26 Ekim 2012 Cuma

Ölümü Öldürmek İçin

Grev kırıcıları manipülasyonlarla gazete sayflalarını süsleyip, akan kanın durması ve Kürt sorununda çözüm için ölümü göze alan tutsaklara hakaretler yağdırırken, yanıt tutsaklardan geldi: ‘Biz hükümetin ölüm siyasetini öldürmek için ölümü göze aldık’

HERKES YERİNE YAŞATMAK İÇİN...

“Annelerimizle kendi dilleriyle konuşabileceğimiz günleri getirmek ve tecridi paramparça etmek adına herkes yerine büyük bir mutlulukla yaşatmak için ölümü öldürmeye yol alıyoruz. Tarih, direnenlerin kazandığını bir kez daha gösterecektir.”

YAŞATMAYI ÖLECEK KADAR SEVİYORUZ

“Uğruna bedenimizi ölüme yatırdığımız taleplerimiz yerine gelmediği sürece bu kutsal eylemden bir adım geri adım atmayacağımızı belirtmek istiyoruz. Biz yaşamayı ve yaşatmayı uğrunda canımızı verecek kadar çok hissediyor ve seviyoruz.”

BİZİ MECBUR BIRAKAN DEVLET UTANSIN

“Bugün eylemimizin 44. günündeyiz. Devlet utansın ki, bizi anadilimiz için eylem yapmaya mecbur bıraktı. En doğal durum gibi ele alınması gereken bu konu hiç tartıştılmamalıydı. İmralı’ya ulaşmak için devletin doğal akışını bozmaya devam edeceğiz.”


Direniş grevleri parmaklıkları aştı

Cezaevlerinde başlayan açlık grevlerine destek olmak için dışarda da açlık grevleri yayılıyor. İstanbul, İzmir, Aydın ve Bölge’nin birçok yerinde aralarında milletvekilleri, aydınlar ile tutsak yakınlarının bulunduğu yüzlerce kişinin başlattığı destek amaçlı açlık grevleri giderek yayılıyor.


Vicdan sahipleri sessiz kalmamalı

Tutsakların açlık grevi 45. gününe girdi. Kürtler bir bayrama da açlık grevlerinde, mezarlıklarda, cezaevi kapılarında girerken, hükümet ölümlere davetiye çıkarıyor. Tutsak aileleri bir kez daha çağrıda bulundu: “Vicdan sahibi herkese sesleniyoruz; tutsakların sesine ses verelim.”

 

Ölüm siyasetini öldürmek için yola çıktık

Siirt Cezaevi’ndeki grevcilerden mektup var. Çok ciddi sağlık sorunları yaşayan tutsaklar, Kürt sorununda çözümsüzlüğe dikkat çekerek, biz hükümetin Kürt sorununda ölüm siyasetini öldürmek için eylemdeyiz dediler. Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 45. güne gelen tutsaklarda, kanama, gözlerde yaşarma, görüş bulanıklığı, ciddi halsizlik, sıvı alma isteksizliği, baş dönmesi, mide bulantısı-kusma gibi sorunlar sık bir şekilde yaşanıyor. Grevdeki Gülistan Abdo, Gulan Kılıçoğlu, Emel Gültekin, Gülsüm Koç, Dilşah Kocakaya, Kevser Akçelik, Rizgar (Ecevit) Turan, Burhan Eviz, Tevfik Özdemir, Erdi Çelik, Abdurrahman Budak ve Lokman Karaşi, gönderdikleri mektuplarında kararlılıklarını dile getirerek şöyle dediler: “Annelerimiz alanlarda ‘çocuklarımız ölmesin biz ölelim’ diye çağrıda bulunuyorlar. Bizler Mazlum’ların, Kemal’lerin ve Hayri’lerin yoldaşlarıyız ve taleplerimiz için bin defa ölmeye hazırız. Annelerimizle kendi dilleriyle konuşabileceğimiz günleri getirmek ve tecridi paramparça etmek adına, herkes yerine büyük bir mutlulukla yaşatmak için ölümü öldürmeye yol alıyoruz. Tarih, direnenlerin kazandığını bir kez daha gösterecektir.”

Taleplerimiz karşılığını bulacaktır


Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde 12 Eylül’den itibaren açlık grevinde bulunan Erdal Emeç ise, “Taleplerimiz halkımızın kendi öz talepleridir. Kimseden bir beklenti içinde olmadan kamuoyu oluşturup halkımızın öz gücü çerçevesinde, doğal haklarını pratikleştirmesini istiyoruz. Bu isteğimiz, yürüttüğümüz mücadele ile halkımız nezdinde karşılığını bulacaktır. Halkımızdan ve demokratik kamuoyundan beklentimiz; özgürlüğe ne kadar yakın olduğumuzu görerek bu hassasiyetle sürece yaklaşmalarıdır” dedi.


Direnişe katılımlar sürüyor


Açlık grevleri bugün 45. gününe girerken farklı cezaevleriden de katılımlar devam ediyor. Elazığ E Tipi Cezaevi’nde kalan Musa Kıvanç, Orhan Alkan, Hüseyin Aydın ve Abdullah Uçun isimli tutsaklar da 17 Ekim’den itibaren açlık grevine dahil olduklarını açıkladılar. Açlık grevine giren tutsakların odalarından alınıp tecrit edildikleri bildirildi. Ayrıca Bolu F Tipi Cezaevi’nde açlık grevine devam eden tutsaklara 15 Ekim’den sonra, M. Hanifi Bilgin, Hacı Ali Baştürk,  Yüksel Öztürk, Turan Uysal, Abdullah Çelik, Servet Kurt, Hayrettin Adlığ, Suat İncedere ve Ercan Doğan da katıldı. Gebze Kadın Cezaevi’nde ise Bilgi Karaman, Gülistan Üstün, Mülkiye Doğan ve Gülbahar Alpsoy’un devam ettirdiği açlık grevine 15 Ekim’den sonra Azime Işık ve Newroz Bozkurt da katıldı. Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde de Devrimci Dönüşüm davasından yargılanan 5 tutsak da destek amacıyla açlık grevine girdiklerini açıkladılar.


B1 hayati öneme sahip


TTB Genel Sekreteri Dr. Bayazit İlhan, açlık grevindeki tutsakların B1 vitamini almasının hayati önem arz ettiğini belirterek, “Eğer cezaevlerinde böyle bir engelleme varsa bir an önce kaldırmak gerekiyor. Eğer bu yapılmazsa açlık grevinden dönen kişilerde kalıcı beyin hasarı meydana gelebilir” dedi. Öte yandan birçok cezaevinde açlık grevindeki tutsaklara yetkililer tarafından B1 vitamininin verilmediği bildiriliyor.


Grevcilere insanlık dışı uygulamalar


23 Ekim’de avukatlar Gülizar Tuncer, Sinan Zincir, Ferat Çağıl, Ramazan Demir, Şefik Çelik ve Ruhşen Mahmutoğlu, Tekirdağ 1 ve 2 Nolu F Tipi Cezaevleri, Edirne F Tipi Cezaevi ve Gebze Kadın Cezaevi’nde açlık grevinde bulunan tutsaklarla görüşerek bu tutsaklara ilişkin izlenim raporu hazırladı. Rapora göre, cezaevlerindeki tutsaklara hala B1 vitamini ve sıvı içecekler verilmiyor. Tutsakların tansiyon, şeker ve nabız ölçümleri “tedaviyi kabul etmiyorlar” gerekçesiyle yapılmazken, mektup ve fakslara da el konuluyor. Tutsaklara  kötü muamele sürüyor.

Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde de avukatların götürdüğü B1 vitaminleri tutsaklara verilmezken, tutsakları eylemlerinden vazgeçirmek için sürekli psikolog görüşleri yaptırılıyor. Mehmet Nezir Duru, Zafer Acar, Cesim Yıldırım ve Yakup Erdoğan isimli tutsaklar, halsizlik, yorgunluk hissi yaşarken, göz yanması ve baş ağrısı rahatsızlıkları yaşıyorlar.


Tekirdağ’da rutin işkence


Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde ise avukat görüşünden çıkan tutsaklara odalarına götürülürken çıplak arama, darp ve her türlü hukuk dışı uygulama rutin bir hal almış durumda. İkinci grupta açlık grevine giren tutsaklara B1 vitaminleri verilmediği öğrenildi. Mektup ve fakslara el konulurken, cezaevi doktoru tansiyon ve nabız ölçümü ve kilo tartımı yapmıyor.  Avukatların götürdüğü B1 vitaminleri ise, “düzenli olarak veriliyor” gerekçesiyle kabul edilmiyor. Ayrıca tutsaklarda kas ağrıları, yorgunluk, halsizlik ve göz kararması gibi sağlık sorunları baş göstermeye başladı.


Edirne F Tipi Cezaevi’nde açlık grevinde olan Barış Mete, Kerem Irmak, Yıldırım Turgut, Nizam Özlük ve Hasan Kızılkan’ın yer yer tansiyon düşüklüğü yaşarken, gözlerinde kararma, kilo kaybı ve halsizlik yaşadıkları belirtildi.


Gebze Kadın Tutukevi’nde ise, grevdeki kadınların, mide bulantıları, baş dönmeleri ve halsizlik yaşıyorlar. Yer yer gözlerde kararmalar yaşıyor. Bu arada Siirt E Tipi Cezaevi’nde açlık grevinde olan 19 tutsaktan biri olan Rızgar Turan’ın görme kaybı yaşadığı belirtildi.


Çocuklarımıza sarılmak istiyoruz


Cezaevlerinde bulunan yakınları için kaygılanan tutsak aileleri, açlık grevlerine vicdan sahibi herkesin ses vermesi gerektiğini belirttiler. Kırıklar F Tipi Kapalı Cezaevi’nde oğlu tutsak bulunan Şükriye Tunç, açlık grevine giren tüm insanlar için uyuyamadığını söyledi. Açlık grevinde olan tutsakların işkence ve baskı altında olduklarını düşününce huzursuz olduğunu belirten Tunç, insanlık için bir adımın atılması gerektiğini belirtti. Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a seslenen Tunç, “Sen de bir annesin, bizleri anne gibi düşünerek anla. Çocuklarımıza sarılmak istiyoruz” dedi.

Tutsak yakını Hasibe Akdoğan ise, Başbakan Erdoğan’ın kendine sık sık “Müslüman” dediğini belirterek, “Müslüman bir insan, bayram günü kendini gösterir. Sen Müslüman değilsin, inanmıyoruz. Vicdanlı davran” çağrısında bulundu. Semra Tunç ise, “Günlerdir kardeşim ve arkadaşları açlık grevinde. Bizler onları çok merak ediyoruz. Tutuklu ailesi olarak sesleniyorum, onların sesine ses verelim” dedi.


Savcı ölümleri mi arzuluyor?


D Tipi Kapalı Cezaevi’ne giden Diyarbakır Başsavcı Vekili’nin, grevdeki tutsaklara hakaret ettiği bildirildi. Tutsaklar görüşçüleri aracılığı ile yaptıkları açıklamada, Savcı’nın grevdeki tutsakların üzerindeki battaniyeleri zorla çekerek, rahatsız ettiği kaydedildi. Açıklamada, Savcı’nın, “Bizim için önemli olan, bilinç kaybı olduktan sonra size müdahale etmektir. Şu anda hazırlıklarımızı ona göre yapıyoruz” dediği belirtildi. Açıklamada, “Savcının hakaretinden anlaşıldığı kadarıyla tutukluların ölmesini arzulayan bir yaklaşımın olduğu görülüyor” denildi.


UPOTUDAK direnişi selamladı


Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Komitesi (UPOTUDAK) tarafından yapılan yazılı açıklama da devam eden açlık grevine destek ve duyarlıklık çağrısı yapıldı. UPOTUDAK açıklamasında: “Mücadelenin keskin biçimde sürdüğü cephelerden biri de zindanlardır. Bu cephede de açlık grevi eylemine, komünist ve devrimci tutsakların katılımıyla birlikte, zindan cephesinde de mücadele sürmektedir. Bu gelişmelere karşı, UPOTUDAK olarak bu direnişleri selamlıyor ve her koşulda açlık grevinde olan tüm tutsakların yanında olduğumuzu belirtiyoruz.”



AKP binasında oturma eylemi!


Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri, süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine dikkat çekmek amacıyla AKP Kayapınar İlçe binasında oturma eylemi başlattı. Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri, 45. gününe giren açlık grevi eylemine dikkat çekmek amacıyla AKP Kayapınar İlçe binasına girdi. 10’u aşkın Barış Annesi ve tutsak yakını, binaya girdikten sonra oturma eylemi başlattı. Barış Anneleri üyeleri, oturma eylemini çözüm için yaptıklarını belirtti. İlçe binasına gelen polisler ise Barış Anneleri’ne eylemlerini bitirmelerini söyledi.

 

Açlık grevleri duvarları aştı


Avrupa ve birçok merkezde açlık grevlerine destek amaçlı grevler başlatıldı. Önceki gün Bakırköy Kadın Cezaevi önünde gerçekleştirilmek istenen açlık grevine sert müdahalenin ardından, BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ve 2 BDP üyesinin Bakırköy Kadın Cezaevi önünde başlattıkları dönüşümlü açlık grevi yeni katılımlarla devam ediyor. Açlık grevinin sürdüğü Bakırköy Cezaevi önüne girmek, valilik kararıyla yasaklandı. Cezaevinin önüne gazeteciler de alınmazken, ziyaret için gelenler ise listeye göre aranarak ancak cezaevinin önüne geçebiliyor. BDP ise bugün saat 12’de Bakırköy Cezaevi’nin önünde basın açıklaması yapacağını duyurdu.

Destek grevleri her yerde


Bakırköy Kadın Cezaevi sert müdahalenin ardından, yurttaşların BDP Bahçelievler ilçe binasında başlattıkları açlık grevi de sürüyor. Yurttaşlar geceyi ilçe binasında geçirirken, eyleme katılımlar da devam ediyor. BDP Kartal ilçe binasında ise 10 kişi dönüşümlü açlık grevi eylemine başladı.


İzmir’in Bayraklı ilçesinde de süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi başlatıldı. Aydın da ise, BDP Ortaklar Belde Örgütü üyeleri, bir günlük açlık grevi eylemi yaptı. Açlık grevine, BDP Ortaklar Belde Başkanı Fesih Kaya da katıldı.


Avrupa’da da destek grevleri sürüyor. İngiltere’nin başkenti Londra’da, da açlık grevlerine destek amacıyla tarihi St. Martin In The Field Kilisesi’nde başlatılan açlık grevi devam ediyor. Açlık grevine Kilise Papazı da Kürt tutsaklar için dua ederek destek verdi. Kürdistan Öğrenciler Birliği üyesi 7 öğrencinin Almanya Bochum üniversitesinde başlattıkları açlık grevi eylemi üçüncü gününde. DİHA


Tutsak babası da eylemde


Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi önündeki oturma eylemi devam ederken Fettah Tekin (47) isimli bir yurttaş, süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başladığını duyurdu. Şakran Cezaevi’nde tutuklu bulunan Delil Tekin’in babası Fettah Tekin, sonuç alınıncaya kadar eylemini sürdüreceğini kaydetti. Öte yandan Metin Aslan, Cengiz Demirkıran, Musa İldem, Sedile Solmaz, Mizgin Çokon ve Sufiye Babayiğit isimli yurttaşlar ise 3 günlük açlık grevine başladı.


Hiç yorum yok: