6 Nisan 2012 Cuma

Barzani'den Bağdat'a Sert Uyarı: Halka Gideriz!

Washington - Federal Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Barzani, ciddi bir krizin yaşandığı Irak’ta diktatörlüğün yeniden ortaya çıkmasına asla izin vermeyeceklerini söyledi. Bağdat’ta mevcut statükonun devamını seçenek olarak kabul etmeyeceklerini belirten Barzani, “Aksi halde, kendi kararlarını vermeleri için halkımıza gitmek zorunda kalacağız" dedi. Türkiye’de Kürt sorunun barışçıl çözümü için destek sunmaya hazır olduklarını belirten Barzani, “Ama herhangi bir taraf farklı bir yolu, şiddeti seçerse, o zaman bu sürecin parçası olmayacağız” dedi.

Resmi temaslarda bulunmak üzere Washinton’da bulunan Federal Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Barzani Washington Enstitüsü’nde konferans verdi. Barzani konferansta Irak’ın ciddi bir krizle karşı karşıya olduğunu belirtti.

‘BAĞDAT YÖNETİMİ ANAYASAYI İHLAL EDİYOR’

Konuşmasına ABD hükümetinin daveti üzerine Washington’a geldiğini belirten Barzani, ABD’li yetkililerle gerçekleştirdiği görüşmelerde, Federal Kürdistan Bölgesi, Irak ve Ortadoğu’daki gelişmeleri ele aldıklarını söyledi.

ABD’nin de desteği ile Federal Demokratik Irak’ın oluşturulması için büyük bedeller ödediklerini belirten Barzani, Federal Kürdistan Bölgesi’nde önemli başarılar elde ettiklerini söyledi. Buna karşın Irak’ta mevcut durumda ciddi bir krizin yaşandığını belirten Barzani, "Bağdat'ta tek bir kişinin, hem başbakan, hem genelkurmay başkanı, hem savunma bakanı, hem içişleri bakanı hem de istihbarat başkanı olduğu, son olarak da Irak Merkez Bankası'nı kendisine bağladığı durumla yüz yüzeyiz” dedi.

“Dünyanın neresinde böyle birşey görülmüş?" diyen Barzani, merkezi hükümetin, anayasayı da ihlal ettiğini vurguladı.

‘MEVCUT STATÜKOYU ASLA SEÇENEK OLARAK KABUL ETMEYECEĞİZ’

Kürt, Sünni ve Şii Arapların ortaklığında oluşturulan Irak anayasasının iyi bir anayasa olduğunu, ancak uygulanmadığını belirten Barzani, Irak'ta diktatörlüğün yeniden ortaya çıkmasını önlemek için tüm Iraklı siyasi grupların birlikte çalışması için çağrılarda bulunduğunu hatırlattı. Barzani, "Sorunları ele alıp çözüm bulmamız, bizim en fazla tercih ettiğimiz seçenek. Bağdat'taki mevcut statükonun devam etmesini asla seçenek olarak kabul etmeyeceğiz. Aksi halde, kendi kararlarını vermeleri için halkımıza gitmek zorunda kalacağız" dedi.

Barzani konuşmasının devamında, Washington’dan döner dönmez, Irak’taki diğer siyasi gruplarla bu durumu gidermek için çalışacaklarını sözlerine ekledi.

Bir soru üzerine, ABD Başkanı Barack Obama ve Başkan Yardımcısı Jo Biden ile yaptığı görüşmede, ABD’nin Federal Demokratik Irak, Federal Kürdistan Bölgesi ve Kürt halkına desteğinin teyit etmesinden memnuniyet duyduğunu belirterek, mevcut Bağdat’taki statükonun devam etmesini kabul etmeyeceklerini net bir şekilde ifade ettiklerini söyledi.

‘HALKA GİDEREK TÜM SEÇENEKLERİ ÖNLERİNE KOYARIZ’

‘Halka gitmek’ sözlerine açıklık getirmesinin istenmesi üzerine Barzani, şunları kaydetti: "6 yıldır sözlerin yerine getirilmesini bekliyoruz, ancak her defasında, seçim var, şu var, bu var diye gerekçe gösterilerek verilen sözler yerine getirilmedi. Artık daha fazla bekleyemeyiz, yorulduk, bıktık. Sözlerin hayata geçirilmesi için spesifik ve net zaman sınırı olmalı. Dolayısıyla, diğer Iraklı gruplarla birlikte çalışarak sorunlara çözüm bulma şeklindeki en tercih ettiğimiz seçenek üzerinde gayret göstereceğiz. Ama çözüm bulunamazsa, o takdirde halkımıza gideceğiz ve özgürce kendi kararlarını vermeleri için ortadaki tüm gerçekleri önlerine koyacağız. Halkımıza gitmek bizim hakkımız, ama bu son seçenek. Böyle olursa, bölgesel yönetimin parlamentosu halkın önüne ne tür bir soru koyulacağına karar verecek. Bağdat'la sorunların çözülmesi için bir zaman limitimiz var, ama burada açıklamak istemiyorum."

PETROL ANLAŞMAZLIĞI

Hewler’in geçtiğimiz günlerde Bağdat’ta petrol akışını durdurmasının Bağdat’tan kaynaklandığını belirten Barzani, bu konuda bir soruya şu yanıtı verdi: “2007 yılında Petrol yasası üzerinde anlaştık. Yasanın aynı yılın Mayıs ayına kadar Bağdat ve Hewler Parlamentolarınca onaylanmaması durumunda, tarafların uluslar arası şirketlerle anlaşmalar yapması konusunda özgür olduklarını belirledik. Dolayısıyla biz anayasayı ihlal etmedik, anayasaya uygun hareket ettik. Buna ek olarak, 4 ay önce Hewler’den Bağdat’ta bir heyet gitti. Bağdat’ta yetkililerle görüşerek, özellikle Petrol bakanlığı ve maliye bakanlığından, ihraç edilen petrol gelirlerinin ödenmesini istedik. Bekledik ancak ödemeler yapılmadı. Bundan dolayı petrol akışı durduruldu. Petrolun akışının durdurulmasının nedeni budur, her hangi siyasi nedeni yoktur. Şirketlerin giderlerini ödedikleri andan itibaren petrol akışı yeniden yapılacaktır.”

KERKÜK VE ‘TARTIŞMALI’ BÖLGELER SORUNU

Barzani, Kerkük ve ‘tartışmalı bölgeler’ konusunda bir soru üzerine, kendileri açısından ‘tartışmalı’ olarak tanımlanan bölgelerin tartışmalı olmadığını, Kürdistan’ın bir parçası olduklarının net olduğunu belirtti. Barzani, bu konuda anayasada belirtildiği şekilde yapılacak olan referandumda çıkacak sonuca saygılı olacaklarını vurguladı. Kerkük konusunda ise Barzani, Irak anayasasının 140. Maddesinin uygulanması gerektiğini kaydetti.

‘SURİYE YÖNETİMİ İLE MUHALİFLER KÜRTLERE SOMUT BİR ŞEY SUNMUYOR’

Barzani, bir başka soru üzerine, Suriye’deki Kürtlerin geleceğinin, haklarını elde etmelerinin kendileri için önemli bir konu olduğunu belirterek, çözüm için etkinliklerini kullanarak siyasi ve finansal destek sunacaklarını kaydetti. Barzani şunları söyledi:

“Birkaç ay önce Hewler’de Suriye Kürdistan(Batı Kürdistan)’a ilişkin bir konferans yaptık. Birliklerinin oluşturulması ve tek çatı altında hareket ederek, tek muhatap oluşturmaları için önemliydi. Suriye Kürdistan’ındaki kardeşlerimizin geleceğinin ne olacağı, ne tür haklar elde edecekleri bizim için önemli bir konudur. Şu anda ne Suriye'deki mevcut yönetimin ne de muhalefetin, Kürt halkına somut bir şey sunmuyor. Onları desteklemeye hazırız. Bu askeri destek ya da mühimmat sağlama şeklinde değil, manevi, siyasi ve finansal destek olacak ve etkimizi kullanarak sorunlarına çözüm bulmalarına yardımcı olmaya çalışacağız. Diğer muhalif gruplarla müzakerelere girmeleri onların hayrına olur. Suriye'nin geleceği de bizim için çok önemli. Gelecekteki yönetim, ülkedeki Kürtler ve diğer tüm kesimlere saygılı, demokratik ve çoğulcu olmalı."

‘ÇÖZÜM İÇİN TÜRKİYE VE PKK’YE YARDIMA HAZIRIZ’

Türkiye’de Kürt sorununun çözümü ile PKK’ye ilişkin bir soruya Barzani, barışçıl çözüm için her türlü destekte bulunmaya hazır olduklarını söyledi.

Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz yıl Hewler’e yaptığı ziyarette ‘Kürt halkının varlığının inkar edildiği günlerin artık sona erdiği’ sözlerini memnuniyetle karşıladıklarını belirten Barzani şunları söyledi:

"Türkiye'de önemli değişimler olduğu kuşkusuz. Ama gerek Türkiye'de gerekse diğer yerlerdeki Kürt sorunu, şiddet yoluyla çözülemez. Dolayısıyla ne Kürtler amaçlarına şiddet yoluyla ulaşabilirler, ne de Kürtler şiddet yoluyla yok edilebilir. Bu nedenle, sorun sadece barışçı yollarla çözülebilir. Çünkü bu durumun devamı, sadece daha fazla kanın akmasına yol açar ve dökülen her kan, Kürt olsun, Türk olsun, Arap olsun, İranlı olsun, bizi üzer.

Bizler kardeş ve komşuyuz, birlikte barışçı şekilde yaşamak istiyoruz. Eğer sorunun çözümü için Türkiye'ye ve ayrıca PKK'ye yardım gerekiyorsa, bunu yapmaya hazırız. Çabalarımıza ve PKK'ye sorunları çözmek için şiddete ya da silaha başvurmaması için baskı uygulamaya ve çağrıda bulunmaya devam edeceğiz. Eğer barışçı yaklaşımı seçerlerse, sorunun çözümüne katkı sağlamak için onlara yardım edeceğiz, ama savaş ya da kavgayı seçerlerse o halde biz başka bir yön izleyeceğiz".

‘TARAFLAR ŞİDDETİ SEÇERSE, SÜRECİN PARÇASI OLMAYACAĞIZ’


Barzani, "PKK konusunda Türkiye ile işbirliği düzeylerinin ne olduğuna" yönelik soru üzerine ise şunları kaydetti: "Pozisyonumuz çok net. Köklü tarihimiz ve deneyimimiz bize şunu gösterdi ki, PKK sorunu savaş ve şiddet yoluyla çözülemez. İster Türk Hükümeti, ister PKK olsun, barışçı bir yaklaşım seçtikleri takdirde, bu sorunun barışçı biçimde çözümü için sunabileceğimiz katkılar noktasında işbirliğimiz ve yardımlarımızda hiçbir sınırlama olmaz. Ama herhangi bir taraf farklı bir yolu, şiddeti seçerse, o zaman bu sürecin parçası olmayacağız".

ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok: