8 Ekim 2011 Cumartesi

Polis Müdürü: Ben de Devletim, Yürü

bendevletimAbdullah Öcalan'ın avukatlarıyla görüşememesini protesto etmek amacıyla Bursa'nın Gemlik İlçesinde yarın yapılacak yürüyüşe katılmak için Diyarbakır'dan yola çıkan konvoy, polisin sert müdahalesi ile karşılaştı.

Gültan Kışanak'ın üzerine panzer sürülürken, Bitlis Milletvekili İdris Baluken'in de gözlüğü kırıldı.

Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla görüşememesini protesto etmek amacıyla Bursa'nın Gemlik ilçesinde yarın yapılacak yürüyüşe katılmak için Diyarbakır'dan yola çıkan konvoy polis tarafından durduruldu.

Polisin konvoydakilere sert müdahale ettiği görülürken, BDP Milletvekili Gülten Kışanak'ın üzerine TOMO aracı sürüldü. Kışanak, göstericilerin yardımı ile ezilmekten kurtulurken, bir polis, BDP Milletvekili İdris Baluken'in gözlüğünü kırdı.
Baluken ile tartışmaya giren polis müdürünün milletvekiline "ben devletim" diye bağırması dikkat çekti.

Polis yolları tuttu

TUHAD-FED öncülüğünde "Öcalan'a özgürlük" adı ile Gemlik'e gerçekleştirilmek istenilen yürüyüş için Diyarbakır'da sabahın erken saatlerinde konvoyla yola çıkılmasının ardından, bütün ilçelerde polis araçları, konvoyu durdurarak geçişlere izin vermedi. Çok sayıda zırhlı araçla Urfa yolu üzerinde bekleyen polis yetkilileri, İçişleri Bakanlığı tarafından yürüyüşün yasaklandığını belirterek, yürüyüşe izin vermeyeceklerini belirtti. Engellemeye tepki gösteren kitle, araçlardan inerek, sloganlarla kararı protesto ettiler. Kontrol noktasına gelen BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak ile BDP Diyarbakır Milletvekilli Emine Ayna, polis yetkilileriyle görüştü. Görüşmelerin sonuç vermemesi üzerine kitle Urfa yolu üzerinde oturma eylemine geçerek yolu trafiğe kapattı. Yolun trafiğe kapatılması ile çevik kuvvet polisleri cop ve kalkanlarla oturma eylemi yapan kitlenin üzerine giderek müdahale etti. Müdahaleye taşlarla karşılık veren kitle ile polis arasında çatışma çıktı.

"Bunun adı OHAL"

Gerginliğin büyümesi ardından yol üzerinde açıklama yapan Gültan Kışanak, İçişleri Bakanlığı ve hükümetin talimatıyla tüm valilerin kentlerde ve ilçelerde giriş ve çıkışları yasaklayan bir karar aldıklarını ifade etti. "Bunun adı OHAL ve sıkıyönetim ilan etmektir" diyen Kışanak, "Yurttaşların seyahat etme, tepkisini dile getirme, görüşlerini açıklama ve demokratik mücadeleye katkı sağlamak amacıyla her türlü eylem ve etkinliğin faşizan bir tutumla terörize eden bir hükümet ile karşı karşıyayız" şeklinde konuştu.

"Bunun adı faşizmdir"

Polislerin sakin olmasını istediği Kışanak, "Nasıl sakin olayım. Bir partinin Genel Başkanı saldırıya uğruyor yolun ortasında" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Seninle müdürüne haber gönderdim topu topu 10 dakika açıklama yapacağız. Bu kadar hakkımız yok mu, bu ülkede benim konuşma hakkım yoksa, şu yolun hiç bir anlamı yok. Kanun böyle demiyor, kanun diyor ki insanlar konuşsun, insanlar demokratik tepkisini göstersin. İnsanlar Gemlik'e yürümek istiyorsa Gemlik'e yürüsün. Bunu engelliyorsanız bunun adı 12 Eylül faşizmidir. Biz faşizme direnerek geldik bugüne, bundan sonra da faşizme karşı direneceğiz. Adı Kenan Evren faşizmi olsa da, adı AKP de olsa biz direneceğiz."

"Polis provoke etti"

Gültan Kışanak'ın üzerine polis, TOMA aracı sürdü. Ezilme tehlikesiyle karşı karşıya kalan Kışanak, son anda kitle tarafından kurtarıldı. Emniyet yetkilileri ile görüşen Kışanak, üzerine sürülen TOMA'nın içerisinde bulunan polisin yaka kartını istedi. Polisin yaka kartını vermek istememesi üzerine Kışanak, yol üzerinde açıklama yaptı. Kışanak, "Bir sağduyu içerisinde açıklama yapacaktık. Ama polis tahrik etti. Bilinçli ve kasıtlı olarak bunu yaptı. Polis bunu provoke etmek için elinden geleni yaptı. Ve kitleye müdahale etti. Bu çatışmanın çıkmasını bizzat kendileri istedi ve yönettiler. Bilinçli ve kasıtlı olarak yapıldı. Hiçbir gerekçesi yok iken ne bir çatışma ne de bir gerginlik vardı. Kitlenin üzerine su sıka sıka gelen TOMA bizzat benim üzerime yürüdü. Bir arkadaşım beni son anda ezilmekten kurtardı. Açık ve net bir şekilde beni öldürmeye çalıştı. Kasıtlı bir uygulama var" ifadelerini kullandı.

"Milletvekiliysen milletvekilisin, ben de devletim, yürü..."
Eylem sırasında bir polis müdürü ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken arasında geçen diyalog ise "Türkiye polis devletine dönüyor" iddialarını doğrular nitelikte. Diyalogda polisin, Baluken'e "Milletvekiliysen milletvekilisin ben de devletim" diye bağırdığı görülüyor.

Milletvekili Baluken, yanından geçen polise kırık gözlüğünü uzatarak "Bunu siz kırdınız" diye tepki gösterdiği sırada, oraya gelen bir polis amiri milletvekili Baluken'in konuştuğu sivil polis memuruna "Gel buraya, gel. Kardeşim gelsene sen buraya, ne muhatap oluyorsun ya, senin muhatabın değil onlar" deyince, İdris Baluken de "Sen kendini ne sanıyorsun, sen kimsin" diyerek polis amirine tepki gösterdi. Karşılıklı 'Sen kimsin' tartışması sırasında milletvekili Baluken'in "Ben Milletvekiliyim, halkın vekiliyim" sözlerine polisin amirinin "Milletvekiliysen milletvekilisin, ben de devletim, elini çek, yürü" diye bağırarak cevap verdiği görüldü.
Gazetecilere bir açıklama yapan Baluken "Türkiye'deki ileri demokrasinin geldiği aşamayı görüyorsunuz arkadaşlar. Milyonları temsil eden halkın vekiline karşı tam bir polis terörü estiriliyor. Halkın iradesi hiçe sayılırken, sokakta da polislere "vekillere saldırın" talimatı verilmiş durumda" ifadelerini kullandı. Kırılan gözlüğünü de gösteren Baluken "en demokratik tepkilere karşı verilen tepkinin resmidir bu" dedi.

Olaylar polisin çembere aldığı grubun, Gemlik'e gitmek üzere geldikleri otobüsleri binip Diyarbakır'a dönmesiyle son buldu.

SOLHABER

Hiç yorum yok: