13 Ekim 2010 Çarşamba

Kürtler Kendi Eğitim Sistemlerini Oluşturyor

KCK Dil ve Eğitim Komitesi birinci konferansını 29 Eylül-2 Ekim 2010 tarihleri arasında gerçekleştirdi. “Dil bedendir, kültür bedendir, coğrafya bedendir, bedeninize sahip çıkın” sloganı ile yapılan konferansa Kürdistan’ın dört parçası ve yurtdışından 60 delege katıldı.

Açılış konuşmasının KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan’ın yaptığı konferansa konsey üyelerinden Sozdar Avesta ve Beritan Dersim’in yanı sıra PAJK koordinasyon üyesi Feride Alkan da katıldı.

KARAYILAN: KÜRTLERLE GÖRÜŞENLER TERCÜMAN TUTSUN

Karayılan açılış konuşmasında anadilin bir halkın her şeyi olduğunu ve dilin yasaklanmasının bir halka işkence yapmakla eş değer olduğunu belirtti. Özellikle 2000'li yıllardan sonra dil çalışmalarına çok stratejik yaklaştıklarını belirten Karayılan, “sadece, siyasi ve sosyal çalışmaların yanında işte dil çalışmaları da yapılsın diye yaklaşmadıklarını” belirterek, “Dilin bir halk açısından önemi tartışmasızdır. Biz de dil çalışmalarına bu düzeyde stratejik olarak yaklaşıyoruz” dedi.

Herkesin Kürtçe dilini yaşamın tüm alanlarında kullanması gerektiğini ifade eden Karayılan, “Kendi dilimizi kullanmak ve yaşamın her alanında geliştirmek için de kimseden izin istemek zorunda değiliz. Halkımız artık kendi dilini kullanarak geliştirecek durumdadır. Kürtlerle görüşenler, konuşanlarda gerekirse kendilerine tercüman tutarlar” şeklinde konuştu.

Kürtçe anadilde eğitim tartışmalarının yoğunca yapıldığı dönemde gerçekleştirilen konferansın sonuç bildirgesi de bugün yayınlandı. Bildirgede, KCK Dil ve Eğitim Komitesi’nin 1. konferansını Kürtçe üzerinde yoğun tartışmaların yapıldığı ve Kürt öğrencilerin Türkiye’de ana dilde eğitim talebiyle okulları bir hafta süreyle boykot ettikleri, Kürt özgürlük hareketinin eylemsizliği uzattığı bir süreçte gerçekleştirmesinin konferansın önemini daha arttırdığı kaydedildi.

DİL FAALİYETLERİ TZPK’DA YÜRÜTÜLECEK

Konferansta özellikle demokratik özerk sistemde dilin önemi ile bundan sonra Kürtçe dil çalışmalarının örgütleme modeli üzerinde duruldu. Yapılan tartışmalarda şimdiye kadar bu yönlü çalışmaların yürütüldüğü ve bu çalışmaların bir düzey kazandığı dile getirildi. Tartışmalar sonucunda bugüne kadar yapılan çalışmaların bundan sonra TZPK (Tevgera Ziman û Perwerdeya Kurdistanê) örgütlemesi altında yürütüleceği kararı alınırken, dil komitesinin de bu çalışmalara öncülük ederek, bu yönlü plan ve perspektifler sunması istendi. Dil ve eğitim komitesinin hazırladığı tüzük ve program da bu konferansta kabul edildi.

Konferansta Maxmur’daki eğitim sistemi de tartışılarak buradaki eğitimin daha da güçlendirilmesi için çeşitli kararlar da alındı.

Konferansın yayınlanan sonuç bildirgesinde de geçmiş süreçte dil çalışmalarına 'taktik düzeyde' yaklaşım sergilendiği belirtilerek özeleştiri yapıldı.

TÜM LEHÇELER İÇİN ÇALIŞMA

KCK Dil ve Eğitim Komitesinin gerçekleştirdiği konferansta Kürtçenin lehçeleri üzerinde de tartışmalar yürütüldü ve tüm lehçelerin eşit oranda geliştirilmesi için çalışmaların yürütülmesi gerektiği dile getirildi.

MAMOSTE MEDYA ONUR ÜYESİ KABUL EDİLDİ

Konferans PKK’nin öncü kadrolarından Ferhat Kurtay’ı Kürtçenin mücadelesinin sembolü, Mamoste Medyayı da onur üyesi olarak kabul ederken, dilin kullanımı ve geliştirilmesi konularında daha birçok karar aldı.

ALINAN KARARLAR

Konferansta dört gün süren tartışmalar sonucunda şu kararlar alındı:

1- Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ın düşüncelerinin yayılması ve tüm eserlerinin Kürtçenin tüm lehçelerine çevrilmesi ve dil ve eğitim üzerine olan görüşlerinin bir kitap halinde hazırlanması.

2- Asimilasyon ve oto asimilasyonun aşılması için demokratik ve özerk Kürdistan’da tüm yaşam dilinin Kürtçe olması, konuşmak, okumak, yazmak, hutbe, dükkan ve iş yerlerinin tabelaları, yine köy, şehir, mahalle, sokak ve Kürtlerin tüm yerleşim yerlerindeki ticari ilişkiler, pazar dilinin Kürtçe olması; Kürdistan’a yabancı birisi geldiğinde Kürtlerin ülkesine geldiğini bu şekilde hissedinceye kadar bu çalışmaların sürdürülmesi... Dil ve eğitim için başlatılan atılımın aralıksız olarak farklı eylemeselliklerle devam ettirilmesi... Bu çalışmaların Kuzey Kürdistan yanında Kürdistan’ın diğer parçalarında da yürütülmesi.

3- Dil ve eğitim sisteminde akademilerin rolü büyüktür. Kürtçenin sorunlarının aşılması için akademilerin açılması... İmkanlar ölçüsünde birkaç yerde dil, eğitim ve Kürtçe edebiyat akademilerinin açılması ve bunların arasında da bir yönetim sisteminin oluşturulması... Bu akademiler aynı zamanda toplumun eğitimi için öğretmenler yetiştirmeli ve ilk okuldan üniversiteye kadar kitap ve materyal hazırlamalı...

4- Demokratik Özerk Kürdistan’ın eğitim sistemi için Maxmur Kampı’nın tecrübelerinin göz önünde bulundurulması...

5- Kürtçenin lehçeleri Kürt halkının zenginliğidir. Bir lehçenin bir diğer lehçeden üstün görülmesi lehçe şovenizmi olarak görülür. Bunun için tüm lehçelerin eşit düzeyde geliştirilmeli ve her lehçe kullanıldığı yerde eğitim dili olmalı. Bunun için de tüm lehçeler arasında anlam kolaylığı yaratılması için ortak alfabeye ihtiyaç vardır. Bunun için gerekli çalışmaların yapılması...

6- Dil sorunlarının çözümü için ulusal dil konferansına ihtiyaç vardır. Bu konferansların yapılması ve başarılı sonuçlar vermesi için gerekli şeylerin yapılması...

7- Konferans gençlere yaşamda dilin koruyucuları olmaları ve geliştirmede öncülük etmeleri konusunda çağrı yapar.

8- Konferansımız aydınlara, emekçilere ve akademisyenlere dil ve eğitim sisteminin oluşturulması için çağrıda bulunur.

9- Konferansımız devlete ve AKP hükümetine inkar ve imha politikasını terk etme çağrısı yapar. Halkımız artık Kürtçe eğitim hakkını verip vermeyeceklerinin beklentisinde değildir. Çünkü halkımız artık kendisi Kürtçenin eğitim sistemini oluşturacaktır.

Hiç yorum yok: