16 Mart 2010 Salı

Lazların etnik kökeni ve Prehistroyasi

Mustafa Kibaroğlu “Lazların etnik kökeni ve Prehistroyasi" başlıklı sunumunda Lazca ve diğer Güney Kafkas dillerinin prehistoya dönemden başlayarak ortaya çıkış süreçleri ve bu dilleri konuşan grupların ilk anayurdu “homeland" konusu üzerine tarihsel, linguistik, arkeolojik ve populasyon genetik verileri ışığında ele aldı.
Kibaroğlu, Lazların ve diğer Güney Kafkas dilleri konuşan halkların (bunlar Svanlar ve Gürcüler), ilk atalarının, yani ilk güney Kafkas dili konuşan grubun, Anadolu'da arkeolojik çalışmalar sonucu bilinen neolitik dönem kültürlerinden biri ile kökensel bağlantısı olması gerektiğini, bu neolitik gruplarda zamanla meydana gelen bölünme ile birlikte Svan, daha sonra Gürcü ve Laz-Megrel dili konuşan grupların ortaya çıktığını belirtiyor. Gerek tarihsel, gerekse arkeolojik araştırmalardan bilinen Kolhilerin (ing. literatürde colchis), Bati Gürcistan'da M.Ö. 2000 ile M.S. 4-5 yy kadar, karakteristik materyal kültür özellikleri ile karakterize edilen Kolhi medeniyetini yaratanlar Lazların (Laz-Megrellerin) ilk atalarıdır. Kolhiler Bati Gürcistan'da merkez olmak üzere yakın coğrafyalara da yayılmıştı. Fakat Kolhilerin M.Ö. 2000'lerden önce nerede yasadıkları bugün kesin olarak bilinmiyor.  Fakat eldeki verilerden Kolhilerin M.Ö.2000'den önce  Kızıl ırmağın doğusunda bir yerlerde yasadıkları, daha sonra Bati Gürcistan'a ve Doğu Karadeniz sahillerine yayıldıkları düşünülüyor. Transkafkasya ve Doğu Anadolu erken dönemi tarihleri alanında tanınmış olan Kavtaradze, Kolhileri M.Ö. 2000 öncesine ait Büyük Güllüce Kültürü ile ilişkilendiriyor. Gamkrelidze ve Ivanov, dilbilimsel veriler ışığında  Kolhilerin M.Ö.2000'lerde Anayurtlarının yine bu bölgeye yakın coğrafyada olduğunu savunuyorç Son yıllarda yapılan  Populasyon genetik çalışmalara göre Kafkasyalıların paleo-Halklar olduğunu, yani Anadolu ve Trasnkaskasya'ya ilk göç eden gruplardan olduğunu gösteriyor. Bu sonuç  Renfrew tarafından daha önce ileri sürülen, Kafkas dillerinin paleo-diller olduğu fikri ile örtüşüyor.
Cinnioğlu tarafında yapılan populasyon genetik çalışmaları Doğu Karadeniz bölgesinde yasayan insanların DNA özellikleri acısından diğer Kafkasyalılarla benzer özellikler gösterdiğini, sanılanın aksine Yunanlılar ile herhangi bir genetik bağlantılarının olmadığını ortaya çıkardı.
Bu da aslında Eski Yunanlılar tarafından bilinen ve Yunan kolonizasyonu öncesinde, M.Ö. 6-7. yy,  bu coğrafyada yasayan yerli halkın günümüze kadar varlığına işaret ediyor.
Doğu Anadolu’da, Transkafkaslar’da, Doğu Anadolu’da ve Doğu Karadeniz’de eski dönemlerde Kafkas dilleri konuşan Hattiler, Hurriler daha sonra Urartulular bilinmektedir. Bunların yanında Kura Araks Kültürünü (veya Karaz kültürü) yaratan halklarda vardır. Bu kültüre ait grupların etnik kökeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, bazı yazarlar (örneğin Burney) bunlarında yine Kafkas halklarından olduğu savunmaktadır. Doğu Karadeniz, Anadolu ve Transkafkasya’nin erken döneme ait medeniyetlerin dağılımına tarihsel, arkeolojik, dilbilimsel ve son olarak populasyon genetik veriler ışığında değerlendirirsek, Kolhilerin ilk anayurdunun Kızılırmağın doğu yönünde, Karadeniz dağlarının güney kesimlerinin ilk anayurdu olması gerektiği söylenebilir. Büyük ihtimalle eski yunan kayıtlarında gecen Tibaraneler, Makronlar, Tzanlar/Zanlar, Halybler/Haldiler Kolhi ler ile, yani bugünkü Laz-Megreller ile ayni etnik kökenden geliyorlardı.  
Kibaroğlu konuşmasının sununda Transkafkasya, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu coğrafyasında eskiden var olmuş uygarlıklara giderek artan bilimsel ilginin Doğu Karadeniz ve bu bölgenin yerli halklarının tarihinin daha iyi anlaşılmasına önemli katkılar sunacağını, bölgenin artık daha çok ciddi bilimsel çalışmalara konu edilmesi gerektiğini vurguladı.


Kolhi/Laz-Megrellerin ve diğer Güney Kafkas etnik grupların ilk dönemden Orta Bronz dönemine kadar olan tarihsel süreçlerinin şematik gösterimi.
 
* Arkeometrist.  Almanya’da Trankafkasya, Doğu, Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Suriye bölgelerinde yerbilimleri metodlarını kullanarak Erken Bronz dönemi kültürlerin ticari ilişkileri üzerine doktora çalışması yapmaktadır.
 

Hiç yorum yok: