26 Ekim 2010 Salı

Kürtçe Gerçeği-1

Medler, Karduklar, Guttiler, Hurriler ve Mittanilerden günümüze kadar, Kürtlerin konuştuğu Kürtçe’nin tartışılacak bir tarafı yoktur. Tartışılması gereken tek şey Kürtçe’ye saldıranların ve Kürtçe’den korkanların ruh hali ile niyetleridir. 

Kürtçe üzerine analiz - 1
 
Kürtçe’nin dil birliği hep tartışmalı bir konudur. Bunun temel sebepleri; Kürtçenin çok lehçeli olması, ortak bir alfabesinin olmaması ve Kürtçe’nin, Irak’taki Federal Kürdistan Bölgesi dışında eğitim dili olmamasıdır. Latin, (Türkiye) Arap (Irak, İran, Suriye) ve Kiril (Rusya, Türkmenistan, Kazakistan) alfabelerinin kullanılması da Kürtlerin, Kürtçe’den ‘tek bir dil’ yaratamamasının sebeplerinden biridir. Tabi temel faktör, Kürtlerin dört ülkenin (Türkiye, Suriye, Irak, İran) sınırları içinde yaşamalarıdır. Hem yaşadıkları ülkelerin yönetimleri tarafından baskı altında tutulan, hem de devletlerin sınırlarından dolayı birbirileriyle ilişki kuramayan Kürtler, dil birliklerini sağlayamamaktadır. Bu durum dil kadar ulusal birliğin de gelişmesini engelleyen bir faktördür. Bu yazıda Kürtçe’nin eksi ve artılarıyla bir analizi yapılacaktır.
Önce Kürtçe’yi tanıyalım. Kürtçe; Hint-Avrupa dil ailesinin batı İran koluna ait bir dildir. Farsça, Urduca, Osetçe, Peştuca ve Tacikçe dilleriyle akrabadır. Bu konuda kanıtlarımız şunlardır:

Kürtçe ve Hint-Avrupa dil ailesi


  a) Kürtçe’nin Hint-Avrupa dil ailesi içinde bulunduğunun temel kanıtı, Kürtçe’nin bükümlü (çekimli) bir dil olmasıdır. Kelimeler ek aldıklarında ya da tamlama yapıldığında, kelime köklerinde değişiklik olur. Fiiller de zamanlara göre çekildiklerinde bükülmeye uğrarlar. Eğer bu özellik varsa dilin Hint-Avrupa dil ailesinden olduğu kesinleşiyor. (Ayrıca Sami dillerinde büküm özelliği vardır.) Bunun için Türkçe-Kürtçe karşılaştırması yapacağız.
Kürtçe: şivan, diran, bajar, zilam, xulam, beran gibi kelimelerle tamlama yapıldığında kelime kökü bozulmaya uğrar. İkinci hecede bulunan ‘a’ harfi ‘ê’ olur.
Tamlamalar: Darê şivên, êşa dirên, kolanên bajêr, destê zilêm, simbêlê xulêm, qloçê berên gibi.
Türkçesi: çoban, diş, şehir, adam, uşak, koç.
Tamlamalar: Çobanın değneği, Dişin acısı, şehrin caddeleri, uşağın bıyığı, koçun boynuzu. Görüldüğü gibi aynı kelimelerin Türkçeleriyle tamlama yapıldığında kelime köklerinde herhangi bir bozulma olmuyor.
Almanca’da da aynı özellik vardır. Ama bu dilde kelimeler çoğul hale getirildiğinde kelime köklerinde değişiklik olur.
Örneğin: Buch, Mann, Blatt, Stuhl, Sohn, Ball (Kitap, Adam, Kağıt, Sandalye, Oğul, Top) kelimeleri çoğul hale gelince sesli harfleri değişikliğe uğrar:
Bücher, Männer, Blätter, Stühle, Söhner, Bäller. (Kitaplar, Adamlar, Kağıtlar, Sandalyeler, Oğullar, Toplar).
Görüldüğü gibi büküm olayı farklı şekillerde hem Kürtçe’de hem de Almanca’da vardır ama Türkçe’de yoktur.

Fiil için ise şöyle bir örnek 


  Kürtçe: Tu dibînî, Tê bibînî, te dît, te dîtibû, te ditibaya, tu nabînî (kelime kökü ‘dît-in’). Türkçe: sen görüyorsun, sen göreceksin, sen gördün, sen görmüştün, sen görseydin, sen görmüyorsun. (kelime kökü ‘gör-mek’)
Almanca: du siehst, du wirst sehen, du sahst, du hast gesehen, du würdest sehen, du siehst nicht. (kelime kökü ‘seh-en’).
Kürtçe ve Almanca dillerinde, fiildeki bozulma net olarak görülmektedir.

Şahıs ve iyelik zamirleri


  Bükümle ilgili son örnek ise zamirlerdir. Kürtçe’de şahıs zamirleri, iyelik (sahiplik) zamirlerine döndüklerinde bükülmeye uğrarlar. Bu bükülme sonucunda kelimeler tamamen değişikliğe uğrayabilirler. Burada Türkçe, Kürtçe ve İngilizce karşılaştırması yapacağız.
Kürtçe şahıs zamirleri: Ez, Tu, Ew, Em, Hûn, Ew.
Kürtçe iyelik zamirleri: Min, Te, Wî (eril), Wê dîşil), Me, We, Wan.
İngilizce şahıs zamirleri: I, You, He (eril), She (dişil), It (cansız-hayvan), We, You, They.
İhgilizce iyelik zamirleri: My, Your, His (eril), Her (dişil), Its (cansız-hayvan), Our, Your, Their.
Türkçe şahıs zamirleri: ben, sen, o, biz, siz, onlar.
Türkçe iyelik zamirleri: Benim, Senin, Onun, Bizim, Sizin, Onların.
(Türkçe’de şahıs ve iyelik zamirleri arasında kelime bozulması yoktur. Kelimelere sadece iyelik ekleri getirilmiş ve kök korunmuştur. Kürtçe ve İngilizce’de ise şahıs ve iyelik zamirleri arasında kelime bozulması vardır. Bükülme meydana gelmiştir.)
Bükülme özelliği; Kürtçe’nin, Hint-Avrupa dil ailesi içinde bulunduğuna en güçlü kanıttır.


Kürtçe ve Farsça benzerliği


  b) Kürtçe ve Farsça arasında zamirler, sayılar ve bazı eylemler ile çok sayıda kelime aynıdır.

Farsça ve Kürtçe arasındaki benzerlikler;


  Kürtçe sayılar: yek, du, sê, çar, penc, şeş, heft, heşt, neh, deh.
Farsça sayılar: yek, do, se, cehar, penc, şeş, heft, heşt, noh, deh.
Türkçe sayılar: bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
Kürtçe zamirler: ez, tu, ew, em, hûn, ew.
Farsça zamirler: men, to, u, ma, şoma, işan
Türkçe zamirler: Ben, sen, o, biz, siz, onlar Benzer gün isimleri:
Kürtçe gün isimleri: yekşem, duşem, sêşem, çarşem, pencşem, în, şemî.
Farsça gün isimleri: yekşenbe, doşenbe, seşenbe, çaharşenbe, pencşenbe, come, şenbe.
Türkçe gün isimleri: Pazar, Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi. Benzer 

 
Bazı fiiller:


  Kürtçe: temam kirin, kar kirin, dîtin, xwestin, şuştin, firotin, xwendin, pirsîn, lerizîn, kirin, dan.
Farsçaları: temam kerdan, kar kerdan, didan, hastan, şostan, foruhtan, handan, porsidan, larzidan, kerdan, dadan.
Türkçeleri: Tamamlamak, çalışmak, görmek, istemek, yıkamak, satmak, okumak, sormak, titremek, yapmak, vermek.
Benzer bazı isimler:


  Kürtçe; Roj, Mêr, Zer, Hefte, xalti, sal, zivistan, ezman, meh, pivaz, dijmin gibi.
Farsça: Ruz, Merd, Hefte, khale, sal, zemestan, aseman, mah, piyaz, doşman.
Türkçe: Gün, Erkek, Sarı, Hafta, Tavşan, Yıl, Kış, Gökyüzü, ay, soğan, düşman.

Kürtçe-Farsça farkı


Tüm bunlara bakarak ‘Kürtçe aslında Farsça’dır’ denilebilir ama iki dil arasındaki büyük ayrım şudur. Kürtçe’de erillik dişillik vardır. Yani tüm kelimelerde cins ayrımı. (Almanca, Fransızca ve İngilizce yani diğer bir çok Hint-Avrupa dilinde olduğu gibi). Ama Farsça’da bu yoktur. Bu yüzden Kürtçe Farsça’dan ayrılır. Kürtçe’de kadınlardan bahsederken ‘a’ eki, erkeklerden bahsederken ise ‘ê’ eki kullanılır.
Mesela Birayê min: Benim kardeşim (Bira:Kardeş, Min: Benim, ê: erillik eki)
Xwişka min: Benim kızkardeşim (Xwişk: Kızkardeş, Min: Benim a: dişillik eki)
Bu tüm kelimelerde geçerlidir. Çavê min: Gözüm, Bejna min: Boyum, Pirtûka min: Kitabım, Gundê min: köyüm v.b.
(Ayrıca Rus Kürdolog Vlademir Minorsky, Kürtçe ve Farsçanın birbirlerinden ayrı ve bağımsız diller olduğunu söyleyerek bu ayrılıkları beş başlık altında toplar: 1) Fonetik bakımdan: Kürt dilinin fonetiği Farsçanınkinden ayrıdır. 2) Ses değişmeleri: Farsça ve Kürtçede bulunan ortak kelimeler ses bakımından büyük bir değişime uğramışlardır. 3) Şekil ayrılıkları: Zamirlerden tutalım fiil çekim ve bükümlerine, aitlik takılarından isim tamlamalarına kadar birçok ayrılık mevcuttur. 4) Söz dizimi farkları. 5) Kelime ayrılıkları.)

Hint-Avrupa dilleri ve Kürtçe’de yüklem


c) Kürtçe’de, diğer Hint-Avrupa grubu dillerde de olduğu gibi, yüklem bazen sonda bazen de ortada olur. Ama Türkçe’de yüklem genelde sondadır. Burada hem Türkçe-Kürtçe karşılaştırması hem de Kürtçe-Almanca karşılaştırması yapacağız.
Örneğin; Ez diçim malê: Ben eve gidiyorum. Diçim: Gidiyorum. (Burada görüldüğü gibi fiiller farklı yerlerde bulunur).
Min av vexwar: Ben su içtim. Vexwar: İçtim. (Burada ise fiil her iki dilde de sondadır). Örneklerden de görüldüğü gibi Türkçe’de devrik cümle kurulmadığı sürece fiil sondadır. Ama Kürtçe’de bu durum fiilden fiile farklılık gösterir.
Kürtçe-Almanca için örneğin: Ez diçim malê: Ich gehe nach Hause diçim:gehe (Her ikisinde de fiil ikinci sıradadır) Min av vexwar: Ich habe das Wasser getrunken: vexwar: getrunken.
Ama elbette Almanca ve Kürtçe aynı diller değil, aynı dil grubundaki dillerdir. Farklılıklar da vardır. Mesela: ich mache Essen: Ez xwarin çêdikim: Ben yemek yapıyorum. Mache: çêdikim: yapıyorum. Türkçe’de fiilin sürekli sonda olması ama Kürtçe ve Almanca’da fiilin hem ikinci sırada hem de sonda olabilmesi bizim için bir veridir.

Hint-Avrupa dilleri ve Kürtçe’de ekler 


d) Kürtçe’nin Hint-Avrupa dil ailesine mensup olduğunu kanıtlayan bir başka kanıt, eklerin hem sondan hem de baştan kelimelere eklenebilmesidir. Ama Türkçe’de bilindiği gibi ekler sadece sondan eklenir.
Mesela: göz, gözetmek, gözlük, gözü, gözsüz, göz ile, gözde gibi... Burada kelimelerin kökü ‘göz’ hep başta bulunur.
Kürtçe’de ise ekler kelimeye şu şekillerde gelir. Aynı kelimeleri ele alırsak: Çav, raçav kirin, berçavk, çava, bêçav, bi çavan, di çav de. Burada kelimelerin kökü ‘çav’ bazen sonda bazen de başta bulunur.
İngilizceleri: eye, make eyes, eyeglasses, eye, eyeless, with eye, in eye.
Görüldüğü gibi İngilizce kelimelere de gelen ekler bazen sonda bazen de başta bulunur.

Hint-Avrupa dilleri ve Kürtçe’de bazı ortak kelimeler 

 
e) Bazı kelimeler, Hint-Avrupa dil ailesi dillerinin çoğunun içinde küçük değişikliklerle bulunur. Bu evrensel veri, Kürtçe’nin Hint-Avrupa dil ailesi içinde olduğununu kanıtlayan son kanıtımızdır.


Mesela:
Erd (Kürtçe), Erde (Almanca), Earth (İngilizce), Eradi (Farsça), Terra (Fransızca), Yeryüzü (Türkçe).
Stêrk (Kürtçe), Stern (Almanca), Star (İngilizce), Sitare (Farsça), Astre (Fransızca), Yıldız (Türkçe).
Du (Kürtçe), Zwei (Almanca), Two (İngilizce), Do (Farsça), Deux (Fransızca), İki (Türkçe).
Hebûn (Kürtçe), Haben (Almanca), Have (İngilizce), Hestem (Farsça), Avoir (Fransızca), Olmak, Sahip olmak (Türkçe).
Tu (Kürtçe), Du (Almanca), You (İngilizce), To (Farsça), Tu (Fransızca), Sen (Türkçe).
Min (Kürtçe), Mein (Almanca), My (İngilizce), Men (Farsça), Mon (Fransızca), Benim (Türkçe).
Na (Kürtçe), Nein (Almanca), No (İngilizce), Ne’kher (Farsça), Non (Fransızca), Hayır (Türkçe).
Milyon (Kürtçe), Million (Almanca), Million (İngilizce), Melyun (Farsça), Millions (Fransızca), Milyon (Türkçe).
Bet (Kürtçe), böse (Almanca), Bad (İngilizce), bed (Farsça), Mauvais (Fransızca), Kötü (Türkçe).
Nav (Kürtçe), Name (Almanca), Name (İngilizce), Nam (Farsça), Nom (Fransızca), İsim (Türkçe).
Nû (Kürtçe), Neu (Almanca), New (İngilizce), Nev (Farsça), Nouveau (Fransızca), Yeni (Türkçe).
Heşt (Kürtçe), Acht (Almanca), Eight (İngilizce), Haşt (Farsça), Heut (Fransızca), Sekiz (Türkçe).
Neh (Kürtçe), Neun (Almanca), Nine (İngilizce), Noh (Farsça), Neuf (Fransızca), Dokuz (Türkçe).
Mêr (Kürtçe), Mann (Almanca), Man (İngilizce), Merd (Farsça), Mâle (Fransızca), Erkek (Türkçe).
Derî (Kürtçe), Tür (Almanca), Door (İngilizce), Der (Farsça), Porte (Fransızca), Kapı (Türkçe).


Kürtçe kendi başına özgün bir dildir

 
Kürtçe’nin, Hint-Avrupa dil ailesi içinde bulunduğu kanıtlarla bir daha ortaya koyduktan sonra Kürtçe’ye yapılan saldırılara da biraz değinelim. Bir çok yerde ‘Kürtçe aslında Farsça’dır’ veya ‘Kürtçe; Arapça, Farsça veya Türkçe’den alınan kelimelerle oluşturulmuş toplama bir dildir’ gibi saçma ötesi saldırılara uğrayan Kürtçe’nin kendi başına özgün bir dil olduğu net olarak ortadadır. Yukarıda da görüldüğü gibi Kürtçe ve Türkçe arasında hiç bir benzerlik yokken, Kürtçe ‘de erillik-dişillik (cinsiyet) bulunması da Kürtçe ve Farsça arasındaki en büyük farktır. Gerçi bu saldırıları yapanlara sadece İtalyanca, İspanyolca ve Portekizce örneğini vermek yeterlidir. Dünyada üç ayrı dil olarak kabul edilen bu dillerin üçü de Latince’den türemiştir. İtalyanlar, İspanyollar ve Portekizlilerin birbirini belli oranda anladıklarını da belirtelim. Buna rağmen kimse İtalyanca, İspanyolca veya Portekizce diye diller yoktur, bunlar aslında Latince’dir demiyor. Hatta kimse, bu insanlar büyük oranda birbirilerini anlıyorlar demekki üç dil birdir de demiyor. Neden? Çünkü İspanyolların, Portekizlilerin ve İtalyanların devletleri var. Yani güçleri var. Ama aslında bu üç dil büyük oranda aynıdırlar. İşte aynı durum Kürtçe için de geçerlidir. Kürtçe ile Farsça arasında benzerlikler vardır. Her iki dilin Avesta’nın yazıldığı dilden türemelerinin yanı sıra Kürtçe’nin Farsça’dan veya Farsça’nın Kürtçe’den türemesi de ihtimal dahilindedir. Çünkü Farslar da Kürtler de Ari kökenli iki halktır. Dilleri ve kültürleri de benzeyebilir. Ama Kürtçe ve Farsça arasında benzerliğin olması (Tıpkı İtalyanca, İspanyolca ve Portekizce arasındaki benzerlik gibi) bu iki dilin bir olduğunu göstermez. Benzer iki dilin bir olduğunu iddia etmek, ancak bir karalama kampanyası olabilir. Çünkü Kürtçe ile Farsça arasında erillik dişillik, gramer, telafuz, tamlama yapma şekli, kelimeden kelime türetme ekleri ve daha bir çok konuda farklılıklar vardır. Yani Farsça ve Kürtçe benzerlikleri olan özgün iki ayrı dildir


Güç olmak köken tartışmalarını sonlandırır

 
Medler, Karduklar, Guttiler, Hurriler ve Mittanilerden günümüze kadar, Kürtlerin konuştuğu Kürtçenin tartışılacak bir tarafı yoktur. Tartışılması gereken tek şey Kürtçe’ye saldıranların ve Kürtçe’den korkanların ruh hali ile niyetleridir. Kürtçe ve Kürtler üzerine ahkam kesenlerin yapması gereken öncelikli şey, 13. yy’da Selçuklu Sultanı Sencer’in Kürtlerin yaşadığı bölgeye ‘Kürdistan’ ismini vermesini anlamaktır. Yine aynı kişilerin, Osmanlı Padişahı Abdülhamit’in 1847 yılında (Mîr Bedîrxan isyanından sonra) tekrar Kürdistan ismini Kürtlerin yaşadığı bölgeye vermesini anlamaları gerekmektedir. Kendi ataları olan Selçuklu ve Osmanlı’nın kabul ettiği Kürt ve Kürtçe gerçeğini kendilerinin de kabul etmekten başka çareleri yoktur. Kürtlerin de anlaması gereken gerçek şudur. Kürtlerin dilinin, kültürünün, kökeninin ve varlığının tartışma konusu olmaktan çıkması için güç olmaları şarttır. Tıpkı İtalyan, İspanyol ve Portekizliler gibi güç olmak zorundadırlar. Bugün kimse İtalyan, İsyanyol ve Portekizlilerin kökenini ve dilini (dilleri büyük oranda aynı olmasına rağmen) tartışmıyor. Neden çünkü İtalya, İspanya ve Portekiz diye devletler var. Kürtlerin bunu, yani güç gerçeğini iyi anlamaları gerekmektedir. Gerçi çok uzağa gitmeye gerek yok, İran’a bakmak da yeterlidir. Bugün Kürtçe, Urduca, Peştuca ve Tacikçe ile benzer olan Farsça’yı kimse tartışıyor mu? Farsça veya Farslara, Kürtlere saldırıldığı gibi saldırılıyor mu? Hayır. Bunun nedeni de Farsların devleti yani güçlerinin olmasıdır. Bu noktayı iyi görmek lazım. Kürtlerin dilinin ve varlığının tartışma konusu olmaktan çıkması için bir an önce birlik olup, kendi güçlerini kurmaları zorunludur. Tüm Kürtler bir çatı altında birleşip kendi dillerini ve kültürlerini araştıracak güce kavuştuklarında, kendi dillerini eğitim ve bilim dili yaptıklarında, ekonomik, askeri, bilimsel, toplumsal ve dil birliklerini sağladıklarında, yani dünyada güç olduklarında kimse Kürtlerin dilini ve varlığını tartışmaya cesaret edemeyecektir.

SÜRECEK 


ehmedkurdari@hotmail.com

Hiç yorum yok: