15 Mayıs 2012 Salı

'Bileşenler HDK'ya Tüm Varlığı İle Katılmalı'

Halkların Demokratik Kongresi'nde söz alan delegeler, HDK'nın 7 aylık örgütlenme sürecini masaya yatırdı. Delegeler, HDK içinde yer alan örgütlerin, tüm varlıklarıyla çalışmalara katılması ve temsili yaklaşımlardan uzak durması gerektiğini belirtti, "Ortak bir dil yakalamalıyız" dedi.

Halkların Demokratik Kongresi'nin 1. Genel Kurulu'u delegelerin Örgütlenme Komisyonu'nun raporu üzerine yaptığı tartışmalar ile devam ediyor.

Beycan Taşkıran (İstanbul): HDK süreci bizden değişim bekliyor. Bu çok kolay değil, 40 yıllık siyaset tarzımızı değiştirmek kolay değil. Hız kazanamıyoruz. Yerel sorunlarla genel gündemleri birleştiremezsek, yerelleşemeyiz. Bir yerde kentsel dönüşüm ile ilgili hareket varsa, bizim de gündemimiz olmalı.

Haluk Keskin (Giresun): Kürt sorunu nedeniyle biz geriye düştük. Karadeniz toplumu, Kürt sorununda gerici düşünüyorlar. Bunu aşmamız gerekiyor.

Züleyha Mangan (Samsun): Samsun HDK'nin gerçekleştirdiği eylemler kısa sürede dikkatleri üzerimize çevirdi. Bizim ilimizde de 'Halkların kardeşliği' demek kolay değildi. Ancak biz 'halkların kardeşliği'ni inandığımız için bu konu üzerinde durduk ve önemli gelişmeler kaydettik. Samsun'da Newroz'ta ilk gerçekleştirildi. Samsun sahilinde Newroz ateşini birlikte tutuşturduk.

Bülent Uyguner (İstanbul): Kentlerin belirli merkezlerinde eylemler yapılmasına son verilmesi gerektiğini düşünüyorum. HDK bizden değişmemizi istiyor. Delegelik sistemi çökmüştür. Delegelik sistemi ile doğrudan demokrasiyi kaynaştıran bir yöntem bulunmalıdır. HDK bileşenlerinin 1 Mayıs gibi gündemlerde ayrı tutum alması eleştirilmelidir.

Kızbes Aydın: Hala halkı aramıza katmış değiliz. Hepimiz solcu, eski solcularız. Halka ulaşmamış gerekiyor. İnadına örgütlenmemiz gerekiyor.

Serpil Arslan (Adana): Yürütmesi ve meclisiyle iyi işleyen bir il durumundayız. Politik refleks geliştirmede pratiğimiz genel olarak olumlu. Ancak, bir HDK gövdesi oluşturmakta sıkıntılıyız. İki nedeni var. Birincisi, HDK içinde yer alan kurumların tabanları HDK'yi daha net anlamaya ihtiyacı var. İkincisi ise, bağımsız bireyleri sürece katmayı başaramadık.

Sinan Odabaş (Kocaeli): Yerel sorunlara odaklandık. Ulaşım sorununu gündemimize aldık. Bu çalışmalara halkın yoğun ilgisi oldu. Halktan öğrenen olmaya çalıştık. HDK öğrenen bir örgüt olmalı.
Fikriye Akgül (İstanbul-Tuzla) HDK işçi havzalarında da yer almalı. İşçileri nasıl örgütleyeceğini tartışmalı. Biz işçilerin asıl umudu, HDK'dir. HDK ile birlikte hareket etmeyen Sendikal Güç Birliği'nin bize faydası olmayacaktır. Sendikal Güç Birliği de HDK içinde olmalıdır.

Nazmiye Ülker (İstanbul): 40 yıllık alışkanlıklarımızın iyi noktalarını alalım. Çağımıza uymayan alışkanlıklarımızı bir kenara atalım. HDK'nin politikasını dışarıda yayarak HDK'li olabiliriz. Kadın Meclisi de tam olarak örgütlenemedi.
Özlem Talu (İstanbul): HDK içindeki siyasi yapıların kendini yeniden değerlendirmesi, tabanını bilinçlendirmesi çok önemli. Bu konuda siyasetlerin çabalarının farkındayız ancak özellikle yerel çalışmalarda, siyasi yapılardan gelen tavırlar, sekter davranışlar, bağımsız arkadaşları çalışmaların dışına itiyor. Ortak bir dil yakalamak zorundayız.

Orhan Adıyan (Konya): Kadınların eve nasıl kapatıldığını bölgemizde çok iyi görüyoruz ve biz kadınları örgütleyemiyoruz. Polisin HDK'yi hedef alması çok iyi. Demek ki, bizi önemsiyorlar. HDK artık sistem tarafından önemseniyor.
Bilgi Tağaç (Eskişehir): Ortak bir dil için ortak bir tutum olmalı. Trafik kazasında yaşamını yitiren Rezzan Kotil, Antalya HDK'nin delegesiydi. Onu burada anmak gerekiyor. Tutsak edilen delegelerimize selam göndermek istiyorum. Eskişehir'de Newroz ve 1 Mayıs, alışkanlıklarımızın bizi yönettiği etkinlikler oldu. Her iki etkinliğe HDK bileşenleri olarak katıldık, HDK olarak katılmadık. Yerel politikaların oluşturulması meclis örgütlenmesinin önünü açacaktır.

Vakkas Kılıç (Mersin): Hareketin kitleselleşmesi açısından atılması gereken bazı adımlar şunlar: delegasyon sisteminin değişmesi, merkez ile yerel arasındaki ilişki sistemli hale getirilmeli ve bileşenlerin süreç içindeki katılımının etkin hale getirilmesi.

Serfinaz Göçmez (İstanbul): Ben bir asker ailesiyim. Yeğenim Ahmet Yalçınkaya'ya 1996 yılında savaşta kaybettim. Cenaze töreninde yalnız bırakıldık. Cenazemize devlet kamyon kamyon MHP'li taşıdı. Biz emekçi Türk aileleri de bu savaştan etkileniyoruz. HDK, Türk asker ailelerine de ulaşabilmeli.

Can Tekin (Bandırma): En önemli kaynaklardan olan bor madenlerinin uluslararası tekellere peşkeş çekilmesini engellemek için HDK'ye ve HDK milletvekillerine görev düşüyor.

Selma Başakay(Sinop): HDK, Doğu Karadeniz bölgesindeki HES'lere karşı mücadeleyi gündemine almalı. Ünye'de yapılmak istenen termik santrale karşı mücadele etmelidir. HDK merkezi organlarını bu konuda daha duyarlı olmaya, Doğu Karadeniz'de kapitalizmin doğa tahribatına karşı mücadele etmeye çağırıyoruz.

Gülsüm Hanoğlu (İstanbul): Biz ne zamandan kapitalizmin pazar arayışlarının sonucu olarak gündeme getirdiği Anneler Günü'nü kutlamaya başladık? Biz anneler Günü'nü kutlamıyoruz. Ev işlerini ve çocuk bakımını erkekler yüklensin.

ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok: