19-22 Aralık 2000'de yapılan ve 28 tutuklu ve hükümlünün hayatını
kaybettiği Hayata Dönüş Operasyonu'nun Ümraniye Cezaevi davasının dünkü
duruşmasında, 10 yıl önce yazılmış bir itiraf mektubu ortaya çıktı.
Operasyonlar sırasında 5 kişinin öldüğü Ümraniye E Tipi Cezaevi'nde
infaz memuru olarak çalışan Yıldız Ercan, "Özellikle
siyasi tutuklu ve hükümlüler üzerinde oynanan oyunlara, işkence ve
katliamlara tanık oldum. Bunları ifade edememekten dolayı insanlığımdan
utandım" 14 Mart 2001'de diyerek istifa etmişti.
Operasyonlar sırasında 28 tutuklu ve hükümlünün, devam eden süreçteki
ölüm oruçlarıyla 122 kişinin hayatını yitirdiği Hayata Dönüş
Operasyonu'nun Ümraniye Cezaevi davası dün görülen duruşmasında sanık
ifadelerinin okunmasına devam edildi. Operasyondan dört yıl sonra,
2004'te açılan davada, sanıkların duruşma salonuna getirilmemesine
mağdur avukatları tepki gösterdi. Davada 267 sanık yargılanıyor.
Bianet'e konuşan Avukat Oya Aslan, operasyonda hayatını kaybeden Ercan Polat'ın
ağabeyinin davaya müdahil olmak için geldiğini ancak duruşmaya 10
dakika geciktiği için dışarı çıkarıldığını ve müdahillik talebinin
reddedildiğini açıkladı. Aslan, duruşmanın da beş dakika sürdüğünü
ekledi.
Avukat Aslan, operasyona katılanların bizzat katılanların dinlenmesi
talebinde bulundu ve operasyon öncesinde Elazığ'dan getirilen askeri
birliklerin Hasdal Jandarma Karakolu'nda neden konuşlandırıldığının
araştırılmasını istedi. Mahkeme operasyona katılanların dinlenmesi
isteğini reddederken, askeri birliklerle ilgili talebi kabul etti.
Duruşma 14 Haziran'a ertelendi.
"Operasyonlar, devletin katliamcı yüzü"
Duruşmada, yedi yıldır infaz ve koruma memuru olarak Ümraniye E Tipi
Cezaevi'nde çalışan Yıldız Ercan'ın istifa mektubu ortaya çıktı. İstifa
mektubu, Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde jandarmaların yargılandığı
dava dosyasına girdi. Ercan, 14 Mart 2001 tarihli Adli Yargı Adalet
Komisyonu Başkanlığı'na yazdığı dilekçede, istifa nedenini şöyle
anlatıyor:
"1995 yılında göreve başladığımdan bugüne kadar cezaevlerinde
özellikle siyasi tutuklu ve hükümlüler üzerinde oynanan oyunlara,
işkence ve katliamlara tanık oldum. Bunları ifade edememekten dolayı
insanlığımdan utandım. Özellikle 2000 yılında F tipi cezaevi
uygulamalarının hayata geçirilmek istenmesiyle yapılan operasyonlar,
devletin en kanlı, vahşi ve katliamcı yüzünü ortaya koymuştur. Adalet
Bakanlığı'na bağlı Adli Yargı Adalet Komisyonu bünyesinde çalışan bir
personel olarak ben ne bu katliamlara göz yumarak sizlerle ortak olmak
istiyorum ne de bütün tepkilere rağmen zorla hayata geçirilen F tipi
cezaevlerinin (tabutlukların) bir parçası olmak istiyorum. Her şeye
rağmen ölüm orucundaki insanların ölümlerine gösterilen duyarsızlığı da
anlamakta, kavramakta zorlanıyorum. Duyarlı bir insan olarak burada daha
fazla barınamayacağımdan dolayı yedi yıldır yürütmekte olduğum infaz ve
koruma memurluğu görevimden istifa ediyorum."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder