26 Nisan 2012 Perşembe

İslam’da Türkleşme, Devletleşme ve Kapitalistleşmenin Alternatifi: Anti-Kapitalist İslami Hareket

Veysi Sarısözen
 

Sosyal medyada yeni bir hareket başlamış. Müslüman Anti-kapitalist gençler 1 Mayıs alanına Fatih Camii’nden yürüyeceklermiş. İncil’den, Tevrat’tan bölümler, Kur’andan ayetler, hadislerden alıntılar, ünlü İslam düşünürlerinin sözlerinden aktarmalarla...

Çağrıları şöyle: “

1 Mayıs Hakkı Müdafaa Günüdür!

Emeği, ekmeği, alın terini ve hakkı müdafaa etmek İçin! Zincirleri kırmak ve ‘kölelere özgürlük!’ demek için!

Adalet, özgürlük ve eşitlik için! İşçinin, emekçinin, işsizin, yoksulun ve mahrumun hakkı için, ‘Asgari ücret azami köleliktir’ demek için! AVM şantiyelerinde yanan, barajlarda boğulan işçiler ve cezaevlerinde tecavüze uğrayan çocukların feryadı olmak için!

Hrantlar, Uludereliler, Roboskililer, Ceylanlar ve daha niceleri hangi suçlarından ötürü öldürüldü demek için!

Baskı ve sindirmeyle yok sayılan Kürt halkının talepleri, taleplerimizdir demek için! Ölüm değil çözüm demek ve barışa bir ses vermek için!

Erkekçiliğe ve erkek egemenliğine karşı, bedeni metalaştırılan, kişilikleri değil dişilikleri kimlikleştirilen, kapitalizmin ve tarih boyunca tüm sömürü düzenlerinin en etkili silahlarından biri olarak kullanılan, din, örf, töre adına hakları elinden alınan ve yok sayılan kadınların özgürlüğü ve eşitliği için!

Yalın ayaklıların, kimsesizlerin, horlanan göçmenlerin, diri diri gömülen seks kölesi kadınların sessiz çığlıklarını duymak ve duyurmak için!

Tutsaklarla dayanışmak, ‘siyasi-askeri operasyonlara son!’ demek için! Çocuklarımızı robotlaştıran ve senelerce resmi ideoloji yoluyla uyutan zorunlu eğitimin dayatmacı yüzüyle hesaplaşmak için!

Zorunlu askerliğin zulüm, vicdani reddin ise insani bir hak olduğunu haykırmak için!

Katliamlarla, sürgünlerle, tehcirlerle varlıklarına kastedilen Ermeni ve Alevi yurttaşlarımızın hakkı için! Yeryüzünde bozgunculuk yapanlara, ekini ve nesli ifsat edenlere karşı ses çıkarmak, ‘Güneş, rüzgar bize yeter! Nükleere ve Hes’lere Hayır!’ demek için!

Yaratan’ın bizlere emanet ettiği ancak kapitalizmin yok etmek üzere olduğu dünyamıza sahip çıkmak, bu saldırganlığa karşı doğanın ve tüm canlıların isyanına isyan katmak için!

Dünya halklarının emek, adalet ve özgürlük mücadelelerini selamlamak, Sömürüye, savaşa, işgale, emperyalist ve faşist saldırganlığa ‘dur’ demek için! Halkın ve hakkın sesini yükseltmek için! Firavunlara, Karunlara, Hamanlara, tağutlara, kula kulluğa ve köleliğe geçit vermemek için! Sınıfsız, sınırsız bir barış yurdu için!

1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’ndayız!”

İslam’ın sosyal içeriğini bu topraklarda ilk dile getiren Türkiyeli komünistler oldu. Yeşil Ordu Nizamnamesini okuyanlar bilir. Halk İştirakıyyün Fırkası bildirilerini de. Sonra her şey değişti. Sömürüyü yıkan devlet kendini “korumaya” kalkınca, “Müslüman Şark”tan uzaklaştı. Kemalistlere yakınlaştı. Ve işte bu da, bizim “felaketimiz” oldu. Kemalist her şeyi Batı’dan alınca, biz de her şeyi Batı’dan aldık. Lenin, “Marksizmi kendi dilinize çevirin” diye sanki boş yere konuştu. Biz “çevirmedik”, “adapte” etmedik. Olduğu gibi aldık. Dar manada “tercüme” ettik.

Anlamadığımız şuydu: İslam “sosyalleşmeden”, ülke “sosyalistleşemez.” Civciv nasıl kendi kabuğundan doğarsa, sosyalizm de içinde yaşadığı toplumun kültürel, dinsel, mezhebi kabuğunu gagalayarak gözlerini dünyaya açabilir. Kürt Özgürlük Hareketi böyle yaptı.

Sanırım toplumsal “yumurta”nın kabuğunu şimdi Genç Müslüman Anti-kapitalistler gagalıyor. Yeni bir doğumdur bu. “Sosyalizmi” İslami fundamentalizm için kullanan, Kaddafilerin, Nasırların, BAAS’ın “İslam sosyalizmi” değil. Kur’an’ı “beşeri kurtuluş” için okuyan bir “kurtuluş teolojisi”nin sosyal tabanı ortaya çıkıyor. İslamı “devletleştiren ve kapitalistleştiren”, “Türk-İslam” geleneğinden farklı olarak “İslam sosyalleşiyor”...

Bu kültürel ve toplumsal hareket büyük bir geleceğin habercisi olabilir. Onun bağrından, “insanın kurtuluş teolojisi” de çıkar, yepyeni bir “idealist İslam felsefesi” de, “gerçek materyalizm” de çıkar, sosyalizm de çıkar, İslami “ekolojik” bir dünya da kurulur. “Erkekçiliğin inkarı” da. İnsan “yaratımı” olan “ulusları” silip süpüren “ümmet” de burada yeniden doğar, büyük “enternasyonalist” ütopya da burada yeniden “dirilir”. “Vel -Basü Badel-Mevti Hakkun.” Sosyalizmin “ölümünden” sonra “dirilişinden” söz ediyorum.
Genç Müslüman Anti-kapitalistleri şimdiden kutlamak gerekir. Onlar “kapitalist Türk-İslam sentezi”nin İslam içi alternatifi olma yoluna koyulmuş bulunuyorlar. Başarıp başaramayacakları üzerine konuşmak erken. Ama bu gerçek bir başlangıçtır. Başarmak için önlerinde büyük bir örnek var:

Kürt Özgürlük Hareketi yalnız Kürtlerin ulusal demokratik birliğini sağlamakla kalmadı; Kürdistan’da Sünni ve Alevi mezheplerini saflarında örgütleyerek Müslümanların da birliğini kurdu ve Süryaniler başta olmak üzere Hıristiyanlarla Müslümanları birleştirerek, dinler arasındaki ayrılıkları ortadan kaldırma yoluna koyuldu. Şimdi beklenen “sosyal İslam”ın, “Türkmen Aleviliği”nin, kıyılardaki “laik Türklerin” Türkiye soluyla birleşerek kendi aralarında bir “tarihsel blok” kurması ve Kürt halkıyla birleşmesidir. AKP rejiminin alternatifi böyle yaratılabilir. 1 Mayıs bu yolda bir adım olabilir.

Kaynak: Özgür Gündem

Hiç yorum yok: