6 Nisan 2010 Salı

Bir Reklam...

Filme göre Atatürk ve beraberindeki heyet Erzurum Pasinler’e gelerek deprem bölgesini geziyor. Yıkıntılar arasında ağlayan çocuklar, yerle bir olmuş kerpiçten evler, harabeler içinde hastalar yaşlı ve çaresiz insanlar...

- Otur dayı otur.
- Geçmiş olsun.
- Sağolasın Paşam.
- Kaybın büyük mü dayı ?
- Melmeketimiz sağolsun.
- Kimin kimsen yok mu ?
- Evlatlarımı herpte şehit vermişem.
- Bak devletin sana yardıma geldi, ne istersin devletinden ?
- Bişey istemirem Paşam.
- Biz yedi düvelinen herp etmişix, koca melmeketi yeniden kurmuşux.
- O bize yetir.
- Üzülme dayı, bu halin çaresine bakacağız.
Anadolu Sigorta’nın 85. Yılını kutlamak için hazırladığı bir reklam filmi. Bu reklam filminde 1924 Erzurum Pasinler ( Hasankale ) depremi konu ediliyor.
Filme göre Atatürk ve beraberindeki heyet Erzurum Pasinler’e gelerek deprem bölgesini geziyor. Yıkıntılar arasında ağlayan çocuklar, yerle bir olmuş kerpiçten evler, harabeler içinde hastalar yaşlı ve çaresiz insanlar...
Yukarıdaki diyaloğ da deprem bölgesini gezen Atatürk ve Erzurum şivesi ile konuşan yaşlı bir vatandaş arasında geçiyor.
Yıl 2010, 8 Mart. Elazğ’a bağlı Karakoçan ve köylerinde meydana gelen 6 şiddetindeki depremde, 38 kişi hayatını kaybediyor, 60’tan fazla insan yaralanıyor.
85 yıldan bu güne ne değişmiştir, 85 yıldan bu yana devlet hangi halin çaresine bakmıştır ?
85 yıl öncesi izlediğimiz deprem filminde kerpiçten evler yıkılmış, köyler viraneye dönmüştür.
85 yıl sonra, 2010 yılında canlı canlı izlediğimiz depremde yine kerpiçten evler yıkılmış, köyler yine viraneye dönmüş; insanlar yine çaresiz,yine umutsuz, yine perişan kalmıştır.
Devletin Başbakanı tıpkı 85 yıl önceki gibi koruma ordusuyla deprem bölgesine giderek nutuklar çekmiş, üstüne üstlük bilgiçlik taslayarak; suçu yörenin mimarı yapısı gereği kerpiç yapılara bağlamıştır.
2010 yılında bile insanlar hala kerpiç evlerde oturuyorlarsa, evinin bir yanını hayvan barınağı diğer yanında kendisi yaşıyorsa bunun bir sorumlusu olmalıdır.
Devlet kendi yapmış olduğu reklam filminde bile kendini ele vermiştir. 85 yıl önce kerpiç evler, 85 yıl sonra yine kerpiç evler ve orta çağ gürünümlü ilkel yapılar...
85 yıl boyunca Türkiye Devleti bir arpa boyu yol alamamıştır. Modern devlet, büyük devlet, AB’ye girmeye hazırlanan devlet, 2010 Karakoçan depremi ile halkı kandırdıkları ortaya çıkmış, sınıfta kalmış ve modern görünümlü makyajı bir kez daha dökülmüştür.
Halkının mutluluğu için çalıştıkları iddiasında olan Türkiye Devleti yöneticileri, o iki fotoğrafa bir kere daha baksınlar ve memleketi nereden nereye getirdiklerini; daha doğrusu getiremediklerini bir kez daha görsünler. Utanırlar mı bilemiyorum.
murat.nesimi@hotmail.com

Hiç yorum yok: