1 Haziran 2013 Cumartesi

Müslim: Kürtler Ortadoğu’ya Demokrasinin Çekirdeğini Ekti


PYD Eş Başkanı Salih Müslim, Kürt halkının mücadelesiyle Ortadoğu’ya demokrasinin çekirdeğini ektiğini belirterek, Demokrasi bir kültürdür. Bir çekirdek gibidir, onun ekilmesi, sulanması,  bakılması ve korunması lazımdır. Demokrasi savunmasız olmaz, savunmalıdır ki büyüdüğü zaman meyvelerini versin.  Kürt halkı Ortadoğu’daki halklara öncülük yapıyor” dedi.

PYD Eş Başkanı Salih Müslim, Amed’te uydu üzeri yayın yapan Dijle Televizyonu Genel yayın Koordinatörü Hasan Sancar’ın sorularını yanıtladı.  Salih Müslim, Kürtlerin, Demokratik Ortadoğu Projesi (DOP) ile Ortadoğu’ya demokrasi getireceğini söyledi.

SINIR KAPISININ KAPATILMASI DOĞRU BİR YAKLAŞIM DEĞİLDİR

Ortadoğu bu gün kaynıyor, PDK (Kürdistan Demokrasi Partisi –KDP) ve PYD (Demokratik Birlik Partisi) arasında önemli sorunlar var, Sé Mala (üçev)  sınır kapısı kapandı, YPG üyeleri askerleri gözaltına aldı. Bu sorunlar neyden kaynaklanıyor?

Bizim bakış açımızda bu sorunlar kapının kapanma sorunu değildir. Bu sorunların geçmişi vardır ki bu aşamaya gelmiştir. Olaya baktığımız zaman birileri sınırı geçmek istemişler, legal olmayan yolardan geçmişler. Sınır geçmişler, kaçakçılar gibi ve savaştan kaçan insanlar gibi kimseye haber vermeden sınırı geçmişler. Halkın asayiş ve savunma güçlerinin bunların kimliklerini sorması ve nerden gelip nereye gittiklerini sorması doğal bir haklarıdır. Olan olay bu şekilde idi. Bunun üzerine sınır kapılarının kapatılması doğru değildir. Hiç kimse ve biz böyle durumların olmasını istemeyiz. Geçmişten bugüne sürdürülen bir çalışma ve emek vardır.  Her şeyi sarsmak istiyorlar. Mecliste ve konseyde yüksek (Desteye bélınd)  Batı Kürdistan için oluşturulmuş. Batı Kürdistan Meclisi ve Suriyeli Kürt Müslümanlar Meclisi var. Birileri bunu sevmiyor ve istemiyorlar. Bu oluşumların olmasını istemiyorlar. Bundan dolayı bazı taraflar ile oynanıyor. Eskiden şu eleştirilerde bulunuyorlardı, bizimle ilgilenmiyorlar, bizi dinlemiyorlar, sanki bir yanlışlık varmış gibi gösteriyorlar. Bu hepimizin sorunudur. Hepimiz el ele verip çözüm üretmeliyiz. El ele verip çözeceğimize, bir köşeye çekilip eleştirilerde bulunuyorlar. Şunu yanlış yapıyor deyip duruyorlar. Falan kes dediğin yurttaşındır, insanındır. Yanlışlık yapılmışsa olabilir. Hiç kimseyi gökten getirmeyiz. . Gelin bunu düzeltelim. Senin bundan iyi bildiğin biri varsa yerine getirelim. Gelin eğitelim yanlışlık yapmasınlar. Bunu yapacağına uzak durup eleştirmek ve şikâyetlerde bulunmak dürüst bir davranış değildir. Birçok böyle olay yaşandı. Komiteler üzerinde böyle sorunlar yaşandı. Yüksek Konsey’in (Desteye bélınd) çalışmalarından memnun olmadıklarını kendilerince dile getiriyorlar. Bizim görüşümüze göre bölgesel hükümetin sınırları kapatması yerinde bir karar değildir. Bu kapıları kapatmaması gerekirdi. Tamam, Suriye içinde sorunlar var, kimse diyalogdan ve diğer çözüm önerilerinden kaçmış değildir. Diyalog dışındaki diğer yönelimler yaklaşımlar değildir. Bölgesel hükümet tarafsız olmalıdır. Bir siyasi parti ile anlaşmıyor olabilirsin. Kalkıp kapıyı kapatırsan, halkı ilaçsız, yiyeceksiz ve içeceksiz bırakacaksın, hastalar tedavi olamayacak, öğrenciler eğer eğitimlerinden oluyorsa bu doğru bir şey değildir. Yakın bir zamanda umutlarımız var. Kısa bir sürede gerçekler anlaşılacaktır. Bölgesel hükümet ise yanlış bir şey varsa düzeltecektir.

Bölgesel hükümet ile görüştünüz mü?

Direk bir görüşme olmadı. Yakın bir zamanda olacaktır.  Yüz yüze bu sorunun çözümü için görüşmedik. Ben ve Neçirvan Berzani arasında bir görüşme olmadı. Aynı otelde kaldık. Ben ondan beş dakika önce geldim. O beni tanımıyor. Bu güne kadar hiç görüşmedik.

KNK 13’ncü konferansını Brüksel’de yaptı. Sizde katıldınız, diğer konferanslardan farkı neydi ve içeriği hakkında bilgi verebilir misiz?

KNK tüm Kürtlerin ulusal bir kurumudur. 13 senedir çalışmalarını yapıyor. Katılımcıların sayısı daha da fazla idi. Bölgesel hükümetin temsilcilerini göndermişti. KNK üyeleri bu konuşmayı iyi karşıladılar. Bölgesel hükümet Avrupa temsilcisini göndermişti. Sayın Mele Bahtiyar gelmişti. Kürdistan’ın önemli şahsiyetleri katılmıştı. İlk defa Kürdistan’ın dört parçasından bu kadar temsilci katılmıştı. Konuşulan konular da iyi idi. Başkanlık sistemi değiştirildi. Eş başkanlık sistemi daha iyidir. Kürtlerin bu çalışmaları demokrattır. Demokratik bir şekilde isteyen konuştu. Perde arakasında hiçbir şey yoktu.  Diktatörlük yoktu, orda şahsiyetleri kendi iradeleri ile konseyi seçti. Bu öneri önceki konseyden gelmişti.

‘AFRİN MINTIKASI STRATEJİKTİR, ONUN İÇİN SALDIRIYORLAR’

Son zamanlarda Kürtler ile çeteler arasında da sorunlar yaşanıyor. Özelikle Afrin’de iki YPG üyesi yaşamını yitirdi. Neden Afrin’de bunlar yaşanıyor?

Eskiden beri tüm güçler sorunlarını hep Ortadoğu’da çözmeye çalışıyorlar. Gelip Suriye toprakları üzerinde davalarını görüyorlar. Kendi topraklarında yapacaklarına buraya gelmişler.  Bu uluslar arası bir sorundur. Eli Suriye içinde olmayan hiçbir ülke yoktur. Katar, Sudi, Türkiye ve Irak gibi komşu ülkeleri elleri Suriye’nin içindedir. Herkes politikalarını sürdürmek istiyor.

Kürtler burada bizde varız, bizimde demokratik haklarımız var. Burada kurulan sistem 20. Yüzyıldan buyana Kürtlerin varlığını kabul etmiyor. Burada Kürtler biz varız deseler, oradaki diğer güçler karşı çıkıyor. Siyasetin içindeki olduğumuz için bunu baştan beri görüyorduk.

Kürtlerin bu rejime karşı devrimi 2004’te başladı. Bunları hep unuttular, sanki yokmuşlar gibi, 2011’de Suriye’deki tüm halkların başkaldırışı başladı. Kürtler öndeydi ve öncülük yaptı. Kürtlerin tarihi tecrübeleri vardı. Kürt tarihinde hep başkalarının askeriydik ve başkaları için savaştık, bu tecrübelerimiz vardı. Baba ve dedelerimizden kalan tecrübeler var. Bizler bu devrime öncülük ettik. Bundan sonra kimsenin askeri olmayacağız. Bundan sonra kendimiz savunacağız. Yeni gelen güçleri de tanıyoruz, Mevcut gücün yerine gelmek isteyene güçleri çok iyi tanıyoruz.  İkisi de aynıdır. Hiç kimse Kürtlerin varlığını kabul etmiyor. Kahire konferansında Kürtler olunca hepsi birlikte dışarı çıktılar. PYD olarak bunları daha önce görmüştük. Bundan dolayı dikkatli yanaştık. Bundan dolayı kendimizi savunabildik. Çatışma olan bölgelerden insanlar Kürt bölgesine geldiler. Bunlar birlerinin hoşuna gitmedi. Özel güçler sorun çıkarmaya çalıştı. Halep’te, Seré Kaniye’de saldırdılar. Seré Kaniye’de büyük ve tarihi bir kahramanlık yapıldı. Afrin’de olan olaylar da bu çerçevededir. Genel olarak Kürtlerin varlığı kabul edilmiyor, Birileri de Kürtlerin varlığını istemiyor. Bunlarda dışarı ile bağlantılı olan güçlerdir. Özgür Suriye Ordusu içindekiler bir kısmı Kürtlerin varlığını kabul ediyor, bir kısmı da kabul etmiyor.  Afrin mıntıkası stratejiktir, burada bulunan Şérava mıntıkası çok önemlidir. Kürt köylerine yakındır. Buraya yakın bir havaalanı var. Bu bölgeyi ele geçirseler tüm bölgeyi kontrol edebilecekler. Bundan dolayı hedef olmuştur burası. Rejimin güçleri oraya gitmek istediğinde bölgede bizimde köylerimiz olduğu için izin vermedik. Birçok şehitte verdik.  Vahşi bir rejimdir. Kürt köylerinde rejimi çıkarmak için şehitler verdik. Bunlar geldiler, buranın stratejik olduğunu gördüler, havaalanına saldırmak için saldırıyorlar. Bu çatışmalarda bundan dolayı yaşanıyor.

DEMOKRATİK ORTADOĞU PROJESİ

Sık, sık uluslararası ilişkiler için Avrupa’ya da gidiyorsunuz, en son İngiltere’ye gitmiştiniz. ABD ve Avrupa perde arakasında neyi konuşuyorlar. BOP gibi, bununla ilgili bilgi verebilir misiniz?

Eskiden perde arkasındaki projeler vardı. Arap ülkelerinde hakların baharı başlayınca, Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan 2000 yılından buyana Halkların baharından söz ediyordu. Tunus’ta Libya’da ve Mısır’da başladı ve daha tamamlanamadı. Buralarda hep yanlışlık yapılıyor, Birçok yerde Devrim çalınmış. Perde araksında plan şuydu, Halkların bu baharını nasıl ondan çalabiliriz planı yapıyorlardı. Tunus’taki Devrimin sembolü olan şahsiyet Kürtlerin dostuydu. Karanlık güçler tarafından şehit edildi. Bize şu konuşmayı yaptı; “Bakın bizim Devrimimiz çalındı, Sizinki çalınmasın” dedi. Bazı halklar diktatörlüğü kabul etmiyor, özgürlüğü istiyor, baskıyı kabul etmiyorlar, başka güçler gelip bunu çalıyor. Özelikle İslami güçler. 

Biz BOP (Büyük Ortadoğu Projesi)  demiyoruz. Biz DOP( Demokratik Ortadoğu Projesi)  diyoruz. DOP biz Kürtlerin projesidir. Bu proje ile Kürtler Ortadoğu ya Demokrasi getirecek. Daha önceki proje Libya, Tunus ve Mısır içindi. Suriye’de hepsi döküldü. Suriye’de hiç kimsenin projesi yok, günlük düşünüyorlar ve siyasetlerini yürütüyorlar. Avrupa ülkeleri de böyledir.

Üçüncü Dünya Savaşında hiç kimse kendi topraklarında değil de Avrupa ve İran, Suriye toprakları üzerinde savaşıyor. Buna Üçüncü dünya savaşı diyebilir miyiz?

Ortadoğu iki defa sarsıldı.  Birinci dünya sarsıntısı Ortadoğu’da sınırlar yeniden düzenlendi. İkinci dünya sarsıntısında da Ortadoğu yeniden düzenlendi.  Ortadoğu’da günümüzde olan sarsıntı her ikisinden de büyüktür. Bundan dolayı Ortadoğu demokratik esaslar çerçevesinden yeniden dizayn edilecektir. Her iki değişimden daha büyük ve de daha derin olacaktır.

İkinci dünya savaşında Kürtler hazır değildi, güç değillerdi.  Bundan dolayı da pay alamadan çıktılar. Son değişimlerde Kürtler güçtür. Sadece Ortadoğu’da değildir, Kürdistan’ın dört parçasında büyük bir güçler. Kürtlerin projesini herkes kabul ediyor. Kürtlerin yaşam hakkı vardır.  Kürtler Ortadoğu’da demokratik sürece öncülük edebilirler. Bu doğrulta biz hareket ediyoruz.  Bizim görüşümüze göre BOP değil DOP yürüyecek.

‘KÜRT HALKI ORTADOĞU’DA HALKLARA ÖNCÜLÜK YAPIYOR’

Suriye kaynıyor, Kürtlerin rolü ne olacak. İran, Türkiye, Irak ve Suriye’de bağımsız değillerdir. Türkiye’de yüzlerce siyasetçi cezaevinde, İran’da Kürtler asılıyor.  Önümüzdeki süreci nasıl değerleniyorsunuz?

Bu güne kadar Kürtlerin varlığı kabul edilmemiş.  En büyük Devrimi Kürtler yapıyorlar. Suriye’de Kürtlerin varlığı kabul edilmiyor, bunu herkes biliyor. 2007'de PYD olarak bir proje yaptık. Demokratik Cumhuriyeti projesini Suriye’deki Araplar ile paylaştık, onlarda bunu onayladı ve tüm Suriye’ye uygun olduğunu aktardılar. Ama yürütemediler. Biz yürüttükten sonra birçok Arap komşumuz siz ne yaptınız da kendiniz savundunuz. Gelin bizimle paylaşın diyorlar. Arkadaşlarımız gidip onlara komite oluşturuyor ve seçimler yapıyorlar. Kürtlerin bu projeleri Ortadoğu için örnektir. Biz Kürtlerden uzun bir mücadele isteniyor, o da zihniyet değişiminden dolayıdır.  Birini silah ile öldürebilirsin, başka bir yere götürebilirsin, ama zihniyetini değiştirmek zordur ve zaman alır. Kürtler Ortadoğu’da zihniyet devrimine öncülük yapıyorlar. Birey ve komşusu arasında bir zihniyet devrimi olmadığı sürece bir tehlike vardır. Zihniye devrimi olmasa komşusu ile birlikte yaşayamaz. Kürtler Ortadoğu’ya demokrasinin çekirdeğini ekti. Demokrasi öyle kilo ile alınıp verilen bir şey değildir. Demokrasi bir kültürdür. Bir çekirdek gibidir, onun ekilmesi, sulanması,  bakılması ve korunması lazımdır. 

Yükümüz ağırdır bunun bilincindeyiz. Demokrasi savunmasız olmaz, savunulmalıdır ki büyüdüğü zaman meyvelerini versin.  Kürt halkı Ortadoğu’da halklara öncülük yapıyor. Biz Kürtler İran, Türkiye, Irak ve Suriye’de varız, bundan dolayı Ortadoğu’ya Demokratik öncülük etmek zorundayız.

Erdoğan, Obama ile Ortadoğu ile ilgili olarak neyi görüştü?

Perde arkasındaki tüm projeler suya düştü. Ne olursa bundan sonra olur. Türkiye’nin politikalardı da değişti.  Türk yetkiler Suriye’yi havadan vurmayı düşünüyordu, bütün hesapları yanlış çıktı. 

Libya’daki gibi olmadı. Kürt meselesini kabul etti. Kimse PKK ile oturacağını tahmin etmiyordu. Hem Amerika hem de Türkiye oluşan değişimlere karşı siyasetlerini ayarlıyorlar ve değiştiriyorlar. Bu gelişmelerden umutluyuz ve olumlu görüyoruz. Umut ediyoruz halklara karşı bir olumsuzluk yaşanmaz. Kürtlerinin önünün açılmasını umut ediyoruz. Günümüzdeki Ortadoğu koşulları Kürt sorunun çözümünü dayatıyor. Kürt sorunu çözülmese Ortadoğu sorunundan söz edemezler. Kürt hakları çözüme kavuşturmasa ne BOP nede DOP yürümez.

Avrupa ekonomisi çatırdıyor mu?

Avrupa’dakiler hep borçludur. Ömürleri, borç ödemekle yaşamları geçiyor. Günümüzde globalizm var.  Avrupalılar çalıştığı halde ömürleri borç ödemekle geçiyor.  Bütün sistemlerin değişmesi gerekiyor.  Ortadoğu’daki gelişmelerin etkisi Avrupa üzerinde de olacaktır. Avrupa’da bizimde inandığımız bir demokrasi vardır. Bugün bakıyoruz Amerika’da borçludur, Peki Amerika kime borçludur. Kapitalizmin sembolü olan Amerika bile bugün borçludur. Bir güç Amerika’ya bu parayı vermiş ki borçludur. Bunların hepsi değişecek. Halkların bu baharı etkisini tüm dünyada gösterecektir.

Batı Kürdistan’dan Kürtler komşu ülkelere göç etiler, 1990’lı yılarda Güneyden Kürtler Kuzeye göç ettiler. Kuzeydekiler gönüllerini aştılar. Güneydekiler bu süreçte batıdan göç edenlere nasıl yaklaşıyor?

Ben başta tüm Kürt halkına teşekkür ediyor. Batı Kürdistan’ın bu zor günlerinde kardeşlerini yalnız bırakmadılar ellerinde gelen her türlü desteği sunuyorlar. Seferber olmuşlar. Dört parçada bulunan Kürtlerin birlikte olduğunu gösterdiler.

Kürtler Türklerin açtığı kamplara gitmediler. Kürtler akrabalarının yanına gitti. Köyleri parçaladılar. Buradan giden sınırın öbür tarafında yer alan akrabasının yanına gittiler. Kürtler ölüm korkusu için çıkmadı, orda kendilerini savunabilirler de. Şam’dan Halep’ten gelenler hep ekonomik sorunlarından dolayı gelmişler. Bunlarda güney veya Kuzeydeki Kürt kardeşinin yanına gitmişlerdir. Hiç kimsenin minnetti üzerimizde yoktur. Kürt halkından başka hiç kimse bize destek vermemiştir. Avrupa, Amerika ve hatta Kanada’ya kadar oraya çalışmaya giden Kürt kardeşlerimiz bize destek çıkıyor. Kürt halkı kendi kendine bakıyor.  İşadamlarımız göç edenler ile ilgili proje yapabilirler.

Hewler protokolü devam ediyor mu?

Evet devam ediyor. Yanlışlıklar olabilir, hiçbirimiz gökten gelmedik. Komiteler oluşmuş insanı açıdan çalışmalar yapıyorlar. Asayiş oluşmuş, Halk savunma birlikleri oluşmuş, yok bunlar yoktur diyor bir taraf. Sadece bir taraf dinlendiğinde diğeri dinlenmediğinde, yanlış bilgiler edinir. Sınırın kapatılması doğru değildir, kaldırılmalıdır. Hewler kararları savunulmalıdır.  Bu anlaşma bizim için önemlidir. Halk, hastalar, öğrenciler ne kadar bizimse o kadar onlarındadır.

Siyasi, askeri ve her açıdan biz kendimizi savunabiliriz, YPG’ye katılım çok fazla. Akademiler de gençleri eğitiyor. En kötü ihtimal kendimizi savunamayacak duruma gelirsek gerilladan önce Peşmergeleri çağırırız. Hepimiz kardeşiz hiç birimizin birbirimizden farkı yoktur. Şimdiye kadar hiç kimseye ihtiyacımız yoktu.

Kapıların kapanması ile tüccarlar büyük zarar yaptı. Halk kendi, kendini yürütüyor, halk kendini yürüttüğü zaman kimsenin yapamadığını halk yapıyor. Ben tahmin ediyorum bu sınır kapama kısa sürede açılır.

Halkımız ve aydınlarımız çalışmalarını artırsınlar. Kürtler nasıl ki Mezopotamya’da insanlığa öncülük etmişse, bugünde Ortadoğu’daki demokratik sürece öncülük yapmalıdır.  Bu yük hepimizindir. Umut ediyorum zafer bizim olacaktır.

ANF

Hiç yorum yok: