12 Haziran 2012 Salı

AKP Yenilgiyi Hazmedemedi



12 Haziran 2011 genel seçimleri üzerinden bir yıl geçti. Askeri ve siyasi operasyonlar ile Kürdistan'ı savaş sahası haline getiren AKP'nin uygulamaları 80'li yılları aratmayacak nitelikte. Seçilmiş Kürt siyasetçilerin neredeyse tamamı tutuklanırken, AKP iç savaş provaları yapıyor. 

2009 yerel seçimlerinde kapatılan DTP'nin elde ettiği seçim zaferinin benzerini tüm baskı ve engellemelere rağmen blok adayları ile sağlayan BDP'nin başarısı devletin hedefi haline geldi. Bu başarı karşısında soykırım operasyonları ile karşılaşan BDP'ye ilk engel seçime 2 aydan az bir süre kala Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) 6 bağımsız milletvekili adayı ile ilgili verdiği veto kararı oldu. İşte siyasi soykırım operasyonlarının bir yıllık bilançosu:
Oruç katledildi: YSK'nin 20 Nisan 2011'de verdiği veto karar  gösteriler ile protesto edildi. Gösteriler sonucu Bismil'de lise öğrencisi Halil İbrahim Oruç polis tarafından öldürüldü. Oruç'u katledenler halen bulunamadı. 


Dicle'nin vekilliği düşürüldü: Seçim sonrası DEP eski Milletvekili Hatip Dicle, Kemal Aktaş, Gülseren Yıldırım, Selma Irmak, İbrahim Ayhan ile Faysal Sarıyıldız ile ilgili mazbata tartışmaları yaşandı. 5 milletvekiline mazbataları verilirken, bu kez de YSK, 22 Haziran'da DEP eski Milletvekili Hatip Dicle'nin milletvekilliği düşürüldü. Dicle'nin vekilliğini düşüren YSK, AKP'nin Diyarbakır'da 6. sıra milletvekili adayı Oya Eronat'a vekilliği verdi. Kararın hemen ertesi günü "Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloğu" Meclis'e gitmeme kararı aldı. Grup toplantılarını Amed'de sürdüren BDP, 28 Eylül tarihinde düzenlediği basın toplantısı ile 1 Ekim tarihinden itibaren meclise gitme kararı aldı. 


Demokratik Özerklik ilan edildi:
Tam da bunlar yaşanırken, Demokratik Toplum Kongresi, 14 Temmuz 2011 tarihinde Demokratik Özerkliği ilan ettiğini duyurdu. Aynı saatlerde Silvan'da operasyona çıkan askerler ile HPG'liler arasında meydana gelen çatışma 13 asker ile 3 HPG'li ve halen kimlikleri açıklanmayan fakat kontra oldukları öne sürülen 5 kişi yaşamını yitirdi. 


Erdoğan'dan operasyon talimatı: Seçimlerden sonra Başbakan Erdoğan'ın ilk icraatı ise, BDP'ye yönelik operasyon talimatları oldu. Seçim sonrası ilk siyasi soykırım operasyonu BDP'nin Siyaset Akademilerine yönelik gerçekleştirildi. 


Ersanlı ve Zarakolu tutuklandı: 5 Ekim ve 28 Ekim 2011 tarihleri arasında İstanbul'da düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 193 kişiden Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde öğretim üyesi ve BDP Anayasa Komisyonu üyesi Prof. Dr. Büşra Ersanlı ile yayıncı Ragıp Zarakolu'nun da aralarında bulunduğu 147 kişi tutuklandı. 


Öcalan'ın avukatları alındı: İstanbul'un ardından Diyarbakır başta olmak üzere birçok ilde de "Siyaset Akademileri"ne yönelik düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda yüzü aşkın kişi tutuklandı. İkinci dalga operasyon bu kez 23 Aralık 2011 tarihinde 16 ilde avukatlara yönelik yapıldı. Gözaltına alınan 49'u avukat 88 kişiden 36 avukat tutuklanırken, 36'sı tutuklu 52 kişi hakkında ise dava açıldı. 


Özgür basına darbe girişimi: 2011 yılının sonlarına doğru yapılan ikinci büyük dalga soykırım operasyonunda bu kez hedefe gazeteciler vardı. İstanbul Özel Yetkili 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı ile DİHA'nın tüm büroları ile Gündem Gazetesi, Demokratik Modernite Dergisi, ANF ve Etik Ajans'ın bürolarına yönelik 49 basın emekçisi gözaltına alındı. 36'sı tutuklu 44 gazeteci hakkında "örgüt üyeliği" ve "örgüt yöneticiliği" iddiaları ile dava açıldı.

 
Roboskî'de katliam yapıldı: Bir taraftan soykırım operasyonları sürürken, bu kez katliam haberi 28 Aralık 2011'de Şırnak'ın Uludere İlçesi'ne bağlı Ortasu (Roboskî) Köyü'nden geldi. Çoğu çocuk 34 köylü savaş uçaklarının bombardımanı sonucu katledildi.


Hak ihlalleri tavan yaptı: İHD Diyarbakır Şubesi'nin hazırladığı "Hak ihlali raporu"nda da son bir yıl içinde yaşanan hak ihlalleri tavan yaptı. 2011 yılı içinde polis ve jandarma, "Keyfi öldürme, silah kullanma yetkisinin ihlali ve dur ihtarına uymadığı" gerekçesi ile 47 kişiyi öldürürken, 86 kişiyi ise yaraladı. Aynı yıl içinde bir yurttaşı katleden korcular 20 yurttaşı ise yaraladı. Biri çocuk 20 yurttaşın faili meçhul cinayete kurban gittiği süreçte saldırı sonucu yaralandı, 13 kişi cezaevinde yaşamını yitirdi. Ayrıca 2 bin 326 eve baskın düzenlendi, 6 bin 306 kişi gözaltına alındı ve 1917 kişi tutuklandı.


2012'nin ilk infazı Amed'de yaşandı:
20 Ocak 2012 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesi'ne başvuran Nesip Kar, 31 Aralık 2011 tarihinde özel timler tarafından evlerine düzenlenen baskında gözaltına alınan kardeşi Mekin Kar ile yanında bulunan arkadaşı Agit Altan'ın gözaltı sırasında infaz edildiğini bildirdi. 


AKP'nin 'işkenceye sıfır' toleransı: İHD Diyarbakır Şubesi tarafından hazırlanan ve 2012 yılının ilk 4 ayını kapsayan "Yaşam Hak İhlalleri" raporunda ilk 4 ay içinde 4 sivil polis tarafından öldürüldü. 4 siyasi tutsağın cezaevinde yaşamını yitirdiği bildirilen raporda 2'si çocuk 6 kişinin faili meçhul saldırı sonucu yaşamını yitirdiği 2'si kadın 33 kişinin de yaralandığı bildirildi. Yine ilk 4 ay içinde meydana gelen şüpheli asker ve polis ölümleri kısmında 2'si intihara teşebbüs 9 kişinin yaşamını yitirdiği kaydedildi. Rapora göre, çatışmalı ortam nedeniyle yıl içinde arazi, yayla, mera ve otlak yasağının yaşandığı 2012 yılı içinde operasyonda yaşamını yitiren 18 gerillanın naşının verilmediği 7'sinin naşına yönelik ise fiziki tahribat yapıldığının altı çizildi. 


Anadile ve düşünceye kelepçe: 37 kişinin gözaltında işkence ve kötü muamele gördüğü 4 aylık süre zarfında 109'u çocuk 2 bin 34 kişi  gözaltına alındı. Bunlardan 33'ü çocuk 733 kişi tutuklandı. Bin 198 eve baskın düzenlendi. 629 yayın hakkında toplatma ve yasaklama kararı çıkarıldı. 176 kez anadilde savunmaya yönelik yasak getirildi.


19 belediye başkanı tutuklu: Van'da 7 Haziran tarihinde BDP ve bağlı belediyelere yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 14 kişiden Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, Asrın Hukuk Bürosu avukatı Cüneyt Caniş ve İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınan Başkale Belediye Başkanı İhsan Güler, BDP Muradiye İlçe Başkanı Mehmet Şirin Yıldız, Özalp Belediye Başkanı Murat Durmaz, BDP Başkale eski İlçe Başkanı ve DTK üyesi Derviş Polat, Edremit Belediye Başkanı Abdulkerim Sayan, BDP Çaldıran İlçe Başkanı Metin Adugit, BDP Erciş eski İlçe Başkanı Veli Avcı ile BDP Özalp İlçe Başkanı Yakup Almaç, "Siyasi parti etkinliklerinin çoğulluk ve devamlılık arz eden, örgütsel faaliyetlerde" bulundukları ve buna bağlı "Örgüte üye" oldukları iddiasıyla tutuklandı. Son tutuklamalar ile birlikte BDP'den seçilmiş tutuklu belediye başkan sayısı 19'a yükselmiş oldu.

Adana'da 650 BDP'li cezaevinde

Adana'da 650 yönetici ve çalışanı tutuklu olan BDP 17 Haziran'da olağanüstü kongerye gidiyor.


AKP Hükümeti'nin talimatıyla 2009 yılında başlatılan siyasi soykırım operasyonları kapsamında sadece Adana'da binlerce BDP'li gözaltına alınırken, bunlardan 650'si tutuklandı. BDP Parti Meclisi üyesi Mehdi Aslan, BDP eski Adana İl Başkanı Zeki Karataş, ilçe başkanları Hüseyin Beyaz ve Refik Bayav da hala cezaevinde olan BDP'lilerden. BDP Genel Merkezi, yönetimlerinde oluşan boşlukları aşmak için Adana'da 17 Haziran'da olağanüstü kongreye gidilmesine karar verdi. Kongreye BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın katılacağı bildirildi. 


BDP Adana İl Başkanı Ferdi Sönmez, partilerinin ciddi bir baskı altında olduğuna dikkat çekerek, "Amaç güçsüz ve örgütsüz bırakmak" dedi. Sadece BDP'lilerin değil sendikacıların, emekçilerin, işçilerin ve sivil toplum örgütlerinin her türlü eylem ve çalışmalarının devlet tarafından terörize edildiğine dikkat çeken Sönmez, tüm bu çevrelerle ortak hareket ederek, mücadeleyi yükselteceklerini söyledi. 


Kongreye Newroz ruhuyla hazırlandıklarını vurgulayan Sönmez, şimdiye kadar mahallerde 30'u aşkın halk toplantısı yaptıklarını ve buralardan gelen öneriler doğrultusunda yönetimlerini oluşturacaklarını söyledi.

BDP'den AB'ye protesto

BDP Van Milletvekili ve Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Türk Grubu Üyesi Nazmi Gür, Van'daki tutuklamaları kınamak için 13-14 Haziran'da yapılacak olan toplantıya katılmayacağını açıkladı. 


Nazmi Gür, Türkiye'de yaşananlara sessiz kalan Avrupa Birliği'ni protesto için toplantıya katılmayacağını belirterek, "8 bin arkadaşımız tutuklandı. AKP'nin sınır tanımayan saldırganlığı devam ediyor. AB bunu bilmesine rağmen bu saldırganlığı karşı sessizliği bizim acımızda ciddi bir eleştiri konusudur. Türkiye AB ilişkileri bu hükümet tarafından dondurulmuştur. Bana rağmen Kürt sorununun demokratik çözümünde ciddi bir çaba içinde olan BDP'ye karşı haksız hukuksuz saldırılara karşı AB'ye sesini yükseltmeye çağırıyoruz" dedi. Gür, başta AB olmak üzere duyarlı kesimlere da çağrıda bulunarak AKP'nin gerçek yüzünü artık görmelerini istedi.



METİN İNAN / DİHA/AMED

Hiç yorum yok: