13 Haziran 2012 Çarşamba

Demirtaş: Kürtler Asla Seçmeli Ders Kabul Etmeyecektir

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürtçenin seçmeli ders olarak haftada iki saat verilebileceği açıklamalarına tepki göstererek, "Kürtler ayrı bir halk ve ayrı bir ulustur. Asla seçmeli ders kabul etmeyecektir” dedi. Demirtaş, “Eğer Kürtçe seçmeli ders verilecekse asimilasyon politikalarının kaldırılması için, batıda Türklere verilmesi gerekiyor" diye konuştu.

Dün Hakkari'de çeşitli incelemelerde bulunan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Hakkari milletvekilleri Adil Kurt ve Esad Canan'la birlikte Yüksekova'ya geçti. Demirtaş ve beraberindekiler Yüksekova girişinde bulunan Şakitan Köprüsü'nde aralarında belediye başkanları, sivil toplum örgütü temsilcileri, BDP il ve ilçe örgütü temsilcilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda araçlık konvoyla karşılandı. Daha sonra Cengiz Topel Caddesi üzerinde bulunan Oslo Oteli önüne gelen Demirtaş, binlerce kişi tarafından karışılandı. İlçe merkezinde halkla yürüyen Demirtaş daha sonra Eski Cezaevi Kavşağı'nda kitleye seslendi. PKK lideri Abdullah Öcalan'ın posterleri, PKK ve Konfederalizim bayraklarının açıldığı alanda son zamanlarda yaşamını yitiren HPG'lilerin posterleri de açıldı. İlçede ilk kez bir karşılamada kepenk kapatmayan esnaf, yerlerine çocuklarını bırakarak konuşmayı dinlemeye geldi. Barış Anneleri'nin en önde bulunduğu alan sarı, kırmızı ve yeşil renklerle süslendi. Polis ilçede yoğun önlem almasına rağmen kitlenin bulunduğu alandan uzak kalmayı tercih etti.

‘AKP SANDIKTAN ÇIKAN İRADEYİ YOK SAYDI’


Kitleye seslenen Demirtaş, son seçimlerde Hakkari ve ilçelerinde açılan sandıklarla dünyaya bir mesaj verildiğini belirterek, seçimlerle 90 yıllık faşizan sömürgeci rejimin sandığa gömüldüğünü dile getirdi. AKP'nin devletle birlikte Hakkari'de iflas bayrağını çektiğini söyleyen Demirtaş, "Oslo ve İmralı'da müzakereler yapılıyordu. Biz çözümün olması için bütün irademizle destek verdik. Ancak seçimden hemen sonra hükümet verdiğimiz desteği görmemezlikten geldi. AKP sandıktan çıkan iradeyi yok sayarak belki 30 yıllık savaşı durdurabilecek bir fırsatı kaçırdı. Yeni hükümet sandıktan çıkan sonuçlarla ilk olarak Hatip Dicle'nin vekilliğini gasp etti. İradeyi tanımayarak siyasi gaspçı Oya Eronat'ı milletvekili olarak seçtirdi. Daha sonra tutuklu vekiller tüm itirazlarımıza rağmen serbest bırakılmadı. Seçimden sonra AKP'nin verdiği mesaj siz seçersiniz biz tutuklarız oldu. Bu yöntem 100 yıldır devam ediyor ve halen de devam ediyor" diye konuştu. Kürt halkına yönelik katliamcı zihniyetin halen sürdüğüne de vurgu yapan Demirtaş, "Kürt halkı üzerindeki baskı ve zulüm olmamış gibi Kürt halkı ve BDP'yi savaş yanlısı kandan yana eli kanlı katil olarak lanse ediyorlar. Sayın Öcalan üzerindeki tecridi geliştirerek, Öcalan'ı halkından koparmaya çalışmaktadırlar" dedi.

‘TÜRK HALKI KÜRT HALKINA DÜŞMAN EDİLDİ’


AKP hükümetinin savaş politikalarında ısrar ederek Roboski katliamını gerçekleştirdiğini, sokakta çocukları katlettiğini, Türk yargısı ve medyası ile Türk halkını Kürt halkına düşman ettiğini belirten Demirtaş, AKP'nin yarattığı yargıyla Kürt siyasetçilerinin hatta 90 yaşındaki annelerin bile cezaevine atıldığını dile getirdi. Demirtaş, "Kürt halkı için bu kadar baskı aracı haline getirilen yargı kendisine yüklendiği zaman ise yargı kendi içinde devlet olmuş diyorsun. Ve yasal düzenlemeler yapıyorsun. Yani kendisine dokunduğu zaman isyan eden, Kürtlere imha dayatan bir sisteme destek veren bir Başbakan vardır" diyerek, "Senin özel mahkemelerin milletvekilleri, belediye başkanları, gençleri tutuklayacak, ama sana dokunduğu zaman isyan edeceksin. Bu düşman yasası, düşman hukukudur. Eğer sen Kürt halkını düşman görüyorsan bunu çık açıkla. Biz de beraber yaşayıp yaşamadığımızı bilelim" ifadesinde bulundu.

‘KÜRTLER ASLA SEÇMELİ DERS KABUL ETMEYECEKTİR’


Başbakan Erdoğan'ın dün dile getirdiği 2 saatlik Kürtçe seçmeli ders açıklamasına da sert tepki gösteren Demirtaş, şöyle devam etti: "Kürtler ayrı bir halk ve ayrı bir ulustur. Sen kendi bölgende seçmeli ders kabul etmiyorsan neden Kürtler etsin ki. Sen Kürtleri vatandaş olarak görmüyorsun, Kürtlere düşman hukuku uyguluyorsun, elbette ki itiraz edeceğiz konuşacağız. Haftada iki saatlik seçmeli ders olacak deniliyor. Ben anneden doğduğum zaman seçme hakkım oldu mu ki anadilimde seçmeli ders olsun. Eğer seçmeli ders uygulanacaksa Türklere batıda asimilasyon politikasına karşı Kürtçeyi seçmeli ders olarak ver. Yoksa Kürt halkı asla seçmeli dersi kabul etmeyecektir. Kürtler bir halktır bir ulustur. Sen kalkacaksın bir halkı asimilasyondan geçireceksin sonra 2 saatlik seçmeli ders vererek bu asimilasyon sürecini tamamlayacaksın. Bunu asla kabul etmeyeceğiz." Kürt dili üzerindeki asimilasyon politikalarının bir günde bitmeyeceğini de belirten Demirtaş, "90 yılda yasakladığın bir dili bir günde çözemezsin. Bunun alt yapısını oluşturmak zorundasın. Bunun bütün boyutlarını oluşturmak zorundasın. Matematiğini, kimyasını oluşturacaksın, yani bütün alt yapısını oluşturacaksın. Bu ancak bir iki senede oturacak bir sistem olacaktır. Öyle kalkıp haftada iki saatlik ders ve TRT şeş'i kullanarak bununla yetin diyeceksin. Kusura bakma bunu kabul etmeyeceğiz. Bu halk esir değildir. Biz şunu söylüyoruz Kürdistan'a top asker yığacağına bunları geri çek, öğretmen gönder, karakol yapacağına karakolları iptal et onun yerine Kürtçe okullar yap. Bizim talebimiz anasınıfından üniversiteye kadar Kürtçe eğitimdir" diye konuştu.

‘BU HALK KİMSEDEN KORKMADI VE KORMAYACAKTIR’


"Türk dilini geliştirmek için olimpiyatlar düzenliyorsun Kürtçe diline tahammül etmiyorsun" diyen Demirtaş, sorunun çözümünü şöyle dile getirdi: "Bir halkın dilini haftada iki saate sığdırmayacaksın. Ankara'dan vali ve kaymakam atamasından vazgeçeceksin. Tutukluları serbest bırakıp özerklik hakkını tanıyacaksın. İşte sorunun çözümü budur. Bu şekilde barış gelecektir. Bizi sürekli bölücülükle itham etmekten vazgeçeceksiniz. Biz bölmüyoruz iki halkın eşit haklarda yaşamasında ısrar ediyoruz." Başbakan Erdoğan'ın her mikrofonu eline aldığında BDP'yi ve Kürt halkını hedef aldığını belirten Demirtaş, "Tayip Erdoğan her mikrofonu eline aldığında bizi hedef gösteriyor. PKK'nin korkusundan AKP'ye destek vermiyorsunuz diyor. Bu halka hakarettir. BDP ve Kürt halkına korkaksınız diyor. Aslında bu onların korkaklığıdır" şeklinde konuştu.

Kenan Evren'in katliamlarından korkmayan Kürt halkının asla AKP'nin uygulamalarından da korkmayacağını sözlerine ekleyen Demirtaş, "Kürt halkı her katliama karşı direniş sergiledi. Hiçbir zaman korkmadı. Kürt halkının korkma zamanı değildir. İleri çıkma zamanıdır. Bakın Mazlum Doğan aşırı baskı altında dışarıda halk desteği olmadan tek başına direniş meşalesini yaktı. Eğer o direniş olmasaydı bugün bu halk bu meydanda olmazdı, ben buradan size hitap edemezdim. Kürt halkı gösterilen direnişle bugüne geldi. Gever halkının gösterdiği direnişle bu alanlardayız. Gever hiçbir zaman diz çökmedi. Amaç Gever üzerinde bir halka diz çöktürmekti. Ama bunu başaramadılar. Biliyorlar Gever direndikçe Kürtler direniyor. Gever şu ana kadar 600 tutuklu, bine yakın sürgün vermiştir. Bine yakın kişi aranıyor. Ancak Gever halkı asla geri adım atmadı ve faşizm üzerine kararlı bir şekilde yürüdü" dedi.

Demirtaş, konuşmasından sonra geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren HPG'li Cengiz Özek, Özek'in cenaze töreninde öldürülen Özgür Taşar ile cezaevinde yakalandığı kanser hastalığından sonra taburcu edilen ve hastanede yaşamını yitiren BDP eski İlçe Başkanı Şahabettin Tamur'un ailelerine taziye ziyaretlerinde bulunmak üzere alandan ayrıldı.

Hiç yorum yok: