27 Ekim 2011 Perşembe

Erdoğan İçindeki Faşisti Dizginleyemedi

AKP Genel Başkanı ve Türk Başbakan Recep T. Erdoğan, depremden beri Türk ırkçılarının ifade ettiği bütün argümanlara adeta sahip çıkarak, BDP ve Kürtleri suçladı: Polis taşlamak, asker taşlamak, molotof atmak, sağı solu yakıp yıkmak için anında organize olanlar, bakıyorsunuz, afet anında ortalıkta yoklar.

Türk Başbakan Erdoğan, depremin ilk 24 saatinde yetersiz ettiklerini kabul etmekle birlikte duruma tamamen hakim olduklarını, ihtiyaçların karşılandığını, medyanın eksiklikleri abarttığını ve BDP ve PKK’nin suçlu olduğunu, Kürtlerin de kanaatkar olmadığını söyledi.

Erdoğan, partisinin genel merkezinde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında bir konuşma yaptı. Konuşmasına yardımlarına izin verdiği ve önceki gün büyük bir işbirliğine imza attığı Azerbaycan’a ve halkına şükranlarıyla başladı.

Depremin hemen ardından İstanbul’dan kalkıp uçakla Van’a oradan da helikopterle Erciş’e gitme lütfunda bulunduğunu belirten Türk Başbakan, devletin imkanlarının nasıl seferber edildiğini aktardı. Kızılay’ın 15 bin 379 çadır gönderdiğini ve bunların fazlasıyla yetecek miktarda olduğunu ileri süren Erdoğan, „Ama ne yazık ki olay kontrol dışına çıkınca bakıyorsunuz televizyonlar, ‘hemen çadır yok, şu yok, bu yok’ diyor“ dedi. İlk anda gerçekten, ilk 24 saatte bu konuda bir başarısızlık olduğunu kabul eden Erdoğan, „Burada bir eksiğimiz oldu. Bu kadar eksik de bu kadar hata payı da olacaktır“ diye konuştu. 

Tüm bakanlıklara ve bakan arkadaşlarına, milletvekillerine, tüm devlet kuruluşlarına ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne şahsı ve milleti adına canı gönülden teşekkür eden Erdoğan, Emniyet personelini de özellikle tebrik etti.

Önce lanetledi
 
Yaşanan felaketleri, acıları, ölümleri, yıkımları, tüyler ürpertici bir ırkçılık, ayrımcılık vesilesi olarak kullanmayı şiddetle reddettiğini ve kınadığını ileri süren Türk Başbakan Erdoğan, „Sosyal paylaşım sitelerinde, bazı televizyon ekranlarında, bazı gazete köşelerinde, hatta fısıltı yoluyla sağda solda dile getirilen, ayrımcılığa ilişkin her ifade, her tavır, her ima, çok açık söylüyorum insanlık dışıdır, vicdansızlıktır. Ben bunları lanetli olarak görüyorum“ dedi.

Sonra daniskasını yaptı
 
Erdoğan, bu sözlerinin hemen ardından lanetlediği zihniyetin zirvesine nasıl tırmanacağını tane tane anlattı. BDP’yi hedefleyen Erdoğan, medyaya da „bunlara çanak tutmaktan artık vazgeçin“ diye seslendi. Televizyoncuların gidip köylüleri konuşturmasına ve eleştirileri ekrana getirmesine sinirlenen Türk Başbakan, yardım göndermek isteyenlerin ulaşacağı yerin Van ve Erciş’teki devletin kriz masaları olduğunu söyledi ve diğer yardım kanallarını kapattı. Erdoğan, şöyle devam etti: „Bu ülkenin Başbakanı, deprem haberini duyar duymaz kalkıyor, bölgeye gidiyor ve Erciş’e ulaşıyor. Gayet iyi kaynaşıyoruz, hepsi bize dua ediyorlar. Ama bakıyorsun, o fitne ocakları tam aksine bu işi körüklemeye çalışıyor. Birileri, adeta devlet oraya ulaşmasın, yaralıların yarasını sarmasın, vatandaşına el uzatmasın diye tahrik içine giriyor. ‘Sayın Başbakan, 8 saat oldu, 9 saat oldu, 10 saat oldu. Buraya gelen kimse yok’. Başbakan taa Türkiye’nin bir ucundan buraya geliyor, milletvekilleri, Vali burada. Kalkıyor ‘Burada kimse yok’ diyor. Ne tip olduğu belli, nerenin mensubu olduğu belli, ne adına bunu yaptığı da belli. Bölgeye yatırım gelmemesi, huzur, kardeşlik gelmemesi için yıllardır mücadele edenler, deprem esnasında da devlet yardımı ulaşmasın diye elinden gelen provokasyonu yapıyor. Güya çıkacak, ‘Bakın, devlet gelmedi, hükümet gelmedi’ diyerek bölge insanını tahrik edecek. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Van’a ulaşıyor, Konya, Kayseri, Ankara, Erzurum Van’a ulaşıyor, ama o bölgedeki malum belediyeler hemen yanı başlarına ulaşmaktan aciz kalıyorlar. Polis taşlamak, asker taşlamak, molotof atmak, sağı soğu yakıp yıkmak için anında organize olanlar, bakıyorsunuz, afet anında ortalıkta yoklar. Benim milletim şunu da görsün; askeri, polisi, jandarması, bütün güvenlik birimleri orada mağdur vatandaşımın yardımına koşarken, terör örgütü saldırılarına devam ederek, hem de Van’ın ilçelerinde mayın tuzakları kurarak, ne kadar kanlı bir şebeke olduğunu bir kez daha gösteriyor.’’

Başarılı operasyonlar!
 
Türk Başbakan Erdoğan, bu savlarının hemen ardından aslında ne kadar büyük bir çete devleti olduklarını, Kürtlerin ve insan hayatının umurularında olmadığını yine kendisi ifade etti. Devlet güçlerinin operasyonlarının yoğun ve başarılı şekilde devam ettiğini, bir yandan da uluslararası temasları yoğunlaştırdıklarını anlatan Erdoğan, „Terörle mücadele, milli bir meseledir ve tüm Türkiye’nin eksiksiz katılımıyla, desteğiyle yürüyecek bir mücadeledir. Tek başımıza da kalsak, biz bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Hem terörle mücadele edecek, hem de Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ni kararlılıkla yürüteceğiz.  Allah’ın izniyle, milletimizin desteğiyle bu sorunu Türkiye gündeminden çıkaracağız.’’

Hiç yorum yok: