1 Ocak 2010 Cuma

Kim Vatan Haini?

Memleket için kurşun atmak mı, yurtiçinde ve dışında yasadışı eylemler yapıp kan dökmek mi, kitapçıya bomba atmak mı, bomba atanları suçlayan savcıyı meslekten atmak mı? Türkiye sevdalısı Ermeni aydın Hrant Dink’i alçakça ve kalleşçe öldürmek mi ? Türkiye’yi dünyanın gözünde aşağılayıp küçük düşürmek mi ? KİM VATAN HAİNİ ? “ Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt  hainiyim, ben vatan hainiyim.  Vatan çiftliklerinizse,  kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,  vatan şose boylarında gebermekse açlıktan,  vatan soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,  fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,  vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,  vatan mızraklı ilmihalse, vatan polis copuysa,  ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,  vatan Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,  vatan kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,  ben vatan hainiyim.  Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :  Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ ” NAZIM HİKMET Evet, ben de bir “Vatan hainiyim”. Çünkü : - Önce insanım, sonra insanım tekrar insanım diyorum. - “Türklük” kavramının üstünlüğünü reddediyorum. - Türk ırkı diye bir ırk olmadığını biliyorum. - Savaşa karşı çıkıyorum - Kardeş kanı dökülmesini istemiyorum. - Barışın ve Demokrasinin en hararetli savunucularından biriyim. - 301. maddeyi reddediyorum. İnsan haklarını ve özgür düşünceyi savunuyorum. - Vicdani retçiliğin insan hak ve özgürlüğü olduğunu düşünüyorum. - Türkiye’nin emrivakiler ülkesi olmasını istemiyorum. - Militer devlet yerine egemen millet anlayışını benimsiyorum. - “Devlet birey için vardır” düsturunu ve hukuk devleti mantığını savunuyorum. - Kürtlerin onurlu bir halk olduğu gerçeğini herkesin kabul etmesini istiyorum. - Eşit ve özgür yurttaşlık modelinden yanayım. - Kürt halkı için Anayasal güvence ve siyasi genel af istiyorum. - Kürt halkının Türk halkının sahip olduğu tüm haklara sahip olması gerektiğini savunuyorum. - Kürt halkının bu ülkenin kurucu unsuru olduğu gerçeğini tüm Türkiye’nin kabul etmesi gerektiğini düşünüyorum. - Kardeşlerimin acı çekmesine, inkar edilmesine, zülum görmesine ve öldürülmesine karşı çıkıyorum. - Kürt çocuklarının, bebeklerinin sokak ortasında kurşunlanmasını “insanlık suçu” olarak görüyor ve nefretle kınıyorum. - Köylerin boşaltılmasını, halkın göçe zorlanmasını, açlığa mahkum edilmesini, çeteler eliyle faili meçhul cinayetler işlenmesini “insanlık dışı” olarak kabul ediyorum. - Kürt devleti ve Kürdistan ile iyi dostluk ve komşuluk ilişkileri kurmanın Türkiye’nin çıkarları gereği olduğunu savunuyorum. - “Kerkük Kürdistan’ın kalbidir” diyorum. - “Sayın Öcalan, Sayın Barzani, Sayın Talabani” diyorum. - Irkçılığı, kafatasçılığı ve faşizmi reddediyorum. - “ Radikal Milliyetçilik, militan milliyetçilik, kökten milliyetçilik” kavramlarından nefret ediyorum. - Kişisel çıkarlarımı değil, ülkenin çıkarlarını savunuyorum. - “Dünya Türk olsun” diyenleri “soykırımcı” olarak nitelendiriyorum. - “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeniyiz, hepimiz Kürdüz ” diyorum. - “Ne mutlu Türküm” yerine, “Ne mutlu insanım” diyorum . Özellikle "Perinçsizlerle - Kerinçeklere" karşı göğsümü gere gere, Nazım Hikmet’in dediği gibi demek istiyorum: Ben "vatan hainiyim". “Vatan hainliği” tartışmasına başlarken öncelikle sormamız gereken sorular "ülke nedir? Ne yaparsak ülkeye zarar vermiş oluruz ? Bu yaptığımız şeyin "zarar" olduğunu kim belirler ? Ülke homojen bir şey midir ki yaptığınız bir şey o ülkenin tüm unsurlarına zarar versin ?..." olmalı. Türkiye’de "Vatan hainliği" kavramı farklı düşünenleri ötekileştirmenin, edilgenleştirmenin, çoğu zaman yok etmenin en kestirme yolunu sunan bir yaftadır. DTP Diyarbakır İl Başkanı Sayın Hilmi Aydoğdu, bana göre “yurtsever”, militer devlete göre “vatan haini” olarak kabul edilen konuşmasında bakın nelere dikkat çekiyor. Diyor ki; “Biz Türkiye’nin Kürtlerle çatışmaya girmesinden ziyade, Türk devletinin Kürtlere dostluk eli uzatmasını istiyoruz.” Bu cümleler tüm demokratik Türkiye halklarının aynen altına imza atacağı sözlerdir. Bugüne kadar 20 yıldır kan ve gözyaşı durmadı. Binlerce aile acı çekti, 30 bin Kürt öldü. Bölge yangın yerine çevrildi. Sadece “Kürt Sorunu” yüzünden acılı, hüzünlü bir toplum olduk. Biliyorum ki; Kürdistan’daki Kürtler, Türklerle dostluk, kardeşlik ve işbirliğini çok arzuluyor. Bölgeye yatırımlar için giden Türk şirketleri işte bu nedenle büyük ilgi ve sevgiyle karşılanıyor. Ancak Türkiye’nin bölgeye silahlı müdahalesi barışa giden yolu daha da kapatacak ve ileride daha büyük acıların, yeni kan dökmelerin önünü açacaktır. DTP İl Başkanı Aydoğdu’nun sözlerini ben bu açıdan yorumladım. Gayet tabii aynı sözleri milliyetçi tepkiyle, kabadayı edası ile dinlemek, tepki vermek çok daha rahatlatıcı ve kolay olur. Sinirlenmeden, kolay yola kaçmadan bu sorunu çözümlememiz gerekiyor. Çünkü Türkiye’nin Kürt Sorunu son derece karmaşıktır. Güçe başvurularak çözülecek boyutu da çoktan aşmıştır. Sadece kızıp ‘size gününüzü gösteririz’ diyenlerin hemen her savaşın bedelini Türkiye’nin ödediği gerçeğini artık görmeleri gerekiyor..Yeni söylemlere, korkusuz fikirlere ve cesur tartışmalara gerek vardır. DTP İl Başkanını “vatan haini ” diye damgalayıp rahatlamak hiçbir işe yaramaz. Onunla diyaloga girmeli, söylediklerinden dersler çıkarmalıyız. Bana göre, Hilmi Aydoğdu gerçek bir “yurtseverlik” örneği sergilemiş, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını tehlikeye sokacak bir yanlış stratejiye dikkat çekmiştir. Kendisinin sözlerini doğru bir zamanda yapılan “bir uyarı” olarak anlamalıyız. Türkiye’nin kendi sınırları dışındaki Kürtlere silahlı müdahalesinin ülke içindeki Kürtlerin tepkisine yol açacağını söylemek Türkiye için bir tehdit değildir. Sadece gerçeğin tespit edilmesi ve söylenmesidir. Türkiye’de Türkleri ve Kürtleri karşı karşıya getirmek için çeşitli oyunların oynandığı, komploların kurulduğu endişesini hepimiz içimizde taşıyoruz.. DTP İl Başkanı da bu endişeyi ifade ediyor. Hemen “vatan hainliği” söylemlerine girip, otomatik tepkisel davranmak yerine anlamaya çalışmak ve o sözlerin barışı amaçladığı görmek gerekiyor. Ben kendisini “gerçek bir yurtsever” olarak kutluyorum. Peki nedir “Vatanseverlik “ ? Memleket için kurşun atmak mı, yurtiçinde ve dışında yasadışı eylemler yapıp kan dökmek mi, kitapçıya bomba atmak mı, bomba atanları suçlayan savcıyı meslekten atmak mı? Türkiye sevdalısı Ermeni aydın Hrant Dink’i alçakça ve kalleşçe öldürmek mi ? Türkiye’yi dünyanın gözünde aşağılayıp küçük düşürmek mi ? Yoksa "Cumhuriyet tehlikede" diye ortaya çıkıp bir tek fikir, görüş, proje üretmeden kıyamet koparmak mı? Şemdinli'de memleket aşkına sağa sola bomba atan iyi çocuklar mı vatansever, yoksa onları mahkûm eden hâkimler mi? Elinde silah olanlar, hukuk kitabı olanlardan daha mı yurtsever bu ülkede? Tuhaf ilişkilerin kurulup tuhaf kuralların işlediği bir ülkedeyiz. Birilerinin sorması, insanların kafasına çakması gereken sorular bunlar. Faili meçhul, kalleşçe, alçakça cinayetler işleniyor. İki kişilik çeteler, tek kişilik çeteler çıkıyor ortaya. Hep iki kişiyle kalıveriyorlar. Üstelik bunları AB umudumuz sürerken yapıyoruz. "Koparsa kopsun" diyen Başbakan, AB ile ipler koparsa neler olabileceğini düşünüyor mu bu ülkede ? Çetelere, yasadışı girişimlere destek çıkanlar vatansever oluyor bu topraklarda, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunanlarsa vatan haini. Bu gün gördük ki, aslında vatan hainleri Türkiye’nin bir mozaik olarak bütün halkları ile kardeşçe ve barış içinde yaşamasını istemeyen, ülkeyi kaos ortamına sürüklemeye çalışan derin çetelerdir. Gerçek yurtseverler ise Hrant Dink gibi, Türkiye’yi “ Ya sev ya terk et” diyen faşist, kafatasçı zihniyetten çok daha fazla seven barış yanlısı, demokrat, humanist Türkiye vatandaşlarıdır. Şemdinli'yi yok sayacağız, Susurluk'u yok sayacağız, bombacıları sahiplenip savcıları mahkûm edeceğiz, sonra da canımız ve malımız hukuk devletine emanet diye geceleri rahat yatacağız. Türkiye sevdalısı, bu topraklarda “sadece gömülmek için” gözü olan Ermeni Hrant Dink’i bilinçli bir şekilde alçakça katledeceğiz. Sonra “vatan, millet, Sakarya” edebiyatı ile aklanmaya çalışacağız. Nüfusun bir kesimini diğer halklara karşı kinle eğiten, bir yüzyıldan fazladır çocuklara Türk ırkının üstün olduğunu öğreten, bugüne kadar kendi topraklarında aşırı sağcı formasyonlara izin veren ve onurlandıran “ vatansever” zihniyeti savunanlar, barışı, kardeşliği, insan haklarını, özgürlüklerini ve demokrasiyi savunanları elbette “vatan haini” ilan edecekler. Böylece yıllardır Türkiye’nin ulusal çıkarlarını gözetmeyen yanlış stratejilerinin ortaya çıkardığı hataları ve tehlikeleri ört bas etmeye çalışacaklar.. Türkiye, yıllardır Türk olmayan Ermeni, Asuri, Kürt ve Yunan halklarına karşı şoven milliyetçiliği ve ırkçılığı sürekli kışkırttı. Siyaseti dizayn etme çabaları yetmiyormuş gibi, hukuku ve terörle mücadeleyi de dizayn edenlerin şimdi gelinen süreçte yüzleri kızarıyor mu acaba? Bugün ırkçılığı, kafatasçılığı, faşizmi ve şoven milliyetçiliği yükseltmeye çalışan kesimlerin inkar edilemez başarısı ortada.. İşte “Türkçüler Derneği “ tarafından hedef olarak gösterilen “Vatan Hainleri” listesi : “AZILI TÜRK DÜŞMANLARININ, VATAN HAİNLERİNİN, İŞBİRLİKÇİLERİN İSİM LİSTESİ ” “Türkçüler Derneği’nin işlerinde doğruluktan ayrılmayacağıma, aldığım görevi eksiksiz yapacağıma, karşılık beklemeden yalnız Türklük için çalışacağıma, her yerde, her zaman Türklüğe elimden gelen hizmeti yapmaktan kaçınmayacağıma, Türkçüler arasında hiç bir sebeple ayrılık yaratmayacağıma, Tanrım, Türklüğüm ve şerefim üzerine ant içerim... Türkçü Türk ırkının üstünlüğüne inanır, milli geçmişine saygı duyar ve Türklük idealleri uğruna hayatını adamaya hazırdır..." “ İŞTE LİSTEMİZ...TÜRK SOYU İŞTE DÜŞMANLARIN...” ABDULLAH ÖCALAN ABDURRAHMAN DİLİPAK AHMET ALTAN AHMET KAYA ALİ BAYRAMOĞLU ALİ KIRCA ALİŞAN ALİ SAYDAM ALPASLAN ÖZDOGAN AYDIN ENGİN AYŞE DÜZKAN AZİZ NESİN AZİZ YILDIRIM BARAN YAĞMUR BASKIN ORAN BERDAN MARDİNİ BİLGE KARASU BİRSEN LEMKE BÜLENT FORTA CAN DÜNDAR CELAL TALABANI ÇETIN ALTAN CENGİZ BEKTAŞ CENGİZ ÇANDAR CLAUDIA ROTH CÜNEYT ÜLSEVER DENGİR MİR MEHMET FIRAT DENİZ GEZMİŞ DOĞAN YURDAKUL DOĞU PERİNÇEK DOĞU ERGİL DURSUN KARATAŞ FEHMİ KORU FERİT İLSEVER FETHULLAH GÜLEN GENCAY GÜRSOY GÜLAY GÖKTÜRK ECE TEMELKURAN EKREM DUMANLI EMRAH ERTUĞRUL ÖZKÖK ERTUĞRUL KÜRKÇÜ HADİ ULUENGİN HALİL BERKTAY HALİL ERGÜN HALİS TOPRAK HALUK LEVENT HASAN CEMAL HAYDAR KUTLU HİKMET FİDAN HÜSEYİN BAYBAŞİN HÜSEYİN CEVAHİR HÜSEYİN HATEMI HÜSEYIN İNAN HÜSNÜ ÖNDÜL ILTER TÜRKMEN İBRAHİM KABOĞLU İBRAHİM KAYPAKKAYA İBRAHİM TATLISES İLNUR CEVIK İLYAS SALMAN İSMAIL BEŞİKÇİ İSMET BERKAN İZZET SEDES KEMAL ASLAN KEMAL BURKAY KÜRŞAT BUMİN LALE MANSUR LEYLA ZANA KAREN FOGG MAHSUN KIRMIZIGÜL MEHMET ALİ AYBAR MEHMED ALİ BİRAND MEHMET ALTAN MEHMET BARLAS MEHMET Y.YILMAZ MESUT BARZANİ MEHMET EYMÜR MERVE KABAKÇI METİN KAPLAN METİN MÜNİR MİHRI BELLİ MİNE URGAN MİTHAT BEREKET MURAT BELGE MURAT BOZLAK MURAT YETKİN MÜYESSER GÜNEŞ NADİRE MATER NAZİF ÖZTÜRK NAZIM HİKMET NAZLI ILICAK NECMETTIN ERBAKAN NİHAT GENC NİHAT SARGIN NİL DEMİRKAZIK NİMET TANRIKULU NURİ ÇOLAKOGLU OĞUZHAN MÜFTÜOĞLU OKTAY KONYAR ORAL CALIŞLAR ORHAN PAMUK OSMAN BAYDEMİR OYA BAYDAR ÖMER AŞAN ÖMER AYNA ÖZCAN DENİZ PERİHAN MAĞDEN PERVİN BULDAN PETRA SAUERLAND RASİH NURİ İLERİ REFİK ERDURAN SADUN AREN SAMİ KOHEN SAVAŞ BULDAN ŞANAR YURDATAPAN SERDAR TURGUT ŞEYH SAİT SİNAN CEMGİL VARLIK ÖZMENEK YALÇIN KÜÇÜK TANER AKÇAM TARIK AKAN TÜSİAD ÜYELERİ UFUK GÜLDEMİR VEDAT NEDİM TÖR YALIM ERALP YILMAZ ENSAROĞLU YILMAZ GÜNEY YILMAZ ERDOĞAN “Türk Irkının üstün özelliklerinden biri de aşırı sabırlı olmasıdır. Ancak sabrı taştığı zaman önünde durulması mümkün değildir. Bazı unutkan mahluklar bunu da unutarak sabrımızı zorlamaya devam ediyorlar, çakallara hatırlatalım ki; “ "KURTLARLA DANS OLMAZ !" Yorum tüm Türkiye Halklarının…….. NİL DEMİRKAZIK

Hiç yorum yok: