El Hayat gazetesi yazarı gazeteci Hoşeng Osê, AKP’nin Suriye’ye yönelik politikasının bir ‘Amerikan Projesi’ olduğunu belirtiyor. AKP’nin Suriye muhalefetini himayesi altına almak istediğine dikkat çeken Osê, ‘’Türkiye Suriye’yi AKP’lileştirmek istiyor. Aslında bu ABD’nin planıdır. Bir ABD projesidir’’ diyor.
Suriyeli Kürt yazar ve gazeteci Hoşeng Osê Suriye’deki isyanı ve Türkiye’nin sürece nasıl müdahale ettiğini konuştuk.
25 ÖĞRENCİNİN BAŞLATTIĞI İSYAN
‘’Başkaldırıyı başlatan kıvılcım Dera kentinde 25 ilköğretim öğrencisinin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınmasıyla başladı. Bu çocuklar 1 aydan fazla gözaltında kaldılar. Ağır işkenceler gördüler, tırnakları çekildi. Halkın talebi başlangıçta bu çocukların serbest bırakılmasıydı. Fakat çocuklar bırakılmadı. Bunun üzerine gösteriler başladı. Olaylar büyüdü. Ardından ölü ve yaralılar ortaya çıktı, tutuklanmalar başladı. Sonra talepler siyasi bir muhteva kazandı.
Bilindiği gibi olaylar önce Dera’da başladı. Ardından diğer kentlere sıçradı. Devletin müdahalesi sonucu çok sayıda insan öldü. Bu gelişmelerle birlikte halk taleplerini daha yüksek sesle dile getirmeye başladı.
OHAL’in kaldırılması, siyasi tutukluların serbest bırakılması, partiler kanununun çıkarılması ve basın özgürlüğünün sağlanmasını istediler.
Devlet bu isteklerin yerine getireceğini söylediyse bile ölümler artmaya devam etti. Ama halk da geri adım artmadı. Devlet geri adım atmak zorunda kaldı ve olağanüstü hali kaldırdı. Ama Dera, Humus, Şam, Baniyas, Hema ve diğer şehirde yeni ölümler gelmeye başladı. Dera’da halka tank ve panzerlerle saldırıldı.
Şimdi ülkedeki isyan yaklaşık olarak bir aydır devam ediyor. Dera, Şam, Humus, Hema, Lazkiye, Ceble ve Derezor’da yoğunluklu bir şekilde sürerken, Güneybatı Kürdistan’da ise daha az sayıda görülmektedir.
Bu gösteri ve yürüyüşlere Arap, Kürt, Alevi, Sünni ve Dürzü topluluklarının tamamından katılım gerçekleşmektedir. Buradaki başkaldırı herhangi bir plana dayanmadan Tunus, Libya, Mısır ve Yemendeki devrimlerden etkilenerek gelişiyor.
‘ABD DESTEĞİNİ ÇEKTİ’
Bu halkın demokrasiye ve Baas rejimine karşı bir refleksidir. Başkaldırının projesi ve kimin yönettiği belli değildir. Mısır ve Tunus’ta da böyleydi. Önce başkaldırı başladı, sonra rejim değişikliğine dönüştü.
Rejimleri tehlikede olan Kaddafi, Mübarek, Zeynülabidin ve Salih ne söylediyse, şimdi de Beşar Esad aynı şeylere başvuruyor. Fakat asıl gerçek, Ortadoğu’da ülkelerini diktatörlükle yöneten rejimlerin emperyalizm ve siyonizmin hizmetinde olması, Batı ve ABD’nin çıkarlarına uygun hareket etmesidir. Amerika ise şimdi bu rejimlerden desteğini çekiyor.
Başlangıçta göstericilerin arkasında herhangi bir örgütlü güç bulunmamasına rağmen daha sonraki günlerde özellikle İhvan-ı Müslimin (Müslüman kardeşler) gösterilere destek vermeye başladı.
‘KÜRTLER AYAKLANIRSA SURİYE TÜRKİYE’DEN ASKERİ DESTEK İSTER’
Suriye yönetimi Kürtleri tarafsız bırakma peşinde. Kürtlerin rolü, önemli ve stratejiktir. Baas rejimin tek korkusu Kürtlerin kitlesel olarak isyana katılmasıdır. Eğer Kürtler katılırlarsa Suriye Türkiye’den askeri destek ister! Türkiye’nin Güney-Batı Kürdistan’ı işgal etmesi hiç de uzak bir ihtimal değildir.
Hatırlayınız, Saddam Hüseyin iktidarının devrilmesiyle Türkiye, Kürtlerin Güney Kürdistan’da federasyon kurma girişimini ve Irak’ın yeni anayasasında bunu güvence altına almasını engellemek için orayı işgal etmek istedi.
Şimdi Türkiye’nin en büyük endişesi Esad rejiminin gitmesi durumunda Kürtlerin statü kazanması ve haklarını elde etmesidir. Bu durumda Türkiye’de, Kürt meselesi büyük oranda Kürtlerin istediği şekilde çözülecektir.
AKP sürece nasıl müdahale ediyor… AKP Suriye muhalefetini himayesi altına alma peşinde. Aslında bu tavrı 27 Nisan 2011 günü Kürtleri ‘’İstanbul konferansı’’ dışında tutmakla net bir şekilde ortaya koydu.
Türkiye, kendisine yakın olan çoğu Müslüman Kardeşler örgütüne mensup kişileri davet etti. Bir iki Kürdü de konferansta dekor olsun diye çağırdı.
SURİYE’Yİ AKP’LİLEŞTİRMEK
AKP, Suriye’yi AKP’lileştirmek istiyor. Aslında bu ABD’nin isteğidir. Bir ABD projesidir. ABD amacı Suriye’yi, İran’ın denetiminden çıkartmaktır.
AKP ise Esad sonrası ülkeyi tamamen kendi denetimine almak peşinde. Bu tehlikeli bir proje. Eğer AKP bunu başarırsa Amerika’nın ılımlı ve liberal İslam projesi başarıyla sonuçlanır. Bu Kürtler için ise tehlikeli bir durum arz ediyor.’’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder