20 Haziran 2012 Çarşamba

Fatih'teki Polis Şiddetinin Nedeni 'Kürtçe Konuşmak''

Fatih Emniyet ekipleri tarafından çocuğu ve eşinin gözü önünde dayak yiyen Ahmet Koca, olayın yol meselesi olmadığını, Kürtçe konuştuğu için polislerin saldırısına uğradığını söyledi.
Habertürk'e konuşan Ahmet Koca, "Yol meselesi gibi gözükse de aslında değil. Akrabalarımı eve bırakıyordum, onlardan birisi hamileydi. Onu hastaneye götürmek isterken polisler ters köşeden geliyordu. Bana işaret ettiler. Ben kendilerini 'Memur bey acil hastaneye yetiştirmem lazım' deyince 'Bana ne lan!' diye karşılık verdi." dedi.

Asker olduğunu ve bunu polislere söylediğinde "Bize ne senin askerliğinden" diye kendisine cevap verildiğini belirten Koca şunları söyledi: "O sırada abimi telefonla aradım ve onunla Kürtçe konuştum. Bu kez de polisler bana Kürtçe konuştuğum için 'Seni terörist
' diye hep birden saldırdılar.
'Biz devlet memuruyuz' dediklerinde 'ben askerim' dedim. Öncelikle içlerinde Mustafa adlı ve 80188 polis memurunun arabası vardı. Bir de Özgür diye bir memur vardı ama onu dinlemediler. O sırada 4-5 tane daha araba geldi. Hep birlikte saldırdılar ve üzerime yüklendiler.

Daha sonra beni kelepçeleyip arabanın içine aldılar. Daha sonra beni polis karakoluna değil Yenikapı'da tenha bir yere götürdüler ve arabanın içinde dayak attılar. Daha sonra beni yine polis karakoluna götürmek yerine sahilde dolaştırdılar. Daha sonra Haseki Hastanesi'ne bıraktılar."


Eli, kucağında ve bacağında yaralar olduğunu belirten Koca, "Şu an bu devlette yaşadığıma utanıyorum. Aralarında iyi insanlar da vardı ama bu böyle" dedi.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI SORUŞTURMASI GÜVEN VERMİYOR

Bu arada 7 polisin bu sokak işkencesinin cep telefonuyla çekilen görüntülerinin televizyonlara yansıması ardından, İçişleri Bakanlığı müfettiş gönderdi. Olaya ilişkin soruşturma açılırken, 5 polis açığa alındı.

Türkiye’de polise yönelik açılan soruşturmalar, daha sonra hızlı bir şekilde kapatılıyor. Polisin bu kadar açık bir şekilde şiddet uygulaması da soruşturmaların göstermelik olduğunu gözler önüne seriyor.

Kameralara yansıyan görüntülerin yanı sıra her yıl polisin sorumlu olduğu binlerce işkence ve şiddet vakası yaşanıyor. Barışçıl gösterilere polisin şiddetli müdahaleleri sonucu çok sayıda ölümler de oldu. Ancak polis cezasızlıktan yararlanmaya devam ederken, şiddete maruz kalanlar genellikle cezalara konu oluyor. 


ANF

Hiç yorum yok: