13 Aralık 2010 Pazartesi

NATO: Hedef Asya

NATO zirvesinden dünyanın ve özel olarak Türkiye’nin payına ne düştü? Rick Rozoff’un zirveden bir gün önce Global Research’te yayımlanan bu makalesi; “Demokratik uluslar birliği”, “ortak tartışmalarla biçimlenen kararlar”, “Türkiye’nin ağırlığını koyması” gibi mavallarla gürültüye getirilen bu zirvenin gerçek biçim ve içeriğine dair önemli veriler sunuyor...

Birinci küresel imparatorluğun sonuncu imparatoru Barack Obama; Kuzey Atlantik Paktı’nın (NATO) 27 üyesinin alkışlarını ve Afganistan’daki savaştan kıtalar arası füze kalkanı sistemine, Amerika’nın Avrupadaki taktik nükleer silahlarının devam eden mevzilenişinden Pantagon’un siber savaş planlarına ve gezegenin güneyinde ve doğusunda yayılmakta olan askeri görevlere katılmaya kadar bir dizi konuda sadakat beyanlarını almak için 19 Kasım’da Lizbon’da olacak.


NATO’nun “Avrupa ve Kuzey Amerika’daki demokratik devletlerin askeri ittifakı” olduğu mavalını sürdürmek için, önemsiz ayrıntılar üzerine yürütülecek üstünkörü ve şekli tartışmaları bir kenara bırakırsak; 26 Avrupa ulusunun, Kanada’nın ve Afganistan görevi için askeri katkıda bulunan çok sayıda diğer ülkenin bayrak ve flamaları, dünya gücü liderinin huzurlarında dalgalanacak.


Avrupa’yı kim birleştirdi?

En az 38 Avrupa ulusu, Afganistan-Pakistan’daki savaşı desteklemek için askeri eğitim sahaları ve aktarma merkezleri sağlamanın yanı sıra, savaşa NATO kapsamında birlikler yolladı. Avrupa, barışçıl ya da barışçıl olmayan yollarla en az bir yüzyıldır tasarlandığı gibi, birleşti. Ama bu Avrupa Birliği sayesinde olduğundan çok NATO bayrağı altında ve Afganistan’ın ölüm tarlalarında gerçekleşti. Avrupa’ya şimdi de yayılma öncesi eğitim sahası ve Ortadoğu, Afrika ve Asya’daki askeri harekatlar için ileri operasyon üssü olma rolü verilmiş durumda.

Avrupa, Obama’nın ve bir bütün olarak emperyal metropoldeki yönetici elitin zaten kıta dışından yeni askeri partnerler aramakta olduğunu dikkate alarak hiç eleştirmeden ve sorgulamadan itaat edeceğini ortaya koydu. NATO Beşlisi’nin ABD dışındaki ülkeleri -Britanya, Almanya, Fransa ve İtalya (Britanya diğerlerinden daha çok, İtalya da az olmak üzere)- hariç, İttifak’ın ortakları Puerto Rico, Guam ve Kuzey Mariana Adaları gibi Amerikan toprakları ile aynı statüde tanınmakta ve aynı fonksiyonları üstlenmektedir: Canlı atış askeri eğitim ve askeri birlik, savaş uçağı ve savaş gemisi konuşlandırma için jeopolitik olarak uygun mekanlar.


Pax Romana değil Bellum Americanum

İki bin yıl önce Augustus’un Pax Romana’sı işgal edilmiş topraklara yollar ve limanlar, su kemerleri ve arklar, amfi-tiyatrolar ve kütüphaneler ve Aristo’dan Eshilo’ya Yunan yazarlarını taşımıştı. Bellum Americanum (Amerikan Savaşı) ise kölelerine ve haraçgüzarlarına askeri üsler, füze kalkanı bataryaları, Mc Donald’s’lar ve Lady Gaga yolluyor.

Obama, Lizbon’da NATO’sunu ve NATO ortaklığındaki yadımcılarını ve
foederatilerini*, küresel hakimiyetinden doğan bir ayrıcalığı ve adeti olduğu üzere ve selefi George W. Bush’un yakın zamanda yaptığı gibi, Afganistan’daki savaş için daha fazla para ve kan dökmek konusunda cimri davrandıkları için eleştirecek. Ama egemen kişiliğine yakışır biçimde yüce gönüllülük de göstererek, Avrupalı satraplarının** eğik başlarını okşayacak ve şöyle diyecektir: “Aferin, iyi ve sadık uşaklar. Bazı konularda sadakata gösterdiniz; ben de size birçok sorumluluklar vereceğim.”

NATO’nun çok halkalı Aşil kalkanları, ABD nükleer silahları, bir füze önleme sistemi ve bir siber savaş komutanlığı altına güvenle yerleştirilen Avrupa kıtasıyla birlikte, Washington henüz bütünüyle fethedilmemiş diyarlara doğru hareket ediyor.


Afrika, Ortadoğu, Latin Amerika, Asya…

Afrika üç yaşındaki ABD Afrika Komutanlığı’na (AFRICOM) havale edildi ve kıtanın 54 ulusundan belki de yalnızca beşi (Eritre, Libya, Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti, Sudan ve Zimbabwe) Pentagon’la ikili askeri bağlar ve buna eşlik eden ABD-öncülüğündeki askeri tatbikatlar ve konuşlanmalar tuzağına düşmekten kaçındılar.

ABD aynı zamanda, Irak, İsrail, Ürdün, Kuveyt, Bahreyn, Amman, Katar ve Yemen’deki faaliyetleri ile Ortadoğu’daki askeri varlığını genişletti.


Washington iki yıl önce de Karayip Denizi, Orta ve Güney Amerika’ye yönelik faaliyetler yürüten Dördüncü Filo’yu yeniden aktifleştirdi. Buna ek olarak geçen yıl Honduras’ta gerçekleşen darbe ve bu Eylül’de Ekvador’da gündeme gelen darbe girişimi, ABD’nin Latin Amerika’daki gelişmelerin kendi doğal akışı içinde gitmesine izin vermeyeceğinin kanıtlarıdır.


ABD Asya-Pasifik bölgesinde askeri ittifakları ve konuşlanmaları ilerletme ve genişletmeye yönelik çabalarını yoğunlaştırdı, ancak hâlâ bir elin parmakları kadar da olsa Amerika’nın jeostratejik tasarımlarında bağımlı bir rolü kabullenmek istemeyen ülkeler var. Bu özelliği değişik derecelerde ve farklı bağlamlarda sergileyen ülkeler şunlar: Rusya, Çin, İran, Kuzey Kore ve Burma (Myanmar). 2007’den beri, eski Sovyet cumhuriyetlerinde uygulanan “renkli devrim” modelini Burma ve İran’da uygulama girişimleri başarısız oldu, Kuzey Kore’ye yönelik “rejim değişikliği” planları da öyle; ve ne Çin ne de Rusya’da, Gürcistan, Ukrayna, Kırgızistan ve Moldova’daki bu sözde Gül, Turuncu, Lale ve Twitter devrimlerinin hemen uygulanabilmesi mümkün görünüyor. Rusya’ya karşı şu an uygulanmakta olan öncelikli teknik içerme yöntemi. Ancak Rusya sınırlarındaki ABD ve NATO askeri yığınağı azaltılmadan varlığını koruduğundan bunun da bir garantisi yok.


Asya’yı askerileştirmek

Geriye kalan askeri çaredir. ABD dış politikasının başındaki dörtlü (Başkan Obama, Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Savunma Bakanı Robert Gates ve Genelkurmay Başkanı Oramiral Michael Mullen) Kasım’ın ilk yarısında Asya-Pasifik bölgesini turladılar. On ülkeyi ziyaret ettiler: Hindistan, Endonezya, Güney Kore, Vietnam, Kamboçya, Malezya, Avustralya, Yeni Zelanda, Papua Yeni Gine ve Tonga.
Clinton ve Gates farklı zamanlarda Malezya’dalardı ve her ikisi de 8 Kasım’da yıllık Avustralya-Birleşik Devletler Bakanlar Toplantısı (AUSMIN) için Melbourn’de Mullen’le buluştular. ABD genelkurmay başkanı bu toplantıda 21. yüzyılın “Pasifik yüzyılı” olacağını söyledi.[1]

Hindistan’da, Obama, Yeni Amerika Vakfı Silahlar ve Güvenlik İnisiyatifi Direktörü William Hartung’un ABD tarihindeki en büyük altıncı silah anlaşması olduğunu hesapladığı anlaşmayı ayarladı.[2]


Avustralya’da Gates ve Mullen, ABD askeri güçlerinin bazı Avustralya üslerine geçişine yönelik bir perde arkası sözleşmesi kotardı.


Bu arada Yeni Zelanda’da, Clinton, ev sahibi ülke nazarında 24 yıllık bir aradan sonra, tam bir üç taraflı müşterek savunma paktı olarak Avustralya, Yeni Zelanda, Birleşik Devletler (ANZUS) Güvenlik Paktı’nı yeniledi.


Japonya ABD’yi çağırıyor

13 Kasım’da Japon Başbakanı Naoto Kan, “Rusya ve Çin’le Tokyo arasındaki bir dizi uyuşmazlıkta kendilerini desteklediği için… Birleşik Devletlere teşekkür etti.”[3] Kan ‘destek’ derken, Clinton’un 27 Ekim’de, Senkaku/Diayou adaları konusunda Çin’le arasındaki uyuşmazlık karşısında ABD’nin Tokyo’ya askeri destek taahhüdünde bulunmaktan gurur duyacağı yönündeki açıklamasını ve beş gün sonra Clinton’un sözcüsü Philip Crowley’in Japonya toprağı olarak tanımladığı Kuril Adaları ile ilgili olarak Rusya’ya hakaret edişini ima ediyordu.

Japon devlet başkanı, Yokohama’daki Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) zirvesi öncesindeki bir özel görüşmede “ABD Başkanı Barack Obama’dan Asya-Pasifik bölgesinde savunma teminatı istedi,” çünkü “Tokyo’nun Çin ve Rusya’yla teritoryal gerilimleri, Obama’ya bir çevirmen vasıtasıyla ‘ABD askeri varlığı yalnızca daha da önem kazanıyor’ diyen Kan açısından yüksek öncelikler haline geliyordu.”[5]


Kan, harfi harfine şunları söyledi:


“Japonya ve Birleşik Devletler olarak, pan-Pasifik ülkelerinin, APEC’in bu toplantısında, işbirliğimizi kuvvetlendirmeliyiz. Pekala bunu yapmak konusunda anlaştık. Japonya’nın Çin’le ve Rusya’yla olan ilişkilerinde, yakın zamanda bazı sorunlarla karşılaştık ve Birleşik Devletler Japonya’yı destekledi, bu nedenle de ona bu desteğinden dolayı takdirimi sundum.


“Bölge ülkelerinin güvenliği ve barış için, Birleşik Devletler’in varlığı ve ABD ordusunun varlığı, inanıyorum ki yalnızca giderek artan bir öneme sahip olmaktadır.”[6]


Obama da yanıt olarak, “Japonya’ya Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi haline gelmesi için destek açıkladı ve ABD-Japonya günvelik ittifakını yeniden teyit etti.”


Obama aynı zamanda Kan’a ABD-Japonya ittifakının “Amerika’nın Asya Pasifik’teki stratejik yükümlülüğünün köşetaşı” olduğuna ve “Birleşik Devletlerin Japonya’nın savunması için taahhüdünün sarsılmaz” olduğuna dair söz verdi.


Bir ABD silahlı kuvvetler yayınına göre, “Obama’nın güvenlik ittifakının devamına yönelik desteği sürpriz olmazken, tam da Çin’in… Doğu Çin ve Güney Çin denizleri topraklara ilişkin iddiaları üzerine Japonya’da oluşan gerilimin üstüne denk geldi.”[7]


Pentagon Asya Pasifik’te

Beş aydan kısa bir süre içinde Pentagon Asya Pasifik sahası boyunca askeri varlığını hissedilir hale getirdi:

ABD Deniz Piyadeleri ve Donanması Doğu Timor’da 19-26 Haziran tarihlerinde Crocodile 10 Tatbikatı’na katıldı. Bu tatbikat, “silah ateşleme becerilerini, amfibi taarruz serilerini, cangıl eğitimini, uçuş operasyonlarını ve terk edilmiş bir hapishaneye yönelik helikopter baskınını” sergiledi ve “karmaşık bir askeri tatbikatın planlaması ve yürütülmesinde birlikte çalışmak için çokuluslu güçlere için bir olanak” sağladı.[8]


Ekim 2009’da Doğu Timor’da gerçekleştirilen askeri tatbikata 2500 ABD ve Avustralya askeri katıldı. Bu, ABD-Doğu Timor’un ilk birleşik askeri talimiydi.


Bu Temmuz’da ABD Komboçya’da Amerikan güçleriyle ve ev sahibi ülkeden, Britanya’dan, Fransa’dan, Almanya’dan, İtalya’dan, Avustralya’dan, Hindistan’dan, Endonezya’dan, Japonya’dan, Moğolistan’dan ve Filipinler’den birliklerle askeri talimler gerçekleştiren çokuluslu Angkor Sentinel 2010 kuvvetlerini yönetti.


Haziran sonu ve Temmuz’u kapsayan 40 gün boyunca, ABD, Pasifik Okyanusu’nda Hawaii çevresinde 32 gemi, beş denizaltı, 170’ten fazla uçak ve Amerikan silahlı kuvvetlerinin dört dalının hepsinden ve Avustralya’dan, Kanada’dan, Şili’den, Kolombiya’dan, Fransa’dan, Endonezya’dan, Japonya’dan, Malezya’dan, Hollanda’dan, Peru’dan, Güney Kore’den, Singapur’dan ve Tayland’dan 20 bin askerin katıldığı Paisifik Ağzı (RIMPAC) 2010 savaş oyunlarını yönetti.


ABD 25-28 Temmuz tarihleri arasında da Güney Kore ile Japon Denizi / Doğu Denizi’nde nükleer balistik füze taşıyıcısı USS George Washington’ın da aralarında bulunduğu 20 savaş gemisinin, F22 Raptor hayalet uçaklarının da aralarında olduğu 200 savaş uçağının ve 8 bin askerin katıldığı savaş oyunlarını yönetti.


Bir sonraki ay ABD Pasifik Komutası ve ABD Pasifik Ordusu, Moğolistan’daki Han Macerası 2010 askeri tatbikatına nezaret etti. Aynı ay içinde Amerikan ve Britanya askerleri Kazakistan’daki Bozkır Kartalı 2010 NATO Barış Ortaklığı tatbikatını yönettiler.


Ağustos’un başında, USS George Washington ve USS John S. McCain destroyeri, Güney Çin Denizi’nde deniz manevralarını da içeren tarihin ilk ABD-Vietnam ortak askeri tatbikatını yönetti.


Bir haftadan daha kısa bir süre sonra ABD ve Güney Kore, Güney Kore topraklarında 30 bin ABD ve 50 bin Güney Kore askerinin katılımıyla bu yılki Ulchi Freedom Guardian askeri tatbikatına başladı.[9]


Eylül başında Washington ve Seul, Sarı Deniz’de bir anti-denizaltı savaş tatbikatı gerçekleştirdi.



Eylül sonunda da Hindistan askerleri, Habu Nag 2010 kod adıyla Doğu Çin Denizi’ndeki Okinawa adası kıyılarında gerçekleşen beşinci yıllık iki taraflı AD-Hindistan amfibi eğitim tatbikatı için ABD deniz kuvvetlerine ve denizcilerine katıldı.


Ekim’de ise en az 3 bin ABD askeri, Filipinler’deki dokuz günlük Amfibi Çıkarma Tatbikatı 2011’e katıldı. “Filipinler Silahlı Kuvvetleri ile birlikte yönetilen, iki taraflı eğitim tatbikatı, birlikte işlerliği geliştirmek, hazırlık derecesini yükseltmek ve iki ülke arasında profesyonel ilişkiler kurmaya devam etmek için tasarlandı.”[10]


Aynı ayın başlarında, ABD savaş gemileri ve askerleri, kuzeydoğu Avustralya’da, yerel basın tarafından “devasa savaş oyunları” diye tanımlanan Hamel Tatbikatı için 6 bin Avustralya askeri ve Yeni Zelanda’dan emsallerine katıldılar.[11]


Ekim ayında ayrıca, Güney Kore ilk kez olarak, ABD tarafından oluşturulan Nükleer Silahların Yayılmasına Karşı Güvenlik İnisiyatifi’nin 14 üyesiyle birlikte, ABD, Kanada, Fransa, Avustralya ve Japonya’dan gemilerin ve askeri personelin katıldığı bir çokuluslu askeri tatbikata ev sahipliği yaptı.


ABD deniz kuvvetleri 6 Kasım’da Singapur’da “kentsel eğitim tatbikatları yürüttü.” Bir ABD deniz piyade teğmeni “bir savaş ortamında tehlikeli alanları tanımlama üzerine kısa bir ders verdi” ve “buraları nişangahla ya da süpresif ateşle yalıtmak ve düşman topraklarında güvenli yerler ele geçirmenin önemi üzerine konuştu.”[2]


14 Kasım’da ABD ve Hindistan orduları Alaska’daki 14 günlük Yudh Abhyas 2010 askeri tatbikatını tamamladılar. Geçen yılın Yudh Abhyas’ı gelmiş geçmiş en büyük ABD-Hindistan askeri tatbikatı olarak nitelenmişti.


Amerika’dan 100 bin ve diğer NATO ülkelerinden de 50 bin asker Afganistan’daki on yıllık kolektif savaşlarında savaşıyor. ABD insansız hava araçlarıyla düzenlediği ölümcül füze saldırılarını tımandırıyor ve NATO da Pakistan’daki savaş helikopteri akınlarına hız veriyor.


Pentagon gerçekten de bu yüzyılın adını Asya-Pasifik yüzyılı koydu.


Çevirenin notu:

* Foderati: Roma döneminde, sınırları düşman saldırılarına karşı savunma koşuluyla yerleşmelerine izin verilen ve savaşlarda kendi liderlerinin komutası altında Roma ordusuna katılan kavimlere verilen ad.
** Satrap: Pers İmparatorluğu’nun ele geçirdiği topraklarda kurduğu, satraplık adı verilen eyaletlere atadığı valiler.

Dipnotlar:

1) ABD Savunma Bakanlığı, 7 Kasım 2010
2) Business Insider, 6 Kasım 2010
http://www.businessinsider.com/top-10-us-arms-deals-in-history-2010-11
....
Obama, Gates And Clinton In Asia: U.S. Expands Military Build-Up In The
East
Stop NATO, November 7, 2010
http://rickrozoff.wordpress.com/2010/11/07/obama-gates-and-clinton-in-asia-u-s-expands-military-build-up-in-the-east
3) Rusya Haber Ajansı Novosti, 13 Kasım 2010
4) ABD Ada Gerilimleri Üzerinden Japonya’yı Destekliyor, Çin’le ve Rusya’yla Karşı Karşıya geliyor (U.S. Supports Japan, Confronts China And Russia Over Island Disputes)
Stop NATO, 4 Kasım 2010
http://rickrozoff.wordpress.com/2010/11/04/u-s-supports-japan-confronts-china-and-russia-over-island-disputes
5) Deutsche Presse-Agentur, 13 Kasım 2010
6) Beyaz Saray, 13 Kasım 2010
Remarks by President Obama and Prime Minister Kan of Japan in
Statements to the Press in Yokohama, Japan
http://www.whitehouse.gov/the-press-office/2010/11/13/remarks-president-obama-and-prime-minister-kan-japan-statements-press-yo
7) Stars and Stripes, 14 Kasım 2010
8) Avustralya Hükümeti Savunma Bakanlığı
24 Haziran 2010
9) ABD Çin Krizi: İhtilaf Sözlerinin Ötesinde (U.S.-China Crisis: Beyond Words To Confrontation)
Stop NATO, 17 Ağustos 2010
http://rickrozoff.wordpress.com/2010/08/17/part-ii-u-s-china-crisis-beyond-words-toward-confrontation
10) U.S. Marine Corps, 22 Ekim 2010
11) Australian Broadcasting Company, 4 Ekim 2010
12) U.S. Marine Corps, 9 Kasım 2010

[Globalresearch.ca adresindeki İngilizce orijinalinden Sendika.Org tarafından çevrilmiştir]

Hiç yorum yok: