14 Haziran 2012 Perşembe

AKP’nin Kürtler Üzerindeki Yeni Oyunları

Kürt meselesi üzerinden yeni tartışmalar, yeni oyunlar ve yeni durumlar sözkonusu. Tartışmalar; CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun meselenin çözümü için kendince ortaya çıkması. Bu konu üzerinde meselenin –büyük bir ihtiyat payı olmasına rağmen- siyasal alanda tartışılması yeniden ivme kazandı. Bu tartışmalara herkes kendi cephesinden birşeyler söylüyor. Ancak Kılıçdaroğlu’nun ruh halinden de görüldüğü gibi pek de umut vermeyen bir tartışma bu. Çünkü AKP kendisi için kullanıyor, MHP kendisi için. Sağlıklı sonuç çıkması çok zor.

Kürt meselesi üzerinden yeni oyunlar da oynanıyor. Bu oyunların merkez üssü Washington-Ankara-Hewlêr-Bağdat gibi gözüküyor. Pensilvanya’daki Fethullah Gülen tarikatının merkezini de bu oyuna farklı bir boyuttan katıldığını ve oyunun temel aktörü olma isteğini de kesinlikle görmek gerekiyor. Ancak oyunun kurucularının durumları hiç de iyi değil. Temel aktörlerden AKP, kim ne derse desin kendi “güvenlikçi politikası” nedeniyle erken iflası yaşıyor. ABD, AKP’ye biraz daha omuz veriyor ama bu sürenin ilelebet olmadığını da sürekli hatırlatıyor. Hatta artık ABD’nin AKP’ye öyle eskisi gibi yaklaşmadığını da bir yere iyice not etmek gerekli. Çünkü AKP’li Yalçın Akdoğan’ın “Kürt reformları” diye tanımladığı bu adımların ABD’nin “savaş hattında yapamadınız bari siyasal alanda adımlar atın” sözlerine bir yanıt taşdığı da söylenebilir. Ve şunun altını da kalın çizgilerle çizmek gerekiyor, ki AKP’nin şu anda reform olarak sunduğu herşeyin büyük bir aldatmaca olduğu gerçeğidir. Şimdi hal böyle iken Beşir Atalay’ın son konuşmaları ile Yalçın Akdoğan’ın sözde Kürt reformlarına kimsenin aldırış edeceği yok. Tayyip Erdoğan’a şimdiden söylemek lazım ki sonradan esip gürlemesin!...


Gelelim Hewlêr ve Süleymaniye hattına. Bu hattın Ankara ve Washington ile mecburi işbirliğinin diyeti olarak araya girmek rolü kalıyor. Ancak bu merkezdeki aktörlerin kimin adına, ne zaman ve ne için nasıl görüştüklerini kimse bilmiyor. Eğer Kürt toplumunu ilgilendiriyorsa bu görüşmelerin kamuoyuna açıklanması en azından bu işin muhataplarına ifade edilmesi gerekiyor. Ama bu konu hala bir muamma. Dolayısıyla KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan’ın deyimi ile “işin asıl muhatapları ve özellikle İmralı es geçilerek bu konuda hiç ama hiç kimse bir yol alamaz” sözlerini haliyle önemsemek gerekiyor.


Kürt meselesinin geldiği yeni durum konusuna gelince; Kürtler özellikle PKK’nin öncülük ettiği siyasal çizgi AKP’lilerin aklının alamayacağı bir boyuta gelmiş durumdadır. AKP kendi kafasını kendi iktidar yağının içine daldırıp her tarafı bulanık gördüğü için Kürtlerin bölgede hangi dinamiği temsil ettiğini anlayamıyorlar. Şöyleki; PKK’nin öncülük ettiği siyasal çizgi Kürtleri bölgenin artık temel bir aktörü haline getirmiş durumdadır.


Suriye, İran, Irak ve Türkiye’de PKK artık değişmez temel bir güç, kendisi ile beraber bölgenin gidişatını etkileyebilecek büyük bir potansiyeldir. Bu potansiyel bölge devletlerini de küresel güç dinamiklerini de bütün politikalarını temelden etkileyebilir. Sadece AKP 12 Haziran 2011’den bugüne bu durumun kendisi için muhasebesini yapsın; ortaya çıkan sonuç nedir çok daha rahat görecektir. Sözde “ustalık dönemi”nde kendi içindeki bölünmeyi, hayata geçiremediği politikaları, en önemlisi de gidişatının ne kadar kötü bir hal alacağını görmek durumundadır.


Dolayısıyla Kürt meselesinde gelinen yeni durum şudur: PKK, ABD’nin desteklediği AKP’ye karşı 2009’dan bu yana girdiği mücadeleyi kazanmıştır. Şimdi bu mücadelenin siyasal, askeri ve toplumsal sonuçları ortaya çıkmaktadır. Bu sonuçlar da AKP’yi zayıflatacaktır. Çünkü bu kaotik durumda bir tek Kürtlerin tutumları çok net. Diğer bütün güçler ise kendi içlerinde çelişkili ve çatışmalı olacak.


Sonuç olarak, Kürt meselesi üzerinden yaratılan yeni tartışma, kurgulanan yeni oyunlar ve ortaya çıkan yeni durumun AKP’nin istediği gibi gitmeyeceğini ifade etmekte fayda var. Çünkü PKK’nin asıl dinamiği kendisini dışavurma ve sonuca götürme biçiminde değil; saldırılara karşı kendisini savunma halindedir hala.


BAKİ GÜL

Hiç yorum yok: