9 Haziran 2011 Perşembe

Kürtler,Esad'la Toplantıyı Askıya Aldı



Suriyeli Kürt örgütlerinin temsilcileri, Devlet Başkanı Beşar Esad ile yapacakları toplantıyı şimdilik askıya aldı. Ateşkesin ilan edilmesi ve askerlerin şehirlerden çekilmesini isteyen Kürtler, demokratik özerklik istiyor.

Suriye’de Devlet Başkanı Beşşar Esad’a karşı yaklaşık iki aydan bu yana protesto gösterileri sürüyor. Bağımsız kaynaklar tarafından doğrulanmamakla birlikte 1200’ü aşkın kişi devlet güçlerinin silahlı saldırıları sonucu hayatını kaybettiği Suriye'de Kürtler de demokratik özerklik talebiyle Devlet Başkanının karşısına gelecekti. 12 Kürt örgütünü temsilen 5 kişilik bir heyetin dün yapacağı toplantı askıya alındı.

Esad'la biraraya gelmeleri beklenen Kürt örgütlerinden Demokratik Birlik Partisi (PYD) Başkanı Salih Mislim, ANF'ye yaptığı açıklamada, Beşar Esad ile yapılacak toplantının ‘şimdilik’ askıya aldıklarını söyledi. Mislim, iptal nedenini, "Bu koşullarda Esad ile konuşmanın bir fayda getireceğini düşünmüyoruz. Zaten halkımız da bu görüşmeye pek sıcak bakmıyor. Koşullar düzeltinceye kadar bekleyeceğiz" diye açıkladı.

Mislim, ateşkesin ilan edilmesi ve askerlerin şehirlerden çekilmesini istediklerini belirterek, Kürtlerin demokratik özerklik talebinin gündemde olduğunu kaydetti.

Suriye’deki son gelişmeleri değerlendiren ülkedeki en örgütlü Kürt hareketi olan PYD’nin lideri Salih Mislim, Şam rejiminin köklü değişimler yapması gerektiğini belirterek, koşullar oluşana kadar Kürtlerin yönetimle görüşmeyeceğini söyledi.

GÖRÜŞMEK İÇİN GEVŞEK DAVRANDILAR

Kürt örgütleriyle görüşme talebinin devletten geldiğini belirten Mislim bu süreci şöyle anlattı:

"Önce Kürt toplumunun ileri gelenlerinden bir heyetle görüşmek istediler. Biz ise bu heyetle görüşmeye katılmayacağımızı söyledik. Siyasi partiler olarak gidebileceğimiz ilettik. Cumartesi günü Şam’a davet edildik. Ancak hazır olmadığımızı ilettik. Son gelişmeler bu görüşmeyi yapmamız zor kılıyor. Nitekim onlar da görüşmeler konusunda gevşek davrandılar."

KÜRTLERİN TALEPLERİ

Şam yönetimiyle köprülerin tümden atılmadığını, yakın zamanda görüşmelerin olabileceğini de söyleyen Mislim, Kürtlerin öncelikli talebinin ateşkes olduğunu vurgularken, isteklerini "Askerler derhal şehirlerden çekilmeli, hemen ateşkes ilan edilmeli, Kürt varlığı kabul edilmeli, Demokratik özerklik hayata geçirilmeli’’ diye sıraladı.

KÜRTLERE KİMLİK

Suriye'deki Kürtlerin durumu hakkında bilgi veren Mislim, Beşar Esad yönetiminin reform kararlarının somut olarak hayata geçirilmediğini, reformların vaatlerle sınırlı kalmasına rağmen ‘kimliksiz Kürtlere’ kimliklerin de verilmeye başlandığını söyledi. Kürdistan bölgesinde askeri bir yığınağın olmadığını belirten Mislim, "Kürtlerden çekindikleri devlet buraya girmiyor. Herhangi bir askeri yığınak durumu yoktur. En son kaç yıl önce Lübnan’dan çekilen askerler Kobani ve Afrin’de yerleştirdiler. Askeri olarak ciddi bir hareketlilik bölgemizde görülmüyor" dedi. Hamma, Halep ve diğer Suriye kentlerindeki muhalefetle yoğun bir ilişki içinde olduklarını söyleyen PYD lideri ‘’Arap muhalefetiyle sürekli diyalog halindeyiz. Hemen her konuda görüş birliği içindeyiz. Kürtlerin taleplerini kabul etmeme gibi sorunları yok’’ diye konuştu.

Ülkede isyanlara öncelik eden muhalefetin aslında zayıf ve parçalı olduğunu ifade eden Mislim, şunları kaydetti:

‘’Daha doğrusu muhalefeti biz oluşturmaya ve onları yurt içinde güçlendirmeye çalışıyoruz. Örneğin Şam Dekorasyonu gibi muhalefet platformlarını etkin hale getirmeye çalışıyoruz. Yine Burhan Galyon gibi birçok Arap siyasetçi ve araştırmacı bizimle birlikte hareket ediyor’’ .

Mislim, ‘’Arap Suriye içi muhalefeti Kürtlerin haklarını tanımaya hazır mı?’’ sorusuna ise PYD lideri ‘’Evet, çözüm için sunduğumuz proje çoğu muhalif grup tarafından kabul edildi’’ yanıtını verdi. Salih Mislim, ülkede gösterileri organize eden muhalefet grupları arasında Hıristiyan, Dürzi, Alevi, Komünistlerinde aralarında olduğu yaklaşık 15 örgüt ve grubun bulunduğunu belirtti.

ANTALYA TOPLANTISI

Antalya’da toplanan Suriye muhalefeti konusunda ise PYD liderinin görüşleri şöyle:

‘’Biz ve ülke içindeki muhalefet bu toplantıyı boykot ettik. Antalya’daki toplantıya katılanların hemen hepsi yurtdışından gidenlerdir. Suriye’de kimse bunları tanımıyor, bir tabanları yok. Pek önemsemiyoruz onları. Antalya’daki toplantı Müslüman Kardeşler ile AKP’nin oyunu görüyoruz. Nitekim AKP’nin farklı amaçları olduğunu biliyoruz."

KARAYILAN'LA GÖRÜŞME

Suriye’de tabanı olmayan bir iki örgüt dışında 12 Kürt örgütü birlikte hareket ediyor. Bir süre önce Kürt örgütleri Kandil’de KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan ile bir görüşme yaptılar. Bu görüşmede ortak hareket etme kararı benimsendi. Suriye’nin diğer kentlerinden farklı olarak Qamişlo, Afrin, Kobani gibi Kürt kentlerinde PYD ve diğer Kürt örgütleri kitlesel toplantılar düzenleyip, halkı bilgilendiriyorlar. Şu an Kürtler olası gelişmelere ve Şam’a karşı birlikte hareket etme pozisyonunda.

YENİ YAPTIRIMLAR


İngiltere ve Fransa, Suriye'yi protestoculara yönelik baskı nedeniyle kınayan bir karar tasarısını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne sundu. Tasarıda, ülkede şiddete derhal son verilmesi çağrısı yapılıyor ancak dış müdahaleden söz edilmiyor. BM Güvenlik Konseyi'nin 15 ülkesinden 11'i tasarıya destek veriyor. Taslak karar önerisinde, Libya’ya konan uçuşa yasak bölge uygulamasının Suriye’ye karşı düzenlenen NATO bombalamaları nedeniyle bekleneni veremediğine de dikkat çekilerek daha farklı yaptırımların hayata geçirilmesi gerektiği kaydedildi. Rusya’nın Esad’a yönelik yaptırımlara karşı olduğu belirtilirken Brezilya ve Hindistan gibi BM Güvenlik Konseyi üyesi ülkelerin de yaptırımlar konusunda dikkatli olunması gerektiğine dikkat çektikleri ve söz konusu yaptırımların bir askeri müdahalenin belirtisi olduğu konusunda kuşku duydukları kaydedildi.

KRİTİK DENGELER

Amerika ve Avrupa Birliği’nin Şam yönetimine ambargo uygulamasına rağmen Libya gibi bir uluslararası müdahale zor bir ihtimal. Nitekim hem Suriye’deki dengeler hem de ülkedeki gösterileri organize eden muhalefet olası bir müdahaleye karşı. Suriye’de dengelerin sarsılması sadece ülke içinde bir iç savaşı değil aynı zamanda Lübnan’ı ve İran’ı da yakından ilgilendiriyor. Bu nedenle İsrail, Suudi Arabistan ve Washington şu an bir dış müdahaleden pek bahsetmiyorlar.

Hiç yorum yok: