1 Ocak 2013 Salı

AKP-Erdoğan'dan Faşizmi Gizleme Raporu

AB’nin eleştirilerine demokratikleşme ve insan haklarını geliştirrerek yanıt veremeyen hükümet, bütün bunların üzerine örtmeye kalkışarak kağıt üzerinde kendi ‘ilerleme raporunu’ hazırladı

Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla hazırlanan raporda, “Siyasi Kriterler”, “Ekonomik Kriterler” ve “Üyelik Yükümlülüklerini Üstlenebilme Yeteneği” gibi başlıklara yer verildi. 


Demokratikleşme yerine başta Kürtler olmak üzere toplumun ezilen kesimlerine yönelik baskıyı artıran hükümetin raporunda büyük tepki toplayan KCK operasyonları, Roboski Katliamı gibi temel konular nedense hiç yer almadı.
 
AKP’den gerçekleri gizleme raporu
Ekim ayında yayınlanan 2012 AB İlerleme Raporu’nda Türkiye’de ilerleme değil gerileme olduğu belirtildi. KCK operasyonları, Roboski Katliamı’na dikkat çeken AB raporunda gerileme olduğu eleştirileri ön plana çıkarken, “Üstü örtülmeye çalışılan Roboski Katliamı, Kürtlere yönelik ‘KCK’ adı altındaki soykırım operasyon ve davaları, BDP milletvekillerine yönelik ‘dokunulmazlık’ tehditleri, azınlık haklarıyla din ve vicdan özgürlüğü, Alevilerin talepleri konusunda adım atılmaması” geliyordu. Kamuoyunda çokça tartışılan rapor, gerçekleri gün yüzüne çıkardığı için hükümetin de tepkisini aldı. Demokratikleşme yerine başta Kürtler olmak üzere toplumun ezilen kesimlerine yönelik baskıyı artıran ve bu kesimlerden gelen hak taleplerine kulaklarını tıkayan veya şiddetle bastıran hükümet olan bitenleri gizlemek amaçlı ‘kendi ilerleme raporunu’ hazırladı.

Erdoğan’ın talimatı
Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla, AB Bakanlığı’nın koordinasyonu ve ilgili tüm bakanlıkların ‘katkı’larıyla hazırlanan rapor, AB Bakanlığı’nın internet sitesinde yayınlandı. Raporda, “Siyasi Kriterler”, “Ekonomik Kriterler” ve “Üyelik Yükümlülüklerini Üstlenebilme Yeteneği” gibi başlıklara yer verdi.

‘Reform’ diye baskılar gizlendi
Türkiye’de son 10 yılda AB müktesebatına uyum içeren yaklaşık 2 bin mevzuatın hayata geçirildiğini ileri sürülen raporda, 2012’de binlerce Kürt siyasetçisinin ve gazetecilerinin cezaevlerine tıkıldığı Türkiye’de bunları görmeden “reform” adı altında sıralanan bazı başlıklar şöyle: ''3. Yargı Reformu paketi ve diğer reformlarla birlikte, 2006 yılında yüzde 49,2 olan tutukluluk oranı, 2012 Aralık ayı itibariyle yüzde 23,5’e düştü. Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlardan mahkumiyet durumunda verilen cezaların, genel hükümler çerçevesinde ertelenmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve diğer yaptırım seçeneklerine çevrilmesi imkanı getirildi. Türkiye’nin ilk Kamu Başdenetçisi TBMM tarafından seçildi ve görevine başladı. Hukuk uyuşmazlıklarında “arabuluculuk” müessesesi oluşturuldu.''


  Hükümetin “reform” diye sunduğu kamu denetçiliğine Hrant Dink’i katleden karar olarak bilinen karara imza atan Mehmet Nihat Ömeroğlu’nun getirilmesi demokratik kamuoyunun şiddetli tepkisine neden olmuştu.

ÖZGÜR GÜNDEM GAZETESİ

Hiç yorum yok: