10 Mayıs 2010 Pazartesi

Atina, paranın diktatörlüğüne doğru

1980’li ve 1990’lı yıllarda Latin Amerika’da, 2000 yılların başında Türkiye de uygulananlara benzer şok önlemler, bir Avrupa devleti olan Yunanistan da görülmemiş bir hızla alındı.

Bu neoliberal önlemler, milyonlarca küçük mülkiyet sahibini, uluslararası ve ulusal büyük kapitalistlerin lehine yıkmayı, emeklilerin ve kamu görevlilerinin büyük bir yüzdesini yoksullaştırmayı amaçlıyor.

Bu tedbirlerin en olumsuz tarafı, emeklilik sistemini yeniden yapılandırmak; geçici ve güvencesiz istihdamı harekete geçirmek; özel sektörde aylık işten çıkarmaları artırmak; toplu sözleşmelerin yerine şirketler ve bireyler arasında sözleşme yapma sistemini yerleştirerek sendikaları zayıflatmak ve işçi-işveren ilişkilerini değiştirmektir.

Neoliberallerin deyişiyle daha “rekabetçi” bir ekonomi için alınan bu önlemler, kesinlikle büyük kapitalistlerin lehine güç ilişkilerini değiştirecektir.

Bu politikaları korkunç bir haksızlık olarak değerlendiren emekçilerin dediği gibi sadece Yunanistan’ın geleceği ile değil tersine kapitalizmin geleceğiyle oynanmakta.



Yunanistanlı emekçileri ayağa kaldıran beş aylık üç tasarruf planı:

* 2014 yılına kadar çalışanların maaşlarının dondurulması.
* Çalışanların 13. ve 14. aylara ilişkin maaşlarının (ikramiye) kesilmesi.
* Emeklilerin 13. ve 14. aylara ilişkin maaşlarının (ikramiye) kesilmesi.
* Yönetici primlerinin yüzde 8 azaltılması (bir önceki yüzde 12’lik düşüşten sonra)
* Yüzde 21’den yüzde 23’e çıkarılan, 2 puanlık KDV artışı ( yüzde 19’luk ilk artıştan sonra yüzde 21’e çıkarılmıştı) yapılması.
* Benzin, sigara ve alkol fiyatlarında yüzde 10’luk bir artışı.
* Tüm kamu yatırımlarının azaltılması.
* Taşıma ve enerji piyasasının liberalleştirilmesi.
* Tam bir emekliliği hak etmek için çalışma süresinin 37 yıldan 40 yıla çıkartılması (bu yıldan 2015 yılına kadar).
* Bugün, firmaların aylık toplam yüzde 2’den fazla çalışanın işten çıkarmalarını yasaklayan yasanın reform edilerek özellikle işgücü esnekliğinin güçlendirilmesi.
* Bunların dışında, çok zenginlerin katkıda bulunacağı herhangi bir tedbir aramayınız.

Hiç yorum yok: