22 Haziran 2012 Cuma

Lavrov: Suriye'ye Müdahale Olursa Kürt Sorunu Çıkar

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Suriye'ye yönelik bir müdahale olursa etnik gruplar arasında çatışma çıkacağı uyarısında bulunarak, bunun tüm bölgeye yayılabileceğini ve Kürt sorunu yaşanacağını ifade etti. Lavrov, Kürtlerin Suriye'de, Türkiye'de ve Irak'ta yaşadığını hatırlattı.

"Moskova'nın Ekosu" ve Rusya Tudey Televizyonuna değerlendirmede bulunan Lavrov, Suriye’nin çok sayıda etnik ve dini topluluğun bir arada yaşadığı ülke olduğunu anımsatarak, krizin giderek bölgesel bir çatışmaya dönüşeceğini ima etti. Lavrov şöyle konuştu: “Buradaki dini grupların başka ülkelerle de ilişikleri var. Lübnan, Suriye'deki gelişmelerden etkilenmeye başladı bile. Orada etnik topluluklararası çatışmalar ve anlaşmazlıklar yaşanıyor ve tüm bunlar bölgeyi kapsayabilir. Kürtlerin sorunu olabilir, Kürtler Suriye, Türkiye, Irak ve diğer ülkelerde de yaşıyor. Hıristiyanların sorunu olabilir, Hıristiyanlar Mısır'da şiddete maruz kalmaya başladı bile. Bu çok tehlikeli. Onlar orada asırlar boyu yaşıyordu ve bu dengenin bozulması faciaya yol açar."

SURİYE AMBARGOSUNA UYMAYACAĞIZ

Lavrov, Suriye'ye saldırı helikopteri taşıyan Rus gemisinin İngiltere'nin baskısıyla geri gönderilmesine tepki göstererek Moskova’nın, AB'nin Suriye'ye uyguladığı ambargoya uymayacağını söyledi. Geminin, hava savunma sistemleri ve onarımı yapılan 3 helikopteri taşıdığını kaydeden Lavrov, Batı medyasının Rus gemisiyle ilgili tepkilerinin belirli bir kampanyanın parçası olduğunu belirtti.

Lavrov, şöyle dedi: “Suriye'ye savaş gemisi göndermiyoruz. Biz kamuoyuna açık bir şekilde Suriye ile imzaladığımız silah satışı sözleşmesinin gereklerini yerine getirdiğimizi açıkladık. Bu silahlar tamamen savunma amaçlı ve çoğunlukla da hava savunma sistemleri. Bunlar halka karşı kullanılamaz. Sadece dış saldırılara karşı kullanılabilir. Gemide 2008 yılındaki sözleşmeye göre onarılan 3 helikopter var. Bunlar Sovyet helikopterleri. Bunlar Sovyetler döneminde Suriye'ye verilen helikopterler. 2008 yılında bunların onarılmasıyla ilgili sözleşme yapıldı.”

Lavrov yönetim değişikliğine ilişkin sorulara ise “Kendilerini kimin yöneteceğine ve nasıl yaşayacaklarına Suriye halkı karar vermeli” ifadelerini kullandı.

Suriye’de Mart 2011’den beri çatışmalar yaşanıyor. Batılı medyaya göre 15 bini aşkın kişi hayatını kaybetti. Batılı ülkeler ve Türkiye-Katar ikilisinin desteğindeki Suriye Ulusal Konseyi (SUK), Suriye’deki iç dinamiklerin desteğini almayı henüz başaramadı. İstanbul’da kurulan ve AKP rejiminin hem desteğini arkasına alan bu oluşumun başına son olarak bir Kürt getirilse de Kürtler ve ülkedeki diğer dini ve etnik azınlıklarda güven oluşturmaya yetmemiş görünüyor.

Savaşın başından bu yana en büyük unutulmuşlar Kürtler. Buna rağmen Kürtler, bu tarihi fırsatı kaçırmamakta kararlı görünüyor. Demokratik özerklik yolunda anadil okulları, komün ve meclisleri, nüfusun yüzde 15’inden fazlasını oluşturan Kürt halkının güvenliğini sağlamak için de Öz Savunma Komiteleri kuruldu. Batılı devletler Kürtlerin durumunu açık bir şekilde henüz gündemlerine almış gözükmeseler de, Suriye ve Ortadoğu’nun geleceğinin doğrudan Kürtlerin durumuna bağlı olduğu uzun süre görmezden gelinemeyecek gibi görünüyor.
Demokratik Değişim için Ulusal Koordinasyon Komitesi Başkan Yardımcısı ve PYD’nin lideri Salih Muslim Muhammed, geçtiğimiz günlerde ANF’ye verdiği bir mülakatta Suriye’nin önünde iki yol kaldığını söylemişti. PYD lideri Suriye’nin önünde Arap Birliği ve BM Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan’ın 6 maddelik barış planı çerçevesinde Suriye’de bulunan gözlemci grubu 3-4 bin kişilik barış gücüne dönüştürme dışında bir seçeneğin kalmadığını belirterek, aksi durumda iç savaşın kaçınılmaz olduğunu sözlerine kaydetmişti. 


ANF

Hiç yorum yok: