6 Nisan 2012 Cuma

Demirtaş: Başbakan Yanlış Bilgilendiriliyor

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmaları tarafından yanlış bilgilendirildiğini belirterek, “Cemaatten emir alan kadrolar ile iş yapıyorsunuz” tepkisinde bulundu. Erdoğan’ı BDP konusunda dilini değiştirmeye çağıran Demirtaş, “Başbakan önümüzdeki dönemi iyi okumalıdır. Artık Kürtler Ortadoğu'da büyük bir aktördür. Türkler ile eşit haklar ekseninde yaşaması gereken bir halktır" diye vurguladı.

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gündemdeki konulara ilişkin basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu. Demirtaş, Başbakan Erdoğan'ın müzakere niyetinin olmadığını belirterek, bu niyetinin olması durumunda Kürt sorununda muhatapların başından beri müzakereden yana olduklarını vurguladı.

Demirtaş, "Başbakan, hem iç politikada hem de Ortadoğu politikasında hükümeti boğazına kadar batağa sokmuş durumdadır. Dolayısıyla şu anda Başbakan'ın ne barış yapmaya niyet ne cesareti ne de böyle bir arayışı var" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın dersi kaynatan çocuklar gibi sürekli gündem değiştirmeye çalıştığını vurgulayarak, Erdoğan'ın BDP ile ilgili söylediklerini eleştirdi. Demirtaş, "Başbakan Erdoğan'ın bizimle ilgili söyledikleri nezaketsizliğin ötesinde cehaletin göstergesidir. Burada BDP'den hangi karar almasını bekliyor" dedi.

‘KARAR ALMASI GEREKEN HÜKÜMETTİR’

Kürt sorununda karar alması gerekenin hükümet olduğunun altını çizen Demirtaş, "Ne kararı alacak asimilasyondan, katliamdan vazgeçtim. Kürtlerin haklarını ve özgürlüklerini tanımaya karar verdim diyecek. Bu kararı alması gereken onlardır. Bizim hükümetten daha kararlı siyasi irademiz var. Asıl muhataplık yaşayan biziz. Cemaat mi muhataptır, bizimle ara sıra konuşan hükümet mi? Yoksa ordu mu? Belli değil. Kendi içlerinde büyük bir çatışma yaşıyor" diye belirtti. Siyasi iradesi olmayan partinin AKP olduğunu vurgulayan Demirtaş, Başbakan Erdoğan'ın bir çözüm politikasının olmadığını sadece kürsülere veya meydanlara çıkıp konuşmakla yetindiğini söyledi.

‘KÜRT HALKI ARTIK ORTADOĞU’DA BİR İRADEDİR’

Demirtaş, kendilerinin hükümetten randevu talep etme durumunda olmadıklarını, kendilerinin çağrılarını yaptıklarını ve gelen çağrılara da olumlu yanıt verdiklerini vurgulayarak, "Eğer karşımızda ciddi ve samimi bir irade görürsek müzakere yürütürüz dedik. Ama bize, 'PKK'ye ve Öcalan'a düşmanlık yapacaksınız, sizi seçen tabana ihanet edeceksiniz' şeklinde bir dayatma ile gelecekseniz kusura bakmayın, bu gün Ankara'da yargılanan Kenan Evren de bunun için uğraştı, ama Kürt halkını birbirine düşüremedi. Kürt halkı artık Ortadoğu'da bir iradedir. AKP bunu artık net olarak anlamak durumundadır. Kürt halkı ile barışmak diye AKP'nin önemli bir görevi vardır. Suriye'deki Kürtlere düşman, Irak'taki, Türkiye'deki Kürtlere düşmanlık güdüyorlar. Kürtlere düşman olan AKP kaybedecektir" dedi. Demirtaş, AKP'nin dış politikada boğazına kadar battığını ve Kürtlerin hak kazanmaması için farklı ülkelere taviz veren bir konuma geldiğini vurguladı. "Başbakan bizi tehdit ederek bu sorunu çözemez" diyen Demirtaş, Kürt sorununun ciddi bir mesele olduğunu ve bu tarz yorumları kaldıramayacağını söyledi. Demirtaş, "AKP, BDP hakkında konuşurken daha ciddi konuşmalıdır" ifadesini kullanarak, müzakereye hazır olduklarını, ancak AKP Hükümeti'nde bunu görmediklerini söyledi.

‘KÜRT ÖZGÜRLÜK HAREKETİ BİR BÜTÜNDÜR’

Başbakan Erdoğan'ın AKP'nin kuyruğuna takılmış bir BDP istediğini belirterek, "AKP'nin her şeyini destekleyen, sistemiçileşmiş, marjinal bir BDP istiyorlar. AKP'nin hayali bu. Bunu göremeyince de BDP'ye saldırıyor. 'Eş Başkanların ve BDP'nin iradesi yok' diyorlar. Başbakana söylüyorum; Kürt özgürlük hareketi bir bütündür. Sivil toplum örgütü, partisi, demokratik kurumları ile koordineli hareket eden bir halk hareketidir. Dolayısıyla bu halk hareketini kendi içindeki kurum ve yapılar ile düşman etmeye çalışman nafile bir çabadır. Bizim yürütmeye çalıştığımız siyaset iradesizlik değil kolektif iradenin tezahürüdür. Kolektif karar alan bir yapıyız. Sen demokrasi arıyorsan, bize diktatörlük arıyorsan kendine bakacaksın" dedi.

‘CEMAATTEN EMİR ALAN KADROLARLA İŞ YAPIYORSUNUZ’

AKP'de tek adamlık olduğunun altını çizen Demirtaş, AKP Hükümeti'nin cemaatin sözünden çıkamayan bir parti olduğunu vurguladı. Demirtaş, "Cemaatten emir alan kadrolar ile iş yapıyorsunuz. Asıl sizi sorgulamak gerekiyor. Başbakan bizim sistemimizi anlamadığı için bunları söylüyor" dedi.

‘BÜYÜK BİR KATLİAM PLANI VAR’

Demirtaş, son dönemde artan sınır ötesi operasyonlara ilişkin olarak ise, "Uludere'ye bakarak hükümetin bahar ve yaz aylarında ne yapmak istediğini tahmin edebiliyoruz. Uludere'de gerçekleşen katliamın 'kurallara uygun sınır ötesi harekat' olarak tanımlıyorlar. Yani kurallara uygunluk buysa, baharda ve yazda bunun gibi onlarca katliam yapılacak. Başbakan 15 kadın HPG'linin öldüğü operasyon için güvenlik güçlerine teşekkür ediyor. O kadınlar bu ülkenin yurttaşları. Onların annesi, babası bu ülkenin yurttaşlarıdır. Başbakan acı duyacağını söylemek yerine tebrik ediyor. Bu zihin yapısı dikkate alınırsa büyük bir katliam planı var. Hükümetin bundan başka planı yoktur. Ahmet Türk'e yumruk atanı kutluyor, katliam yapanı kutluyor. Başbakan'da ölümü kutsayan bir yapı var. Sonra bize kalkıp, 'bunlar şiddeti seviyor' diyor. Savcılar bizi şiddetle ilgileniyor diye suçlamaya çalışıyor. AKP'den daha fazla şiddet uygulayan var mı? Bu hızla giderlerse yaz aylarında sivil veya PKK'li demeden herkesi katletmeyi hedefliyorlar" diye konuştu. Kürt sorununun meydanlarda nutuk atarak veya siyasetçilerin birbirlerine sert cevaplar vererek, çözeceği bir sorun olmadığını söyleyen Demirtaş, Kürt sorununun ciddi bir şekilde masada müzakere edilmesi gerektiğini söyledi.

‘OSLO VE İMRALİ MÜZAKERELERİNİN BENZERLERİ BAŞLAMALI’

Kürt sorununda çözüm için geçmiş dönemde İmralı ve Oslo'da yapılan müzakerelerin benzerlerinin yeniden başlaması gerektiğine işaret eden Demirtaş, "Bu defa sürece BDP'nin ve onunla birlikte akil insanların da dahil edilmesi lazım. Oturup konuşulmadan mesele anlaşılmaz. Biz kendimize güveniyoruz, ondan dolayı müzakereler canlı olarak yayınlansın diyoruz. Herkes kimin ne olduğunu anlasın" dedi. Bu konuda adım atması gerekenin hükümet olduğunu söyleyen Demirtaş, hükümetin atması gereken adımı ise şöyle açıkladı: " 'Kürt sorununda yeni bir strateji benimsedik. Bu da diyalog ve çözüm stratejisidir' demek zorundalar. Hükümet, biz ülkemize barışı getireceğiz bu doğrultuda yeni bir karar aldık demelidir. Bu şekilde ancak çözüm olur. Karşımızda bize saldıran ve tutuklayan güç varsa biz buna karşı yalvaran olmayız. Direnen oluruz."

TEŞVİK PAKETLERİ

Demirtaş, Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın açıkladığı teşvik paketine ilişkin olarak ise, bölgedeki işadamlarının ve sanayicilerin bu tür taleplerinin daha önce olduğunu, bu paketin kısmen ihtiyaçlarını karşılıyor olabileceğine dikkat çekerek, "Ama bakın daha önce yapılan bütün teşvik paketlerinden bölgeye yüzde 9 pay geliyor. Dolayısı ile bunlar bölgesel gelişmişliği arttırmaktan başka bir işe yaramamıştır. Teşvikler hep bölgeye gitmiştir. Bu son teşvik oluk oluk akan kana mehlem sürmekten başka bir şey değil. İşin altında Kürt işadamlarına rüşvet vererek, bölge insanın sesini kısma yaklaşımı var. Bölgenin geri kalmışlığını çözmek isteyen bir hükümetin yapması gereken ilk şey bölgenin barışını güçlendirmektir. Geçmiş dönemdeki teşvik paketleri derman olmadı halka, bu da olmaz" dedi.

‘İMRALI SİSTEMİ ORTADAN KALKMALI’

Demirtaş, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrit politikasının tehlikeli olduğunu söyleyerek, "Hükümet hiçbir muhatabı bu süreçlerin dışında tutmayan bir politika uygulamalıdır. İmralı sistemi artık ortadan kalkmalıdır. Ortadoğu'da bu kadar sorun yaşanırken, Türkiye'nin iç sorunlarına bu kadar bağnaz yaklaşmaması lazım. Sayın Öcalan bir aktör, BDP bir aktör, Kandil'de bir aktör bunların hepsi ile görüşmek ancak sorunu çözer. Bu kadar ciddi meselelerde ucuz politikaların arkasına sığınmamak gereklidir" diye belirtti.

‘GENELKURMAY, ROBOSKİ’NİN ÜSTÜNÜ KAPATMAYA ÇALIŞIYOR’

Genelkurmay Başkanlığı'nın TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na sunduğu Uludere Raporu'nu eleştiren Demirtaş, "Komisyon bu raporu 32 gündür bekliyordu. Olayın üzerinden 100 gün geçti. 100 gün sonra gelen raporda, Genelkurmay Başkanlığı katliamın üstünü örtmeye çalıştı. Komisyon ve parlamento bu konuda ısrarcı olmalı. Orada büyük bir suç var, ancak bu suçlular korunuyor. Genelkurmay bunu açıkça yaparak, suç işledi. Başbakan Erdoğan da bunu ortaya çıkarmayarak başka bir suç işliyor" dedi.

‘BAŞBAKAN ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMİ İYİ OKUMALI’


Başbakan Erdoğan'ın Kürt sorununda çözüm niyeti olması durumunda etrafındaki danışmanlardan kurtulması gerektiğini söyleyerek, "Bu danışmanlar ile kendisini bu şekilde enforme eden ekip ile daha fazla yürüyemeyeceğini görmesi gerekiyor. Bu ekip kendisini yanlış bilgilendiriyor. Yok kendisi bu ekipte ısrarlı ise demek ki; yanlışta ısrarcı olma konusunda takıntısı var. Bizim bu konuda katkı sunmamızı istiyorsa bizim ile ilgili kullandığı dili değiştirmesi lazım. BDP'ye yaklaşımı bu olduğu müddetçe kendisinin çözüm arayışı konusunda samimiyetine inanmayacağız. Başbakan önümüzdeki dönemi iyi okumalıdır. Artık Kürtler Ortadoğu'da büyük bir aktördür. Türkler ile eşit haklar ekseninde yaşaması gereken bir halktır" diye kaydetti.

ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok: