20 Nisan 2010 Salı

İddianamesiz DTP operasyonu bir yaşında!

HABER MERKEZİ (DİHA) - 14 Nisan'da kapatılan DTP'ye yönelik gerçekleştirilen ve BDP ile devam eden operasyonlar kapsamında aralarında belediye başkanları, gençlik ile kadın meclisi çalışanları, sivil toplum örgütü ve sendika temsilcilerinin de bulunduğu 3 bine yakın kişi tutuklanırken, operasyonun üzerinden tam bir yıl geçmesine rağmen iddianame hala hazırlanmadı. Olmayan bir iddianameden bir yıldır tutuklu bulunan binlerce kişinin dosyasında gizlilik kararı dahi kaldırılmazken, operasyonlar kapsamında tutuklamalar ise bir yıl boyunca devam etti.

29 Mart yerel seçimlerinde 53 olan belediye sayısını 99'a çıkararak önemli bir başarı sağlayan kapatılan Demokratik Toplum Partisi'ne (DTP) yönelik başlatılan ve BDP ile devam eden operasyonların üzeriden bir yıl geçti. 29 Mart yerel seçim sonuçlarını değerlendiren AKP Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'in "Türkiye'nin belirli bir bölgesinde DTP'den başka parti kalmadı. Iğdır'ı da aldılar, yani Ermenistan sınırındalar. Oraya dikkatle bakmak gerekir" açıklamasının ardından başlaması dikkat çeken ve günümüze kadar süren operasyonlar sonucu kapatılan DTP ve BDP'ye adeta darbe yapılarak, aralarında Kürt siyasetçi, belediye başkanı, Belediye ve İl Genel Meclis üyeleri, Kadın Meclisi ve Gençlik Meclisi üyeleri, insan hakları savunucularının da bulunduğu 3 bine yakın kişi tutuklanarak cezaevine konuldu. Belediye başkanları ile Kürt siyasetçilerin kolları kelepçelenerek tek sıra halinde fotoğraflarının çekilerek basına servis edilmesi ise 1990'lı yıllardan kalma görüntüler ile hafızalara kazındı. Aradan geçen bir yıla rağmen, iddianamenin hazırlanmaması, dosyadaki gizlilik kararının kaldırılmaması ve dosyanın ortam dinlemeleri ile gizli tanık beyanlarından oluşması, Türkiye yargı tarihindeki ilkler arasında yer aldı. Dosyadaki gizlilik kararına rağmen dosyanın içeriğine ilişkin basın yayın organlarında dosyaya ilişkin haberlerin çıkması, yaşanan ilklerin ve hukukçuların deyimi ile "hukuksuzluğun" bir örneği oldu.

14 Nisan operasyonuyla başlayan 'siyasi darbe'

Tarihler 14 Nisan'ı gösterirken, DTP'ye yönelik sabahın erken saatlerinde birçok ilde başlatılan eş zamanlı operasyonlarda, Kürt siyasetçiler, yerel yönetimler, DTP'nin legal gençlik kolu YDG-M ve DTP Kadın Meclisi üyeleri hedefteki isimler oldu. Yüzlerce ev ve işyeri ve parti binasına baskın yapıldı. DTP'liler, sadece yapılan baskınlarda değil, sokakta, caddede, köyde ya da emniyete evine yapılan hırsızlıktan dolayı gittiği sırada gözaltına alınarak, tutuklandı. Yapılan ev ve işyeri baskınlarında DTP'lilerin kapıları kırıldı, yerlere yatırıldı ve apar topar gözaltına alındı. DTP üye ve yöneticilerine yönelik 14 Nisan'dan Haziran sonuna kadar Türkiye'nin 40'ı aşkın ilinde yapılan onlarca operasyonda, aralarından DTP il, ilçe ve belde başkanları, yöneticileri, üyeleri, il genel ve belediye meclis üyeleri, DTP'li sendika üyeleri, DTP YDG-M ve DTP Kadın Meclis üyesi ve aralarında çocukların da bulunduğu toplam 945 kişi gözaltına alınırken, bunlardan 414'ü tutuklandı. 14 Nisan'dan 30 Nisan'a kadar toplam 509 kişi gözaltına alınırken, bunlardan 225'i tutuklanarak cezaevine gönderildi. Mayıs ayında gözaltına alınanların sayısı 213'ü bulurken, tutuklananların sayısı ise 116'yı buldu. Haziran ayında ise gözaltına alınan 223 kişiden 73'ü tutuklandı. Tutuklama ve gözaltlıların gerekçesi ise, "DTP mitinginde slogan atma", "YDG-M üyesi olmak", "Kamu malına zarar vermek", "Pankart ve döviz açmak", "Örgüt üyesi olmak", "Örgüte yardım yataklık", "Kolluk güçlerine mukavemet" "Protesto gösterisine katılmak" ve "Örgüt üyesi olmadan örgüt adına faaliyet yürütmek" iddiaları ile gerçekleştirildi.

Operasyonların durmadı

14 Nisan operasyonunun ardından 2. operasyon 13 Mayıs'ta aynı saat, yöntem ve gerekçe ile yapılarak, DTP Konya İl Başkanı ile Selçuk Üniversitesi'nde okuyan 10 öğrencinin de bulunduğu 20 kişi gözaltına alındı. Aynı gün, farklı bir koldan da Ankara Barosu'na kayıtlı 4 avukat ile Ardahan Üniversitesi'nde okuyan 11 öğrenci tutuklandı. 28 Mayıs'ta yapılan 3. operasyonda polis ve jandarma İzmir, İstanbul, Ankara, Manisa ve Van'da ortak düzenlediği eş zamanlı operasyonda KESK Genel Sekreteri ile aralarında öğretmen ve sağlık çalışanlarının da bulunduğu 35 kişiyi gözaltına aldı. 11 Eylül günü yapılan 4. operasyonda da, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla KCK'nin sözde şehir yapılanmasına operasyon yapılıyor denilerek, 10 DTP'li tutuklandı.

DTP kapatıldı

DTP'ye yönelik gerçekleştirilen operasyonların ardından 11 Aralık "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı fiillerin odağı haline geldiği" iddiasıyla DTP kapatıldı ve DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk ve Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk'unda aralarında olduğu toplam 37 partili hakkında 5 yıl siyaset yasağı getirildi. DTP'nin kapatılmasına rağmen operasyonlar hızından bir şey kaybetmedi. DTP'nin kapatılmasının ardından eski DTP'lilerin 23 Aralık günü BDP'ye geçmesinin hemen ardından 24 Aralık günü, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın emriyle, kapatılan DTP'ye yönelik 5. operasyon başlatıldı. Diyarbakır, Siirt, Hakkari, Tunceli, Batman, Urfa, Şırnak ve Van'da sabahın erken saatlerinden itibaren eşzamanlı başlatılan operasyon, paralel bir şekilde Ankara, İstanbul ve İzmir'de de yürütüldü. İki gün süren operasyonda toplam 83 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 83 kişiden Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi'ne (KCK/TM) üye olmakla itham edilip gözaltına alınanların yarısından fazlası, kapatılan DTP üyesiydi. Bunlar arasında hala görev başında olan 10 belediye başkanıyla, 4 eski belediye başkanı da vardı. Eski DTP'lilerin haricinde tutuklananlar arasında DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey, DİSKİ Başkanı Yaşar Sarı, MEYADER Van Şube Başkanı Ferzende Abi, Van Hacibekir Mahallesi Özgür Yurttaş Derneği Başkanı Tefik Say gibi çok sayı kişi yer aldı.

'Önce Halepçe şimdi kelepçe'

BDP'ye yapılan son operasyon Kürtleri adete çileden çıkardı. Halkın oyu ile seçilmiş belediye başkanları ve Kürt siyasetçilerin kapıları kırılarak gözaltına alınması, kolları kelepçelenerek tek sıra halinde rencide edici şekilde fotoğraflarının çekilerek basına servis edilmesi Kürtleri sokağa döktü. Diyarbakır merkezli gerçekleştirilen operasyonlar kapsamında belediye başkanları ve Kürt siyasetçilerin tutuklanmasına tepki gösteren on binlerce kişi, Diyarbakır Adliye'sine dayandı. Milletvekilleriyle, belediye başkanıyla, genciyle, yaşlısı ve kadınıyla on binlerce kişi "Biz de aynı suçu işledik bizi de alın" diyerek, sivil itaatsizlik eylemi gerçekleştirdi. Özellikle kelepçeli fotoğraflar ve gözaltına alınma şekli hafızalara kazınırken, Diyarbakır, Batman, Şanlıurfa, Mardin gibi birçok kent merkezi "Önce Halepçe şimdi kelepçe" afişleriyle dikkat çekti. Operasyonların ardından belediye başkanları tutuklanan kentlerde, tutuklanmaların Perşembe günü olması nedeniyle, her hafta Perşembe günü "Kara Perşembe" eylemleri başladı.

Hiç yorum yok: