mücadele etme gücünü ortaya koymuştur. 12 Haziran seçimleri öncesi oluşturulan Emek-Özgürlük-Demokrasi bloğu halktan ve aydınlardan geniş destek gördü. Bu zemin üzerinde bütün ezilenleri birleştirme çabaları hızla güçlendi ve Halkların Demokratik Kongresi kuruldu. Artık ezilenler parça parça değil bir birlik halinde mücadeleyi yükseltmeye başladılar. Bu dönemde dört parçadaki Kürtler arasında da yakınlaşma arttı. Her parçadaki kazanımların da kayıpların da ortak olacağı gerçeği pratiğe döküldü.

Bu gelişmeler, ABD emrinde Orta Doğu kabadayılığına heveslenen AKP faşizmini korkutmaya yetti. Dışarıda kabadayılık yapmak için öncelikle içerideki muhalefeti susturmak derdine düştü. Halkların birliğini bozmak için önce Kürtlere saldırmıştı. Kürtleri PKK’ye karşı kışkırtmaya başladı. AKP’nin “Kürt kökenli” ajanları bu işe girişti. Fethullah medyası bu amaçla yalan haberlerle, hakaretlerle tam kapasite çalışıyor. HDK kurulunca bu defa da halkların özgürlüğünü ve eşitliğini savunan tüm aydınlara saldırmaya başladılar. “Terör örgütü üyesi olmasa da terör örgütünün lehine faaliyet gösterenler terör örgütü üyesi gibi cezalandırılır” diyen faşist TMK maddesi “taş atan çocuklardan” sonra şimdi de taş atmayan ama yazı yazan, konuşan tüm aydınlara, siyasetçilere uygulanıyor.

AKP faşizmi saldırganlıkta, imhada sınır tanımıyor. Bu katliamcı faşizme ancak halklarımızın birleşik gücü dur diyebilir. Halklarımız “İrademe dokunma, ben de KCK’liyim” şiarıyla meydanlara çıkıyor. Bu hafta sonu Amed ve İstanbul’da yapılacak mitingler çok önemlidir. AKP’nin askeri katliamlarına da, KCK operasyonu adı altındaki sivil soykırımlarına da, Wan’da göz göre göre yaptığı katliama da dur diyecek güç halkın kendi gücüdür. AKP çeteleri “Geçmişte görülmemiş kapsamda bir operasyon” diyorlar. AKP faşizmine dur diyecek ve bozguna uğratacak olan halklarımızın “Geçmişte görülmemiş kapsamdaki birliği, direnişi ve mücadelesi” olacaktır. Gün o gündür.

SUAT BOZKUŞ
suatbozkus@hotmail.com

Hiç yorum yok: