28 Haziran 2010 Pazartesi

Asker ailelerine savaş notları...

Çatışmalardaki kayıplar da sayısal olarak artış gösteriyor. Ancak ne yazık ki ne Ankara’daki Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu AKP hükümeti, ne AKP’nin içinden çıkıp Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül, ne İlker Başbuğ’un Genelkurmay başkanı olduğu Türk Ordusu, ne MHP ve CHP ne de Türkiye’deki egemen Medya devam eden çatışmalar hakkında doğru bilgi vermiyor. Eksik ve yanlış bilgiler ile yaşanılan savaşın gerçeğini, ölen askerlerin sayısını ve ortaya çıkan zararların üzerini örtüyor. Çocuklarınızın dağ başlarında bütün olanaklara rağmen kendilerini savunamamaları hükümetin ve TSK’nın izlediği savaş politikasıdır.

Sizin Türkiye’nin “Doğusu ve Güneydoğusu” olarak bildiğiniz ama Kürtlerin ise Kuzey Kürdistan dediği bölgede Türkiye’nin Suriye’den başlayıp Irak ve İran sınırları ile birleştiği her yerde yüzlerce karakol var. Karakollarda bütün teknolojik gelişmeler ile donatılan tanklar var. Termal kameralar, büyük ışıldaklar, Türk ordusu tarafından döşenen mayınlar, dikenli teller var. İsrail ve ABD’nin yardımı ile son teknolojiye göre donatılan keşif uçakları var. NATO üyesi ülkelerin desteğini alıyor. İran-Irak ve Suriye’yi Kürtlere karşı ayartan Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa Birliği ülkeleri de dahil Ortadoğu ve dünyanın diğer birçok bölgesinde Kürtlere karşı politikalar ile sonuç almaya çalışıyor. Ama bütün bunlara rağmen PKK’nin öncülüğünde 15 Ağustos 1984’den bugüne kadar o sınırları aşan Kürt gerillaları var. O Kürt gerillaları içerisinde Kürdistan’ın dört parçasından Alevi, Sunni, Ezidi Kürtlerin kadınları ve erkekleri var. Bu gerillalar içinde Türk, Arap, Fars, Alman gençler var… Bu gerillalar Kürdistan coğrafyasındaki dağları, vadileri, ırmakları, kayalıkları, uçurumları ve dört mevsimi her yönü ile yaşamış ve bu coğrafyanın özellikleri ile bütünleşmişler. İnandıkları değerler, siyasal görüşleri var. O görüşleri hergün sokaklara çıkan milyonlarca insan destekliyor. O insanlar arasında beyaz tülbentleri ile anneler, ak sakallı yaşlı insanlar, taş atan çocuklar var… Kürt halkının Türk halkı ve diğer halklar ile eşit ve özgür olarak yaşamak istiyorlar. Ana dillerinde eğitim görmek istiyorlar. Ezilmek, linç edilmek ve yoksul yaşamak istemiyorlar. Varlıklarını korumak ve özgür yaşamak istiyorlar. Şimdi hal vaziyet böyleyken televizyonlara çıkıp, gazete köşelerinde devam eden savaşla ilişkin yorumlar yapanların çocuklarınızın cenazelerine ağlamaları gerçekleri göstermiyor. Çünkü süren çatışmaları nedenleri konusunda AKP medyası ve onun yazarları gerçekleri çarpıtıyorlar. Kürdistan ve Türkiye’de çatışmaların AKP’nin yürüttüğü politikalar nedeniyle olacağı aylar öncesinden söyleniyordu. Çatışmaların sadece Kürt illerinde değil Türkiye’nin batısına da yayılabileceğine dikkat çekiliyordu. Şimdi AKP’liler “anayasa değişikliğini” “İsrail”i ya da belirsiz laflarla yaşanılan ölümleri gizlemeye ve kendi suçunu da unutturmaya çalışıyor. Türk ordusu da AKP ile anlaşarak bu çatışmalardan beslenebileceğini ve varlığını devam ettireceğini düşündüğü için Türk askerlerinin daha fazla ölümüne neden oluyor. MHP ve CHP de yaptıkları muhalefet ile AKP ve TSK’nin savaş politikalarına ortak durumdadırlar. Bu cümleleri dağlardaki gerillalardan duyuyorum. “Oysa bu ölümlerin önüne geçmek çok kolaydı” diyorlar ve şunları söylüyorlar: “ Kürt siyasetçiler tutuklanmayacaktı, barış gruplar siyasa kimliklerine bağlı kalarak gerçek çözümü Türkiye’nin gündemine alacaklardı. Öcalan’ın “çözüm için yol haritası”ndaki öneriler çözümü kolaylaştırmak için daha da tartışılabilirdi. Anayasa değişikliğinde Kürtlere de haklarının olduğu vurgubu yapılabilirdi.” Ama AKP bunu yapmadı. Yapmadığı gibi kurnazlıkla binlerce Kürdü çocuk, genç, yaşlı demeden tutukladı. Önce yargılayıp serbest bıraktığı barış gruplarını da tutukladı. Kürtlerin vekillerine yasak getirip partilerini kapatıp, vekilleri de meclis dışına itti. Bu da yetmiyormuş gibi bölgede ve uluslar arası alanda Kürtlere ve PKK’ye karşı ittifaklar geliştirdi. ABD ve İran’ı, Suriye ve Irak’ı Kürt gençlerini idam ettirmek ve bombalamak için yanına aldı.

Hergün Kürt gençlerinin olduğu dağlara tonlarca bomba yağdırılıyor, top atışları aralıksız devam ediyor. Yüzbinlerce asker dağ taş Kürt gençlerini öldürmek için operasyona çıkıyor. İşte bu savaşın nedeni bütün bu gerçekler…

Asker aileleri bu gerçeği artık görmek zorunda. Çocuklarını bu devlet için anlamsız savaşa sürüklememeli. Sınır bölgeleri başta olmak üzere, Kürdistan ve Türkiye’de hiçbir askerin can güvenliği kalmıyor. Bu savaşın acısını ve korkusunu yaşayan asker anneleri, babaları ve kardeşleri ile savaşın gerçeğini anlamak isteyenlerin Türk medyasındaki pişkin politikacıların sözlerini, savaşın gerçeğinden bihaber olan “uzman yorumcuların” serbest atışlarını ve Türk medyasının timsah gözyaşlarını dinlemek, okumak ve izlemek yerine bu savaşın durması için artık ayağa kalkması gerekiyor. Yoksa acılar katlanarak artacak. Yoksa asker annelerinin her gözyaşı damlası savaş yanlısı AKP’liler ve askerlerin ölüm getiren politik değirmenlerine su taşımak olacak…

Çünkü savaşı ancak yaşayanlar ve o savaşın içinde olanlar ne kadar acı yüklü olduğunu bilir…

Hiç yorum yok: