10 Haziran 2011 Cuma

AKP’nin Sonu!.. Pek Yakında...


Tayyip Erdoğan’ın meydanlarda konuşurken sesi çatallanıyor. Televizyon programlarındaki konuşmalarında ise artık hırıltılı sesler çıkıyor. Tuhaf bir ses tonu. Sakin başlıyor konuşmasına. ‘’Hopa, Hakkari, çevreci, öğrenci, sivil dikta ve Kürt” sözcüklerini duyar duymaz birden hiddetleniyor. Kırmızı bayrak gören boğaların tepkisini anımsatan bir tepki gösteriyor. Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarındaki bu farklılaşma seçim yorgunluğu nedeniyle değil. Bu farklılaşmanın asıl nedeni, giydiği iktidar gömleği içerisindeki kişilik aşamalarını tamamlamak üzere olması… Kendi deyimi ile iktidarda ‘’çıraklık, kalfalık dönemi bitecek ve ustalık dönemi başlayacak!”

Erdoğan, Milli Görüş gömleğini çıkardığı günden sonra üzerine ABD markalı siyasi ceket giymiş, bu ceketin altında ise ütüsüz ‘’ileri demokrasi”, ‘’AB üyeliği”, ‘’barışçıl, açılımcı”, ‘’Ilımlı İslam”, ‘’muhafazakar demokrat” gömlekler ile meydanlarda boy gösteriyordu.

Tayyip Erdoğan önce ütüsüz giydiği ‘’ileri demokrasi” gömleğini çıkardı. Toplumsal muhalefette dile gelen talepleri karşılaması gereken iktidarın sahibi, protestoculara karşı polisin tarafında yer aldı. Medyayı özgür ve tarafsız bırakmak yerine kendine bağlı medya örgütlenmesine girişti. Yazarları, sanatçıları kendisini desteklerken el üstünde tuttu. Kendisini eleştirdiklerinde ise, ‘’namertlik” ile suçladı. Tehdit etti. Kısacası Erdoğan ileri demokrasi gömleğini aslında hiç giymedi. Aynı Erdoğan AB üyeliği yolunda uygun adımlarla yürüyor gibi görünüyordu. Derdi AKP’ye dış destek almaktı. Bir süreliğine bu desteği de aldı. Ama sonra bu alanda yürümek istemediğini de gösterdi. Fransızları Türkiye’ye Fransız kalmakla suçladı. Türkiye’nin ise AKP iktidarı ile AB üyesi ülkelerden daha ilerici olduğu konusunda ahkam kesti. Yani bu alandaki hedeflerinden de vazgeçti. Çünkü aldığı oylar, Anadolu’nun tüccar takımının desteği, medyadaki yağcı ve yalaka takımı Erdoğan’ı uçurmaya yetiyordu.

Ve kalfalık döneminin uyanık politikalarıyla memleketi kasıp kavuran ‘’açılım politikaları’ ile kendisine yeni bir imaj oluşturmaya çalıştı. ‘’Kürt, Alevi, Roman açılımları” ile toplumun en önemli sorunlarını oyalama yolu ile çözebileceğini sandı. Ama böyle olmadı ve ‘’açılım gömleğini” alelacele çıkardı. Açılımcı gömleği yerine ‘’çılgın proje tulumunu” giydi. Erdoğan ‘’ileri demokrasi” gömleği yerine ise, ‘’polisin mavi renkli sivil dikta” gömleğini giydi. Polis renkli sivil dikta gömleğini giydikten sonra zaten ortada ne muhafazakarlık ne de demokratlık kaldı. Kala kala ‘’Ilımlı İslam” gömleği kaldı. Bu gömlekle daha fazla yol alması ise pek fazla gerçekçi değil. Çünkü bu gömleği daha önce giyen Hüsnü Mübarek ve etrafındakiler karşılaştıkları sonla siyaset sahnesinden çekildiler. Erdoğan’ın AKP’si de bölgesel desteğini kaybetti. Libya ve Suriye konusunda sistemle uzlaştı. Komşuları ile hiçbir sorununu çözemediği gibi, Türkiye’nin en temel meselesi Kürt sorununda da gerici ve çözümsüz bir noktaya geldi.

Bunun en temel göstergesi olarak Tayyip Erdoğan’ın önceki gün kendisine yakın bir televizyon konuşmasındaki Öcalan ve Kürtler için söylediği sözlerde gizli. 1999 sonrasında Bahçeli ve ortaklarının Öcalan’ı idam etmemesini ağır sözlerle eleştiren Tayyip Erdoğan, ‘’Ben ve partim iktidarda olduğu sürece Öcalan İmralı’dan çıkamayacak, cezasını çekecektir” dedi. AKP iktidara geldiğinde Türkiye’nin temel meseleleri üzerine dillendirdikleri ile oy toplamış, demokrat kesimlerden destek bulmuş, uluslararası alanda popüler olmuştu. Ama şimdi durum tersine dönmüş.

Özcesi ekonomik rant dağıtımı ve Türkiye siyasetindeki alternatifsiz görünen siyasal ihtiyaçların üzerinde kurulu olan AKP; artık Türkiye’de siyasal bir seçenek olmaktan çıkmıştır. Tayyip Erdoğan etrafındaki yalaka-yağcı danışmanları ve medyadaki kral soytarılarının durumu nedeni ile hala gerçek durumu anlayabilmiş değil. Ama AKP siyasi tedavülden kalkmak üzere. Bunun işaretleri ortaya çıkmış durumda. AKP, 12 Haziran’da oylarını korusa da, iktidar olsa da AKP için son başlamış durumdadır. Görünen budur. Bu nedenle Erdoğan çok sinirli ve gergin. Hal böyle olunca Erdoğan’ın konuşmalarındaki ses çatallanması, hırıltılı ses tonu çıkıyor.

guelbaki@ymail.com

Hiç yorum yok: