17 Mart... Günlerdir İstanbul`un ağır yaşam temposu ardından nihayet
Amed`e ulaşıyoruz. İlk durağımız Bağlar semti. Bağlar, yoksulluğun,
doğallığın ve militanlığın filizlendiği semt. Bizi karşılamaya
gelenlerle semti dolaşıyoruz. Devlet Newroz’u yasaklarken, yanımdaki
arkadaş “Görüyorsunuz, halkımız yarına hazırlanıyor“ diyor.
Akşam oluyor... Her mahallede ateşler yakılıyor, halaylar çekiliyor. Küçücük çocuklar, boylarını aşan Newroz ateşleri üzerinden atlıyor. Ateşin üzerinden atlayan bir çocuk yanındaki arkadaşına “Hadi atla” diye moral veriyor. Kadınlar rengarenk giyisilerle “Yasakları aşacağız” diyor.
Sabah oluyor. Saat 07:20 ve caddeler bomboş. Karşımıza çıkan tek araç bir traktör... Traktörün üzerindekiler zafer işareti yapıyor.
Bir sonraki durağımız BDP il binası. Erken saatlerde çok sayıda kişi bina önünde toplanmış, parti otobüsünden gelen müzik eşliğinde halay çekiyor.
Bir grup genç ellerindeki araba lastiklerini yuvarlaya yuvarlaya il binası yanındaki bir boşlukta üst üste yığıyor. Geçmiş Newrozların hepsine bir ustalık kazandırdığı belli.
Milletvekilleri Selahattin Demirtaş, Aysel Tuğluk, Emine Ayna, Altan Tan, Ayla Akat Ata, İdris Baluken, gelen misafirleri karşılıyor ve onlarla koyu bir sohbete dalıyorlar. Aniden bir panzer beliriyor. Çocuklar, ellerinde taşlarla panzeri karşıladı. Görevliler çocukları sakinleştirmeye çalışıyor, ellerini iki yana açarak ‘taş atmayın’ diyordu. Görevlilerin çabaları boşuna... Küçük Generaller öfkelerini panzere, taş atarak çıkarıyorlardı.
Panzer kısa bir manevra ile geri geri giderek, alandan uzaklaşmak zorunda kalıyor. Bu zafer coşkusu ile sevinçten havaya zıplayan çocuklar, bir kez daha ateşin üzerinden tek tek zıplamaya başlıyorlar. BDP’li vekiller, halkın coşkusu eşliğinde otobüse biniyor. Ana caddenin karşısında çevik kuvvet ile bir çatışma yaşanıyor. Halk adeta canlı bir duvar gibi vekillerinin bulunduğu otobüsün etrafını sarıyor.
Binlerce insan otobüsün etrafında ‘seçilmiş umutlarını’ koruyordu.
Harekete geçiliyor, ortalık bir anda karışıyor. Panzerlerin tazyikli suyu ve biber gazına rağmen Newroz gönülleri ayakta... Basın mensupları bu karmaşa içinde işini yapmaya çalışıyor, sımsıkı sarıldıkları kameralarıyla olayı takip etmeye çalışıyor.
Gazın etkisiyle gözlerimiz yanıyor. Boş alana doğru koşmaya başlıyoruz. Göz kapaklarımızı biraz açık tutmaya çalıştığımız anda, BDP otobüsünün atılan gaz ve sıkılan tazyikli suya rağmen yoluna devam ettiğini görüyoruz. Kısa bir soluklanmanın ardından Dicle Haber Ajansı’nın aracına binerek yolumuza devam ettik.
Altan Tan ve Ayla Akat’ın çevik kuvvet ekiplerine karşı koyuşuna tanık olduk. Saatler 10’u gösterirken, boş sokaklar ulusal kıyafetleri içinde binlerce kadın, genç, yaşlı ve çocuğu ağırlıyordu.
Yol kapatılmış, belediye ve özel halk otobüslerinin seferleri yasak edilmiş... Newroz gönüllüleri bu yasağı tabii ki dinlemiyor. Gruplar halinde Newroz alanına bir yürüyüş başlıyor.
Zafer işaretleri, zılgıtlar, sloganlar BDP otobüsünün ilerlediği caddelerde doruğa çıkıyor. Halk vekillerini bağrına basıyor, adeta ‘benim vekilim, benim çocuğum, benim seçtiğim’ diyerek bağrına basıyor.
‘Gençlerimiz zirveye çıkmayı sever’
Yoğun bir telefon trafiği de sürüyor bu arada: “Şu semtte barikat kırılmış”, “Şu noktada halka saldırılmış” gibi cümleleri sürekli duyuyoruz.
Amed halkı, kentin her bir köşesinde direniyor, kapatılan alan çemberlerini aşarak, yasakları aşıyor. Böyle bir halkın mesubu olmak bir gurur, bir onur, bir heyecan ve bir sevinç duygusunu içinde kalp atışlarımızı gitgide hızlandırıyor.
Kimisi yaşlı, kimisi henüz çocuk, kimisi uzun sakallı, kimisi kadın... Ama hepsinin ortak paydası... Newroz gönüllüsü.
Barikatlar kırılıyor, yasaklar yerle bir ediliyor ve Newroz alanı kısa bir süre içinde hınca hınç doluyor. Alan yakın yerlerde yoğun bir duman dikkatimizi çekiyor.
Valiliğin emriyle alan etrafına dinleyici ve izleyici cihazlar konulmuş, halk belli noktalara konulan ‘Turkcell’ araçlarını ateşe vermiş. Kimi araçlar halen yanarken, bazıları da çoktan kül olmuş. Kilometrelerce yürümek zorunda kalmış insanlarda en ufak bir yorgunluk belirtisini görmedik. Aksine ‘Newroze Newroze’, ‘Diren Diyarbakır Diren’, ‘Apo, Ape, Apeme’ şarkılarına eller havada eşlik ediliyor.
Vekiller, otobüsün üst kısmına çıkıyor, halkı selamlıyor... Kimi çocuklar, Demirtaş’a, ulaşmaya çalışıyor. Demirtaş çocukları yanaklarından öpüp geri gönderirken, bir başka çocuk ileri hamle yapıyor. Demirtaş’ın “Biz biliyoruz, gençlerimiz zirveye çıkmasını severler” sözleri bir alkış tufanına yol açıyor. Her konuşmada, özgürlük ve mücadele mesajı veriyor. 18 Mart Pazar günü Amed’de yapılan Newroz’u gördüğümüzde şunu demekten kendimizi alıkoyamıyoruz:” İyi ki varsın Amed. İyi ki varsın Amed halkı.”
NİHAL BAYRAM/RIZA AYDOĞDU - AMED
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder