Devlet Bahçeli 1948'de Osmaniye-Hasanbeyli’de doğdu. Osmaniye’de Fettahoğulları isimli varlıklı-geniş bir aşiretten olan baba Salih, anne Saime’dir. Baba Salih Bahçeli iki defa evlenmiştir. İlk eşi öldükten sonra Saime ile evlenir. İlk eşinden iki çocuğu, Saime’den ise dört çocuğu olmuştur.
Devlet Bahçeli’nin baba tarafı Ermeni kökenlidir. Hatay-Reyhanlı’dan Cumhuriyet sonrası Osmaniye’ye göç etmişler ve Fettahoğlu aşiretine karışmışlardır. İslam dinine o tarihlerde geçmişlerdir. Ermeni kökenli, dönme Devlet Bahçeli, babası adına Osmaniye’de bir cami yaptırmıştır.
Bahçeli ailesinin Hatay-Refahiye, Adana-Kozlu, Osmaniye-Hasanbeyli soy kütüğünde Ermenilere ait Sapso, Apıs, Bozdugan, Çerçı, Hızal, Altındag, Çanga soy isimlerine rastlanmaktadır. Varlıklı ve aynı zamanda İttihat Terakki üyesi olduğu için 1915’te İttihat Terakki tarafından gerçekleştirilen Ermeni katliamından etkilenmemişlerdir. Devlet Bahçeli’nin babası Salih Bahçeli’de İttihat Terakki ve CHP üyesidir.
Devlet Bahçeli İlkokulu Osmaniye'de okudu. Ortaokulu İstanbul'da bitirdi. Liseye İstanbul'da Akgün Koleji'nde başladı; Ata Koleji'nde tamamladı.
Ata kolejlinde edebiyat öğretmeni olan 1. Ordu Komutanı Cemal Tural’ın eşi Suna Tural tarafından keşfedilen Devlet Bahçeli’ye milliyetçi-Türkçü düşünceleri aşıladı. Türkçülük’ teorisyeni Yahudi Leon Cohen’in Türk milliyetçiliğinin Kur’an – Kerim’i olan ‘Türkçülüğün Esasları’ kitabı ve ‘Gök bayrak’ romanlarını, Ziya Gökalp’ın milliyetçilikle ilgili kitaplarını okuttu. 1. Ordu Komutanı Cemal Tural ise eşi aracılığıyla tanıdığı lise öğrencisi “vatansever-gönüllü” Devlet Bahçeli’yi, Özel Harp Dairesi başkanı Kemal Yamak’a tavsiye etti. Bu tarih aynı zamanda Devlet Bahçeli’nin Özel Harp Dairesine-Türkiye Gladio’suna girdiği yıl oldu.
Özel Harp Dairesi eski başkanı emekli Orgeneral Kemal Yamak, Türkiye Gladio’sunda bulunan Devlet Bahçeli gibi milletvekili aynı zamanda bir partinin başkanı yapılmış sivilleri: “Aslında onlar milletvekilliği dönemlerinde değil, daha genç yaşlarda bölgesinde güvenilir, saygın, sözü geçen ve gerektiğinde halkıyla bütünleşerek, milleti ve vatanı için yapılacak mücadelede önder olabilecek niteliklere sahip oldukları için seçilmişlerdi. Milletvekili oluşları da bu seçimin doğruluğunu gösteriyor” sözleriyle anlatmaktadır.
Devlet Bahçeli, Deniz Baykal gibi lise ve üniversite yıllarında Özel Harp Dairesi tarafından seçilen ve ABD’nin Gladio merkezlerinde yetiştirilen bu insanlar, Truva atları olarak ileri yıllarda partilerin ya da devletin stratejik kurumların başına getiriliyordu. ABD’nin devşirip-ajanlaştırdığı Truva atları, TC devletinde ise “vatansever-gönüllüler” 40–50 yıllık planlamalarla ömür boyu istihdam ediliyordu. Aradan onca zaman geçtikten sonra ABD’nin “bizim çocuklar” dediği Truva atı haline getirdiği Devlet Bahçeli ve Deniz Baykal gibi devşirme “Beyaz Türkleri” MHP ve CHP gibi ırkçı-kafatasçı partilerin başına getirilmişlerdir.
Devlet Bahçeli, lise dönemlerinde Kemal Yamak tarafından Türkiye Gladio’suna sokulduktan bir süre sonra 1967'de Ankara İktisadi, Ticari İlimler Akademisi'ni kazandı. 1967 yılında Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisinde öğrenci iken "Ülkücü Maliyeciler ve İktisatçılar Yüksekokullar Asistanları Derneği"nin (ÜNAY) kurucusu ve yöneticisi olarak görevlendirildi. 1970–1971 yıllarında Türkiye Milli Talebe Federasyonu Genel Sekreterliği görevlerine getirildi.
1971'de Ankara İktisadi, Ticari İlimler Akademisi'nden mezun oldu. 1972 yılından itibaren Ankara İktisadi ve Ticari İlimler akademisi ve bağlı Yüksek Okullarda İktisat Bölümü asistanı olarak görev yaptı. Gladio’nun belirlediği görev alanı içerisinde ise ülkücü öğretim üyelerinin üniversitede kadrolaşmasını sağlayarak, uygun nitelikte olanları Özel Harp Dairesine alınmasını sağladı. Aynı örgütleme ağını üniversite öğrencileri içinde de yaptı. Daha sonra ki yıllarda Galdio’nun Kontr-gerilla elamanı haline getirilen Abdullah Çatlı öğrencileri arasındaydı. Abdullah Çatlı’yı örgütleyen ve Özel Harp Dairesine alınmasını sağlayan Devlet Bahçeli oldu.
Türkiye Gladio’sunun tamamen denetiminde olan ve örgütlenme ağını, solculara karşı katliamları gerçekleştirdiği en önemli merkezlerden biri yine Özel Harp Dairesi üyesi olan Alparslan Türkeş’in Milliyetçi Hareket Partisidir. Dönemin başbakanı Bülent Ecevit’e MİT’in verdiği raporlarda, “Teşkilat, MHP ortak çalışıyor” diyordu. Gladio ile MHP iç içe çalışıyordu. Ülkü ocakları başkanları, MHP’nin il, ilçe teşkilat başkanları Gladio elemanı haline getirilmişti. Gladio’nun tetikçiliğini ülkü ocakları yapıyordu.
MHP içerisinde Özel Harp Dairesinin kirli işlerini yapanların hiç biri, yaptıkları işlerden dolayı ceza almıyordu. “Devletin bekası” için ‘kurşun atan’ bunun için insan öldüren, destek veren kahraman yapılıyordu.
1978 yılında İstanbul’da Ülkü ocaklarına bağlı faşistler tarafından bir kahvehane taranmış ve burada 3 devrimci katledilmişti. Katliamda kullanılan Renault marka araba ve 2 makineli tüfek ele geçirilmiş, arabanın Devlet Bahçeli’ye ait olduğu tespit edilmişti. 3 kişinin öldürüldüğü saldırı sonrasında Devlet Bahçeli hakkında hiçbir işlem yapılmadığı gibi ifadesini alma gereği bile duyulmamıştır.
Ayrıca 12 Eylül askeri darbesinde hemen bütün partiler, siyasi dernekler kapatılırken Devlet Bahçeli'nin Üniversite Akademi ve Yüksekokullar Asistanları Derneği'ne dokunulmamıştır. Askeri cunta tarafından dokunulmaz kılınan Gladio’nun kahramanı Devlet Bahçeli, başkanlığını yaptığı ‘Ülkücü Maliyeciler ve İktisatçılar Yüksekokullar Asistanları Derneği, MHP kapatılmış olmasına rağmen MHP’nin akademisyenler grubu olarak sürekli aktif durumda olmuştur.
Özel Harp Dairesine önemli hizmetlerde bulunmuş aynı zamanda ülkücü kadroların yetişmesinde önemli görevler de üstlenen Devlet Bahçeli, Alparslan Türkeş sonrasında MHP’nin başına getirilmek üzere parti içerisinde görev alması istendi. Bunun üzerine 17 Nisan 1987 tarihinde üniversitesindeki öğretim üyeliği görevinden istifa ettirildi. 19 Nisan 1987 tarihinde yapılan MÇP(daha sonra MHP olan) büyük kurultay'ında parti yönetimine seçilmiş ve genel sekreterlik görevine getirilmiştir.
Genel Sekreterlik, Genel Başkan Yardımcılığı, Merkez Yürütme Kurulu Üyeliği, Merkez Karar Kurulu Üyeliği, Genel Başkan Baş-Danışmanlığı görevlerinde bulunan Devlet Bahçeli, Alparslan Türkeş’in ölümü sonrasında 6 Temmuz 1997 tarihinde MHP’nin 5'nci Olağanüstü Kongresinde MHP’nin genel başkanı yapılmıştır. 1999 yılında yapılan seçimlerde de Osmaniye’den milletvekili seçilmiştir.
5 Kasım 2000 Olağan Kongresi’nde tekrar Genel Başkan seçilen Bahçeli, parti içi iktidar çatışmaları nedeniyle MHP’nin, 3 Kasım 2002'de yapılan seçimlerde yüzde 8.34 oy alarak, meclis dışında kalmasına neden olmuştur. Partideki iktidar savaşı Devlet Bahçeli’yi istifa aşamasına getirmiştir. Daha sonra 12 Ekim 2003 tarihindeki MHP Olağan Kongresi’nde Devlet Bahçeli yanlıları üstün gelerek Bahçeli’yi yeniden MHP’nin genel başkanı yaptılar. Devlet Bahçeli, halen bu görevini sürdürmektedir.
CHP ve Deniz Baykal gibi aynı milliyetçi-ırkçı zihniyet sahip MHP ve Devlet Bahçeli’nin varlık gerekçeleri PKK ve Kürtlerdir. Katliam ve kandan beslenen MHP’nin mecliste var oluş nedeni Kürt karşıtlığı temelindedir. İttihat Terakki’nin ırkçı-inkarcı zihniyetinin bir devamcısı niteliğindedir.
MHP’nin genel başkanları ve üst düzey kadrolarının tamamı Türk olmayan, kendini Türk sayan dönme-devşirme Sabetays, Rum, Ermeni, Çerkez ve Kürtlerden oluşmaktadır. MHP’nin genel başkanları Alpaslan Türkeş Rum, Devlet Bahçeli ise Ermeni devşirmesidir. MHP’nin milliyetçiliği, Türk olmayan ‘Beyaz Türklerin’ ırkçılığa ve inkara dayanan Türk milliyetçiliğidir.
Alparslan Türkeş ve Devlet Bahçeli gibi kendi kimliklerini reddeden dönme-devşirmeler, Türk olduklarını iddia ederek bunun üzerinde kendilerini var etmeye çalışmaktadırlar.
MHP gibi ırkçı-kafatasçı partilerin savundukları Türk milliyetçiliğinin ideologları kendileri gibi Türk olmayanlar tarafından belirlenmiştir.
MHP’nin Türkçülük ideolojinin dayandığı “9 ışık” belirlemesinin kaynağı Kürt kökenli Ziya Gökalp’ın “Türkçülüğün Esasları” eseridir. Ziya Gökalp’de, ‘Türkçülüğün’ teorisyeni Fransız vatandaşı Yahudi Leon Cohen’in 1869 tarihinde, “Asya Tarihine Giriş; Türkler ve Moğollar” kitabından yararlanmıştır. Bu kitap, sonradan Türk ırkçılarının temel kaynaklarından biri haline gelir. Bu kitap aynı zamanda “Türk milliyetçiliğinin Kur’an – Kerim’i”dir. Leon Cohen, 1876 tarihinde de bu sefer benzer nitelikteki “Gök bayrak” romanını yazmıştır.
Türkçülüğün ve Türk milliyetçiliğinin mucitlerinden olan diğer bir Yahudi Armin Herman Vambery’dir. Türk ırkçılardan çok daha ırkçı bir “çizgiyi savunan bir diğer Yahudi ise Avram Galanti’dir. Galanti, Türkiye’deki tüm halkların asimilasyonunu savunmuş, bugünkü “tek”çi anlayışın teorisyeni olmuştur.
“din, mesken, örf ve adet ve lisan da tekleşmek” gerektiğini, farklı dillere, kültürlere izin verilmesi durumunda Türk birliğinin ve bunun etrafında bir araya getirilmek istenen Türkçülüğe dayalı ulusal birliğin zarar görebileceğini savunur.
MHP’nin ‘9 ışık’la belirlediği Türk milliyetçiliği, Kürt kökenli Ziya Gökalp, Yahudi Leon Cohen, Armin Herman Vambery ve Avram Galanti’nin Türkçülüğüne dayanır. Alman ulusal faşizmini kendine esas alır. Bu nedenle MHP’nin çizgisi ulusal-faşist bir çizgidir. İnkar-imha ve asimilasyon temel politikasıdır.
Devlet Bahçeli öncülüğündeki MHP, Türk olmayan ama Türkçülüğü esas alan devşirme-dönme Beyaz Türklerin partisidir. Diğer partiler gibi MHP’de aynı merkez tarafından yönlendirilmektedir.
İngiltere ve Amerika tarafından desteklenen, AKP’nin temsil ettiği Yeşil Türkçülüğe destek olmakla görevlidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder