16 Ekim 2011 Pazar

Yaşasın Halkların Demokratik Kongresi!


  • Kongre girişimi 2 günlük tartışmaların ardından mücadele kararlarıyla yoluna devam ediyor. 

    Kongrede demokrasi sorunlarından emek hareketine, doğanın talanından, kadınların ve gençlerin acil taleplerinin savunulmasına kadar bir dizi karar aldı. Çok sayıda kesimin temsilcisinin katıldığı kongreyle ortak yürüyüş başlamış oldu. Kongre Girişimi bundan sonra yoluna Halkların Demokratik Kongresi ismiyle devam edecek.

    Kongre Girişimi bileşenleri bugünkü son oturumda program ve tüzük taslaklarıyla karar önerilerini de oyladı. Program ve tüzüğe ilişkin 2 gün boyunca yürütülen tartışmalarda ortaya çıkan eğilimler doğrultusunda taslaklara son hali verildi. Taslak olarak ortaya konan program büyük oranda kabul edilirken, çeşitli maddelerde değişiklik yapıldı, kadın hareketine ilişkin bölüm tümden değiştirilirken, ek maddeler de konuldu. Programın son hali, yürütülen tartışmalardaki değerlendirmeler de göz önüne alınarak seçilecek yürütme kuruluyla verilecek.

    MÜCADELE KARARLARI ALINDI

    Kongre Girişimi, önümüzdeki dönem ilerleteceği mücadele hattını ortaya koyan kararlar da aldı. Bu kararlar, kongre girişiminin bütün bileşenlerinin ortaklaştığı ve uygulanmasında sorumluluk alacağı kararlar olarak değerlendirilecek. Bu kararların başlıkları ise şöyle:

    * Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümü için mücadele,

    * Demokrasiyi kazanmak için mücadele (siyasi partiler yasası, 


    TCK, Anayasa, özel yetkili mahkemelere ilişkin mücadele),

    * Vicdani red ve antimilitarizmin savunulması,


    * Gençliğin sınavlar, eğitimin içeriği, anadilde eğitim gibi konulardaki temel taleplerinin ve mücadelelerin sahiplenilmesi,


    * Emek mücadelesinin son dönemde yükselttiği taleplerin sahiplenilmesi,


    * Sürmekte olan HES, termik santral, nükleer santral karşıtı mücadelenin desteklenilmesi ve taleplerinin takipçisi olmak, su sorunu, ekolojiyi ilgilendiren yasal çerçeveye ilişkin talepler, ekolojiye ilişkin anayasada yer alacak maddelere ilişkin çalışmalar yapmak, bu konuda bir merkezi miting düzenlemek,


    * Halklar ve özgürlükler: anadilde eğitim meselesini bütün halklar için tartışan, devlet arşivinin açılmasını içeren taleplerin desteklenmesi, bu konuda etkinlikler, atölyeler, kurslarla bu konunun değerlendirilmesi,


    * Füze kalkanının ülkemize yerleştirilmemesi için mücadele ve Ortadoğudaki gelişmelerde halkların taleplerinin desteklenmesi,


    * Altın aramada kullanılan teknolojik yöntemlerin yarattığı tahribata karşı mücadele,


    * 12 Eylül darbesiyle hesaplaşma,


    * 1915 Ermeni Soykırımının tanınması,


    * Kadına yönelik şiddete karşı  aktif mücadele, cinsiyetçiliğe, homofobi ve transfobiye karşı mücadele, barış mücadelesini yürüten kadınların birlikte mücadelesini oluşturmak için çaba sarfedilmesi,


    * Esnafın sorunlarına ilişkin mücadele,


    * Faili meçhuller ve toplu mezarların açığa çıkarılması için mücadele,


    * Kadın örgütlerinin mücadelesinin ortaklaştırılması

    Bu başlıklar altında alınan karar önerileri genel anlamda kabul edilirken, kararların ilanı ilk Kongre Meclisinin bu başlıklardaki kararların ayrıntılandırılmasıyla gerçekleştirilecek.

    SEÇİM PARTİSİ KURULACAK

    Kongre Girişimi, iki günlük genel kurulun ardından partileşme kararı aldı. 20 bölgeden 820 delegenin oy çokluğuyla alınan kararda Kongre Girişimi, yerel yönetim ve milletvekili genel seçimlerinde siyasal amaç ve çıkarlarının ifadesi olacak ve temsil gerekliliklerini karşılayacak bir parti oluşumunu başlıca örgütsel hedeflerinden biri olarak benimsedi. Kurulacak partiye ilişkin alınan kararda yapılan tarif ise şöyle: “Kongre bileşenleri, partide yer alıp almamakta bütünüyle özgürdür. Partiye katılan kongre bileşenleri katılmayanlar karşısında bir ayrıcalık kazanmaz, katılmayanlar da katılanlar karşısında hak kaybına uğramaz. Kongre bu hedefi gerçekleştirmek üzere Kongre Meclisi’ni görevlendirir.”

    Bileşenlerin partiye katılımı ve partinin işleyiş kurallarına ilişkin usul ve esaslar, bu genel kurulda oluşturulan 101 kişilik Kongre Meclisi’nin toplanmasının ardından şekillenecek.  Türkiye’nin 20 bölgesinden seçilen delegelerle Türkiye’nin farklılıklarını içeren Kongre Genel Meclisi partinin kurulmasına ilişkin çalışmalar yapmakla görevli olacak. (Ankara/EVRENSEL)


     
    HALKLARIN DEMOKRATİK KONGRESİ

    Kongre’de tüzük ve program tartışmalarının ardından Kongre’nin bundan sonra yoluna Halkların Demokratik Kongresi ismiyle devam etmesi kararı alındı. Delegeler yeni ismi büyük bir coşkuyla kabul etti.

    Ayrıca Kongre Genel Meclisi üye sayısı 101’den 121’e yükseltildi.  17 isim önerisinin yapıldığı Kongrede, Halkların Demokratik Kongresi ismi ‘Yaşasın Devrim ve Sosyalizm’ ve ‘Yaşasın Halkların Kardeşliği’ sloganlarıyla kabul edildi. İsmin belirlenmesinden sonra Suavi, ‘Drama Köprüsü’ adlı parçayı seslendirdi ve ardından sahneye Ferhat Tunç, İlkay Akkaya ve Yasemin Göksu’yu davet etti. Sanatçılar hep birlikte ‘Çav Bella’ marşını seslendirdi. Salon alkışlarla ve sloganlarla coşkuya ortak oldu.


     
    İNSANCA YAŞANACAK BİR DÜNYA İÇİN...

    Türkiye'nin dört bir tarafından gelen her milliyet ve inançtan, aydın, sanatçı, işçi, işsiz, öğrenci, kamu emekçisi, kadın, insanca yaşanacak bir Türkiye özlemini dile getirdi. Gazetemize Konuşan delegeler, büyük bir adım atıldığını ancak asıl mücadelenin bundan sonra başlayacağını dile getirdiler.

    TÜRKİYE’NİN TÜM RENKLERİ BURADA
    Hasan Kıyafet (Yazar):

    Balgat Balgat olalı böyle tatlı bir kongre yaşamadı. Her fraksiyondan sosyalistler, her renkten, her dilden insanlar burada buluştu. Özellikle Kürtleri suçluyorlardı: Kürtler milliyetçi ve ırkçı mücadele veriyor diye. Değil. Kürtler öyle olmadığını bu hareketle kanıtladı.  

    TALEPLERİMİZİ BİRLEŞTİRECEĞİZ
    Satılmış Başkavak (Tüm Köy-Sen Temsilcisi): 

     Bu kongreden beklentimiz mücadele eden tüm kesimleri birleştirmesidir. Burada Kürtlerin kendi taleplerini, işçi sınıfının mücadelesini ve köylülerin talepleri için sürdürdükleri mücadeleyi ortaklaştırabileceğimizi gördük. Bu açıdan mutluyuz.

    ‘DİL İNSAN HAKKIDIR’
    Selma Koçiva: (Laz Delege):

      Laz halkının mücadelesinin bir boyutu da kültür ve ana dil mücadelemizdir. Lazca, UNESCO tarafından 2009’da kaybolmakta olan 18 dil arasında değerlendirildi. Eski Lazca yer isimlerimizin iade edilmesini, anadillerimizin üniversitelerde okutulmasını, kimliğin, kültürel aidiyet ve vatandaşlığın netleştirilmesini, anadilimizin korunma altına alınmasını ve müfredata alınmasını istiyoruz. Bu kongre oluşumundan haberdar olduğumuzda buranın kapsamı beni sosyalist bir Laz kadını olarak heyecanlandırdı. Ben Laz mektebinin bir delegesi olarak geldim.

    ‘SORUMLULUK ARTTI’
    Ferhat Tunç (Sanatçı):  

    Taleplerimiz çok net bir şekilde dile getirildi. Birleşmek adına Ankara’da çok tarihi bir adım atıldı. Esas bundan sonra görev ve sorumluluklarımız artıyor. Önümüzdeki süreçte Kongre’yi; bu ülkede sistemle sorunları olan tüm kesimleri, sol- sosyalist güçleri, ezilenleri kongre çatısı altında görenleri ortaklaştıran bir mücadele meclisi olarak görmek lazım.

    ‘ASLOLAN SOKAĞI ÖRGÜTLEMEKTİR’
    Sebahat Tuncel (BDP İstanbul Milletvekili): 

    Asıl işimiz şimdi başlıyor. Bugüne kadar bunun altyapısını hazırladık. Başlamış bitmiş değil, yeni başlayan bir şey olduğu için heyecan verisi. Tarihi bir zorunluluk ve sorumluluk var önümüzde. Türkiye’de herkes bu sorumluluğu yerine getirmek zorunda. Buradan çıkacak görev parlamentoda da yansımasını bulacak. Asıl olan sokağı örgütlemektir, ama sokağı örgütlemenin parlamentoya da bir yansıması olacaktır.

    ‘TEKEL İŞÇİSİNE ÇAĞRI’
    Cemalettin Özden (Eski TEKEL işçisi):

    Bu girişim başladığından beri herkeste heyecan var. Bu kongre tüm işçiler açısından önemli. Buradan tüm TEKEL işçilerine seslenmek istiyorum: Bir an önce bu kongre çatısı altında yer almalılar. Ankara’nın sokaklarında 78 gün boyunca haykırdığımız talepler bu kongrede kendini bulmuştur.

    ‘ALEVİLERİN TALEPLERİ İÇİN BURADAYIZ’
    Tahir Aslandaş (Sivas Alibaba Dergahı Başkanı): 

    Alevi Bektaşi ve Kızılbaş cemaati olarak Osmanlı ve cumhuriyet mağdurlarıyız. Osmanlı mağduriyetimiz cumhuriyetle ikiye katlandı. Oylarımızı aldılar bizi oyaladılar. Bir kişi ve bir toplum kendi kendini ifade edebilmeli. Bir başka parti ağalarından medet ummamalıyız. Böyle bir oluşumu bekliyorduk yapılmasına da önayak olduk.  Biz de hakkımızı aramak için buraya geldik. Aleviler dayatılanın, alışılmışın dışına çıkabilmeli. Onurlu mücadelesini veren dik duran bir Alevilik istiyoruz. Cemevlerimiz, dergahlarımızın iadesi, zorunlu din derslerinin kaldırılması, Alevi köylerine cami yapmaktan vazgeçilmesi gibi taleplerimizle buradayız.  

    ‘BU KONGREYİ HALK YAPIYOR’
    Ahmet Nursoy (Kocaeli Üniversitesi): 

    Kocaeli’den geliyorum. Bu atmosfer huzur verici. Biz öğrenci olarak  üniversitelerimizde tekçi zihniyetten kurtulmak istiyoruz. Öğrencilerin anadilde eğitim, barınma hakkı gibi talepleri de var. İçeride herkes dinleniyor, herkes tüzüğe müdahale ediliyor. Bunu halk yapıyor, bizler yapıyoruz. Güzel olacak diye ümitliyiz.

     ‘ÖZGÜRLÜK BURADA’
    Sinan Demirdöven (Kayseri Üvey Evlatlar Platformu):

      Lezbiyen, gay, trans ve transeksüellerin, İranlı, Afganlı mültecilerin sorunları ile ilgili duyarlı insanların bir araya gelmesinden oluşan bir platformuz. Türkiye’de ‘ben nefes alamıyorum’ diyen herkese yardım elini uzatmak için bir araya geldik. Tek kaygımız özgürlük ve özgürlük sözü de burada. Biz o yüzden buradayız.

    ‘GAZETECİLERİN YERİ BURASI’
    Özcan Yaman (Gazeteci-Fotoğrafçı): 

     Burada geleceğe yönelik çok büyük umutlar gördüm. Bütün gazeteciler bu çalışmada yer almalı. Ama burjuva medyasının görmezden gelmesi sürüyor, burada başarı kazandıkça bu mücadeleyi görecekler. O gazetelerde, medyada çalışan gazetecilerin de  yeri burası.

    ‘TÜM TOPLUM İÇİN BEKLENTİMİZ VAR’
    Gülseren Adaklı (Eğitim Sen Ankara 5. No’lu Şube Başkanı):

      Buradan sadece akademisyenler için değil, tüm toplum için bir şeyler bekliyoruz. Akademisyenlerin kendilerine özgü problemleri var ama toplumun çok yakıcı ve onları da kapsayan büyük problemleri var. Yüksek öğretimin yeniden yapılandığı bir dönemden de geçiyoruz. İnanılmaz yıkıcı bir süreç.

    ‘TÜRKİYE İÇİN FIRSAT’
    Serap Kurt: (Sosyal Araştırmalar Vakfı yöneticisi):

    Kongrenin Türkiye halkları için bir fırsat olduğu düşünüyorum. Birlikte mücadeleye doğru yol alırken buradaki heyecanın daha da yükseleceğini, daha temiz ve daha güvenli bir ilişkinin kurulacağını ve bu güvenli ilişkinin mücadeleyi yükselteceğini düşünüyorum.

    ‘EŞİTLİK İSTİYORUZ’
     Katina Karanikola (Rum Delege): 
  • Kongreden azınlık olarak bazı beklentilerimiz var. Eşit vatandaşlık, barış kardeşlik gibi. Bütün bunları istiyoruz.
    ‘SENDİKALAR KONGREYLE BİRLEŞMELİ’
    Seyit Aslan (Sendikacı): 

    Türkiye sendikal hareketi bir karar vermeli. Ya var olan sistemin devamından yana olacaklar ya da burayla birleşecekler. Saflar netleşmeli. (Ankara/EVRENSEL)


     
    ‘KONGRE TÜM EZİLENLER İÇİN UMUT VAAD EDİYOR’
    Selma Gürkan (Emek Partisi Genel Başkanı):  

    Bu kongre ülkenin temel sorunlarının derinleştiği bir süreçte gerçekleşiyor. AKP hükümeti hem demokrasi alanında hem de ekonomi ve emek alanında hak gasplarına devam ediyor. Kongre, Kürt sorununun demokratik çözümü başta olmak üzere halk için ekonomik politikaların uygulandığı, din ve vicdan hürriyetinin sağlandığı, gençlerin geleceksizliğe mahkum edilmediği, kadınların ölüm tehditleri yaşamadığı bir Türkiye’nin inşası için önemli bir adımdır. Bütün ezilenler için umut vaat ediyor. Ben bu umudun gerçeğe dönüşeceğine inanıyorum..

Hiç yorum yok: