26 Kasım 2011 Cumartesi

Fetullah Gülen'in Dersim ve Alevi Düşmanlığı (VİDEO)


2 yorum:

INCEMEMED dedi ki...

"OSMANLI VARKEN DENGE VARDI, MUAZENE VARDI": O muazene feodal sistemin hakim olduğu o çağlarda, etnisite yerine vergi veren çok inançlı, çok uluslu tebaa nın makbul olduğu , ulus devletler yerine çok uluslu imparatorlukların hüküm sürdüğü bir düzen vardı. Gerek Osmanlı gerekse de diğer imparatorlukların boyunduruğu altında herhangi bir etnik grubun bağımsızlık için hiçbir gerekçesi zaten yoktu, bunun maddi şartları da oluşmamıştı. Kapitalist ekonomi , burjuva sınıfı , pazar kavgası ve milliyetçilik hareketleri imparatorlukların sonunu getirdi. Osmanlı da doğal olarak payını aldı. Fethullahın , meseleyi vurma- vurdurtma, sulh selamet, denge, "muazene!" ile açıklamaya çalışması cehaletini açıkça sergiliyor.

"ÇANAKKALE , KÖRFEZE GELME DE BİR HAÇLI SEFERİDİR": O zaman dünya çapında doğal tarihsel sürecin kaçınılmaz bir gereği ve sonucu olarak imparatorlukların dağılıp ulus devletlerin kurulması surecinde yine son derece doğal ve haklı olarak Balkan halklarının ve Arapların bağımsızlıklarını kazamasının hazmedilemesi ve elden çıkan toprakları tekrar işgal edebilmek için Alman kurukçuluğu yapıp, yoksul ve masum Anadolu halkının çocuklarının bedenlerini liman Paşa' ya etten siper ettiren Osmanlı Padişahının, devletinin , yöneticilerinin , "ölmeyi emreden" vicansız paşaların hiç günahı yok muydu?

Madem Körfez bir haçlı seferidir. Bunu söyledikten sonra kendini güvende hissetmek için gidip Haçlı nın kucağına neden oturdun??

"ARAPLARI ARKAMIZDAN VURDURTTULAR": Yani arapların kendi ulusal bağımsızlıkları için batı ile ittifak yapması caiz değil. Ama Osmanlı nın tekrar işgal edebilme gücü elde edebilmek için Almanlarla ittifakı caizdir..Yani o dillerini, dinlerini, kültürlerini benimseyip, kabul ettiğin Arapların kendi öz iradeleri yoktur.Kendi kaderlerine tayin hakkına sahip değildirler. Onların bağımsızlık mücadeleri olamaz, ancak , kullanılırlar ve " arkadan vurdurturulurlar!"

INCEMEMED dedi ki...

"BİZİM YÖRÜK ,TAHTACILAR" : Fethullah, Türkmen Alevilerin tamamını cahilce Tahtacılar olarak adlandırıp Dersim yani Kürt Alevilerinden ayrı tanımlıyor. Oysa sadece Ege ve Akdeniz bölgelerindeki yörük Aleviler, Tatacılar olarak adlandırılırken, orta Anadolu dakiler Abdallar , Kuzey Anadoludakiler Çepniler ve Sıraclar olarak adlandırılırlar. Bu adlandırmalar inaç farklarından Kaynaklanmaz. Tahtacı ve Abdallar için yaşadıkları bölgeler ve zanaatlarından kaynaklanırken Çepniler ve Sıraçlar boy adları ile anılırlar. Bunların hepsi, Kürt-Dersim Alevileri de dahil olmak üzere Güney Azerbaycan- Kuzey İran Kızılbaşları ile birlikte Anadolu Aleviliğine özgü , ocak , dedelik kurumu ve Cem, semah, gulbak gibi ortak ibadet ritüelleri takib ederler. 7 uluların Türkçe dilinde söylenen deyişleri Anadolu Aleviliğinin felsefesini yansıtır.

"ASLEN NUSEYRİ OLAN, ERMENİLERDEN , SÜRYANİLERDEN MEYDANA GELMİŞ TUNCELİ CİVARINDAKİ ALEVİLER" : Nusayriler Lubnan, Suriye başta olmak üzere ve varlığı kısmen de Türkiyede Hatay,Adana ve Mersine uzanan Arap Alevileri olarak tanımlanırlar. Anadolu Aleviliğine özgü , ocak , dedelik kurumu ve Cem, semah, gulbak gibi ibadet ritüelleri Arap Alevilerinde bulunmaz. Ayrıca Hacı Bektaş , Adal Musa gibi Anadolu aleviliğince ulu görülen isimler Arap Aleviliğinde yer almazlar.

Fethullah isim benzerliğine dayanak Nusayri (Arap Alevileri) ve Süryaniler (Tarihi Asurluların torunları ,sami irkından Hırıstiyan kavim ) arasında bağlantı kurarak, Süryanileri de hırıstiyan olmaktan başka bir ortak noktaları olmayan tamaman farklı bir kavim olan Ermeni lerle aynı görüyor. Ermeni ve Süryani kültür ve tarihleri hakkında hiçbirşey bilmeden bu toplumlara karşı düşmanlığını açıkça sergiliyor, çakma Mevlana !

"BUNLARDA NÜSEYRİ AKİDESİ VARDIR, ALLAH İNSANDIR , İNSAN ALLAHTIR" : Tanrı-insan yada insan-tanrı ilişkisi ise Dersim veya Kürt Aleviliğine özgü ya da ayırdedeci bir anlayış olmayıp Hallacı Mansur ve Nesimi tarafından dile getirilen ve Anadolu , Azerbaycan , İran ve Irak Alevi , kızılbaş, Türkmenlerince de benimsenen "Enel Hak" yani "tanrı benim" hümanist tassavufi anlayışını yansıtır.

Oysa Fethullah, kulaktan dolma bilgisi ile , Nusayri inacında yeralan "reankarnizm" yani ölümden sonra ruhun farklı bedenlerde yaşadığı inancı ile "Enel Hak" felsefesini karıştırıyor. Yine Nusayri lik hakkında hiçbir bilgisi olmadan Nusayri düşmanı olmayı başarabilmiş Fehtullah Efendi.

Fethullahın fitne-fesat ile halklar arasında düşmanlığı körüklemesi neye ve kime hizmet ettiğinin bir göstergesidir.