23 Mart 2012 Cuma

Newrozla İflas Eden AKP ve Fethullah Faşizmi

2012 Newrozu Kürdistan’da AKP ve Fethullah Gülen’in Yeni Türk Sömürgeciliğinin iflasını göstermiştir. Bu Newroz’daki görkemli başkaldırı, İmralı’da yıllardır tecritte tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için hayata geçmiş durumdadır. Fethullah Gülen tayfası ve AKP iktidarı bu gerçeği iyi görmek durumundadır. 2012 Newrozu ile AKP ve cemaatin Kürdistan’da yeniden inşaa etmek istediği Türk-İslam sentezli Yeşil Ergenekon sömürgeciliği iflas etmiştir. Yol yakınken bu gerçeği görmek ve Kürt gerçeğini tanımak durumundadır. Çünkü Türk sömürgeciliği Cumhuriyetin kuruluşu ile Kürdistan’da kendisini inşaa etmeye başlarken ret ve inkar politikalarını geliştirerek kendisini kurumsallaştırmak istedi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu öğesi olan Kürtleri inkar etmek için elini çabuk tuttu. 1925’te, 1938’de ve daha birçok değişik tarihte başgösteren Kürt isyanını askeri yöntemle ezmeye çalıştı. Siyasal alanda Kürtleri dışladı. Eğitimde asimilasyoncu ve ırkçı yöntemler ve tezler öne sürdü. Kürdistan’ı siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel olarak sömürge ülkelerden daha beter bir hale soktu. Zaten “devletlerarası sömürge olan Kürdistan”ın Kuzey parçasını TC rejimi tamamen eritip bitirmek istedi. Ancak Apocu hareketin başlaması, 27 Kasım 1978’de PKK’nin kurulması, 15 Ağustos 1984’de PKK öncülüklü gerilla savaşının başlatılması ile Türk sömürgeciliğinin 70 yıllık politikaları alt-üst oldu. 

PKK, Kürt toplumsallaşmasını siyasal, kültürel, ekonomik alanda kurumsallaştırdı. Kürtler, askeri olarak savunmayı, diplomatik alanda ise kendisini güç haline getirmeyi başardı. Türk sömürgeciliği ise Kürtlere karşı, temel politikalarında küresel alanda ABD-NATO bloku ile, bölgesel alanda ise İran-Irak-Suriye merkezli bir anti-Kürt bloku kurdu. Dolayısıyla PKK öncülüklü Kürt siyasal hareketinin karşısında hem küresel egemen güçler hem de bölgesel alanda Arap-Türk-Fars egemenliği ile mücadele etmesi gerekiyordu.

Zordu. Ancak o zorluk büyük bir direnişle aşıldı. Bölgedeki statüko PKK öncülüklü Kürt direnişi karşısında çözülmek zorunda kaldı. Baas rejimleri temsilcileri ile birlikte çözülürken Kürdistan’ın statüsü de kendisini göstermeye başladı. Ortaya çıkan Kürt statüsüne egemen siyaset kendi rengini vermeye çalışsa da demokratik Kürt siyasal hareketi kesintisiz mücadelesini sürdürdü. Ve ortaya halkın desteklediği demokratik Kürt siyasetinin temel temsiliyeti ortaya çıktı. Bu temsiliyet gayet net ve açık bir şekilde PKK ve Öcalan ile isimlendirildi.

Ancak 3 Kasım 2002’de Kürdistan’da tasfiye olmuş Türk sömürgeciliğinin enkazı üzerinden iktidara gelen AKP; Fethullah Gülen ile yeni bir politika inşaa etmeye başladı. Hem klasik Kemalist-Türk egemenliği ile olan tarihsel intikamını almak hem de Kürtler üzerinde yeni Türk sömürgeciliği için yoğun bir çabaya girişti. AKP ve Fethullah Gülen bloku ABD’den de destek alarak inşaa ettiği “Yeni Türkiye”nin ilanını 12 Haziran 2011 seçimlerinden sonra ilan etti. Ancak Kürt demokratik siyaseti tarihsel olarak Türk-Kürt ilişkilerinin artık sömürge hukuku içinde olmayacağını Demokratik Özerklik’in ilanı ile gösterdi.

AKP ve Fethullah Gülen aynen 1925, 1938’deki gibi katliam, inkar ve askeri politikaları devreye soktu. Kürt siyasal hareketi ise bütün alanlarda topyekün direnişe geçti. Çünkü sömürgecilik hukuku ile yaşamak istemiyordu. AKP ve cemaat gaza gelerek kendince Kürtleri ezip bitirecekti. Ama öyle olmadı. Kürtler büyük bedeller ödese de kesintisiz direniş tutumu ile 2012 Newrozuna kadar geldi. Ve ortaya çok büyük bir halk hareketi çıktı. Ortaya çıkan Kürt halk hareketi, sadece Kuzey Kürdistan’da sömürgecilik hukukunu bitirmiyor; aynı zamanda Suriye’de Baas rejiminin Kürt politikasını da tarihin çöp sepetine atıyor.

Bu Halk Hareketi, Güney Kürdistan’da da küresel sistemin kendi Kürdünü yaratma politikalarını işlevsiz hale getiriyor. Yani Kürt Baharlaşması, ya da tatlı su liberallerinin anlayamadığı o devrimci halk savaşı meselesi varya işte böylesi bir dönemi karakterize ediyor. Türk, Arap, Fars sömürgeciliği, özel savaş politikaları ve medyası, eğitim sistemi, mali sistemi artık Kürdistan’da istediği gibi at koşturamayacaktır. Bu böyle bilinmelidir. Bu direnişin karakterini analiz ederken Apocu PKK’nin iyi analiz edilmesi, Abdullah Öcalan’ın tarihi kişiliği ve direniş özelliklerinin iyi okunması şarttır. Öcalan, PKK ve onun ortaya çıkardığı halk gerçekliğini anlamadan afra tafra yapmak, Kürtleri oyalamak artık nafiledir... 

BAKİ GÜL

Hiç yorum yok: