9 Ocak 2012 Pazartesi

Suriye’de Türkiye İstihbaratı Parmağı

Aralık ayında başkent Şam’daki istihbarat binalarına, 6 Ocak’ta yine başkentte de bir polis otosuna yönelik intihar saldırılarının düzenlenmesi gözleri komşu ülkelere çevirdi. Son iki hafta içinde Afrin sınırında Etme köyüne Hatay’dan silah yüklü 4 kamyonun gittiği belirtiliyor.

Suriye’deki Türkiye parmağı


Suriye’de Beşar Esad yönetimine karşı gerçekleştirilen bazı eylemlerde Türkiye tarafından gönderilen silahların kullanıldığı iddia edildi. Suriye’nin Humus şehri Valisi Hasan Mustafa Abdulall da kısa bir süre önce, muhalif gruplara Türkiye ve Lübnan’dan silah ve para yardımı yapıldığını tespit ettiklerini açıklamıştı.


Kasım ayı sonlarında Afrin’e bağlı Cindirese ilçesi-Mile Xelilan köyünde bulunan karakola saldırı düzenlendi. ANF haberine göre saldırıyı, Suriye ordusundan ayrılan askerlerden oluşturulan ‘Hür Suriye Ordusu’na bağlı 30 kişilik bir grubun gerçekleştirdiği ve bu grubun Dîlok’tan (Antep) gelen ağır silahlarla donatılmış olduğu kaydedildi. Karakola yapılan saldırı da karakolda bulunan askerlerin el ve kollarını bağladıktan sonra karakol ve askerlerin kullandığı araçlar ateşe verildikten sonra yine sınırın Türkler tarafından denetlenen bölümüne geçtikleri ileri sürülüyor.


Hatay ve Dîlok’u “merkez üs” haline getiren, Hür Suriye Ordusu’nun, Dîlok’ta 5. Zırhlı Tugayı’nda, 3. Tank Taburu içindeki kışla içinde Türk subayları tarafından askeri eğitime tabi tutuldukları gelen haberler arasında. Hür Suriye Ordusu’na burada, Kalaşnikof, BKC ve B7 gibi hafif silahların yanı sıra uçaksavar, mayın ve sabotaj eğitimleri veriliyor.


Silah sevki


İddialara göre, Türkiye’ye ait askeri üslerde eğitilen, Müslüman Kardeşler mensupları da, “Suriye ordusundaki askerleri firar ettirip kendi taraflarına çekmek için Suriye Ordusu’na ait kışla ve karakollara girerek karşı faaliyet yürütüyorlar.” İkna edilen askerler Türkiye’ye götürülerek eğitime alınıyor.


Son iki hafta içinde Afrin sınırında-İdlib’e bağlı Etme köyüne, Hatay-Altınözü’nden silah yüklü 4 kamyonun geldiği belirtiliyor. Köyde yaşayan iki kamyon şoförü, “Hatay’dan gelen kamyonların yüklerini, köyün dışında bekleyen Müslüman Kardeşlere ait başka kamyonlara boşalttıktan sonra geri döndüklerini gördüklerini” ifade ediyorlar. Aynı köylü, “Getirilen silahlar arasında, BKC, B7 roketatar ve el bombası ile TNT, A4 patlayıcıları ve tahrip kalıplarının ağırlıkta olduğunu” anlatıyor.


Suriye’ye yönelik ABD destekli “örtülü harekat” kapsamında sürdürülen askeri faaliyetler yanında özellikle son zamanlarda Batı Kürdistan şehirleri; Afrin, Amude, Cizire, Dırbesiye, Haseki, Qamişlo, Kobani, başta olmak üzere Hama, Humus, Halep ve Şam’da Türk ajanları yoğun bir şekilde faaliyet yürüttükleri de biliniyor.


Esad rejimini devirmeye yönelik isyanın merkezi konumundaki Humus’un Valisi Hasan Mustafa Abdulall, muhalif gruplara Türkiye ve Lübnan’dan silah ve para yardımı yapıldığını açıklamıştı. Uluslararası basının katıldığı bir basın toplantısı düzenleyen Vali Abdulall, “Bu konuda ellerinde fotoğraf ve belgeler olduğunu” ifade etmişti. 23 Aralık’ta Şam’da istihbarat örgütlerine yönelik intihar saldırılarında onlarca kişi ölmüştü. 6 Ocak’ta Şam’da düzenlenen intihar saldırısında da 26 kişi öldü.

 
Erdoğan ve demir yumruk

Suriye’de İçişleri Bakanlığı, hükümet karşıtı saldırılarına “demir yumrukla yanıt vereceği” uyarısında bulunurken Suriye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Nacah El Attar, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Suriye karşıtı kampanyanın önde gelen aktivisti haline geldiğini belirtti. Nacah El Attar, Türkiye ile Suriye halkı arasındaki ilişkilerin siyasi krizlerin üstünde olduğunu belirterek “Erdoğan şimdi Suriye karşıtı kampanya yürüten en önde gelen aktivistlerden biri oldu” dedi. Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak’ı kabulünde konuşan El Attar, Erdoğan’ın Suriye politikasının iki ülke halkına zarar verdiğini, batılı ülkelerin hedeflerine hizmet ettiğini ve bölgeyi istikrarsızlığa sevk ettiğini ifade etti. El Attar, Suriye ile Türkiye halkı arasındaki ilişkilerin siyaset üstü olduğunu ve güçlendirilmesi gerektiğini de söyledi. El Attar, “Suriye ile yüksek strateji anlaşması imzalayan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ı büyük bir müttefik olarak görüyordu. Ancak Erdoğan Şam’a karşı tavrını hızlı bir şekilde değiştirdi. Erdoğan şimdi Suriye karşıtı kampanya yürüten en önde gelen aktivistlerden bir oldu” dedi. Kamalak, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile de görüştü. Esad “Bir odada yangın çıktığında diğer odalar da zarar görür” dedi.  Lübnan’daki Hizbullah örgütü ise, ABD’yi Suriye’nin başkenti Şam’daki saldırının arkasında olmakla suçladı. Amacın İsrail’e karşı Hizbullah’ın yanında olan Suriye’yi cezalandırmak olduğu kaydedildi.

Hiç yorum yok: