6 Ocak 2012 Cuma

Sanatçı ve Aydınlar: Roboski Katliamı Örtbas Edilemeyecek


İstanbul - TSK'ya bağlı savaş uçaklarının bombardımanı 35 Kürt köylüsünün katledildiği Roboski Köyü'nde inceleme yapan siyasetçi, sanatçı ve aydınlardan oluşan heyet incelemelerinin tamamlayarak İstanbul'a döndü. Cezayir Toplantı Salonu'nda bir araya gelen 45 kişilik heyet izlenimlerini paylaştılar.
Otuz yılı aşkın bir süredir devam eden savaşın neden olduğu yoksulluğun yanı sıra TSK'nın son katliamı ile birlikte bölge halkının öfkesini artırdığını vurgulayan heyet üyeleri, katliamda yakınlarını kaybedenlerin, tazminat ve özür ile yetinmeyerek sorumluların bulunmasını istediğini vurguladılar. Ayrıca heyette yer alanların ortak tepkisi olayın üstünün örtülmemesi için sonuna kadar mücadele edileceği şeklinde ifade edildi.

”Bu insanlara ne diyeceğim kaygısıyla oraya gittim” diyen Özgürlük ve Dayanışma Partisi Başkan Yardımcısı Sema Solaklı, ”O insanlar güvencesiz çalışan emekçi; üretim araçları da 'katır'. Düşünün, orada insanlar evlatlarının puzzle yapar gibi parçalarını topladı; mezara gömdükten sonra da mezarı açıp parçaları yerleştirdi. Barış orada güvercin değil, evlat demek” diye konuştu.

Tiyatro ve sinema sanatçısı Jülide Kural da, ”15 yaşında bir kız geldi yanıma, önce dirayetli görünüyordu; ağabeyinin fotoğrafını gösterip kalbine koydu ve "Benim küçücük bir kalbim var bu ateşi hangi devlet hangi güç söndürecek" dedi” şeklinde konuştu. İnsanların çok öfkeli olduğuna dikkat çeken Kural, ”Elbette çok öfkeliler. Devletten kuru bir özür ve tazminat değil, sorumluları bulmasını istiyorlar ve "bizi yalnız bırakmayın" diyorlar” dedi.

İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, bölge halkı açlığa mahkum edilirken savaşa milyonlarca lira harcandığını hatırlatarak, konunun mecliste de takipçisi olacaklarını belirterek şunları söyledi: ”Orada sınır yok, yoksullaştırılmış bölünmüş aileler var. Milyonlarca para heronlara yatırılırken neden bu insanların onurlu yaşamına yatırım yapılmıyor.Hükümetten gelen tüm açıklamalar, bu katliamın üzerini kapatmaya yönelik, mahkemenin gizlilik kararı da kaygılarımızı da arttırıyor. Bu olay ancak Kürt sorunu çözüldüğünde aydınlacaktır. Bu katliamının üzerinin örtülmemesi için Meclis'te de çalışacağız.”
Roboski'de incelemelerde bulunan grupta yerlan diğer heyet üyeleri de görüşlerini şöyle dile getirdi:

Necmiye Alpay (Yazar): Köylüler tazminat meslesine karşı çıkıyor. Bu bir acıma, merhamet, yoksullara yardım meslesi asla değil. Orada ikinci sınıf insan yerine konma söz konusu.

Yasemin Göksu (Sanatçı): Duyarlı insanların bile görmeye katlanamayacağı dramatik şeyler yaşadık. Genç bir kadın, nişanlısı kendisini göremedi diye ağlarken, tamamen yüzü yanık bir çocuk, ağabeylerinin yüzünü ameliyat ettirmesi için para biriktirdiklerini anlatıyor. Oraya gitmekle, bir cinayete daha ortak olmadığımızı ortaya koyduk.

İlkay Akkaya (Sanatçı): Bölgeye yaptığımız çoğu ziyaret hep vahşi katliamlar sonrası oldu. İki yıl önce bir yaylada barış nöbeti tutarken, "Kahrolsun heteroseksiszm, kahrolsun ulus devlet, yaşasın halkların kardeşliği"ni duyduğumda çok sevinmiştim ama Uludere'ye gittiğimizde yine aynı noktaya gelmişiz dedim.

Meryem Koray (Yazar): Taziyeye gidiyordum ama başım eğikti. Biz ne diyeceğimizi bilmiyorduk ama onlar bize ayağınıza sağlık diyorlar. Kendilerini o kadar yalnız hissediyorlar ki, çünkü hep savaş nedeniyle gidiyoruz oralara.

Aynur Doğan (Sanatçı): O insanlar bu olayların tekrarlanacağı korkusu yaşıyor. Yakınlarını yitirenleri dahi gözaltına alıyorlar. Devlet ve medyadan umudu kesmişler, tek istedikleri Türkiye'nin farklı yerlerinde duyarlı insanların seslerini çıkarması.

Rıdvan Turan (Sosyalist Demokrasi Partisi Başkanı): Bölgeye giderken yaşanan olayların hata sonucu olduğunu düşünmüştüm ama gördüklerimden sonra devletin ilgili kurumları tarafından yapılmış katliam olduğu konusunda netleştim.

Ferhat Tunç (Sanatçı): Devlet Kürt halkını cezalandırmaya çalışıyor. Yanımda olmazsan hepinizin sonu bu olacak mesajı vermeye çalışıyor. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) son seçimlerde oylarını o köylerde arttırdı, bunun da etkisi var.

Sebahat Tuncel (BDP milletvekili): Devlet korucu ve PKK'ye karşı olan bir köye bile gerektiğinde terörist muamelesi yapabiliyor. Bu olay, Kürtlere göz dağı verme amacıyla planlı şekilde yapıldı. Bir nokta daha var; Başbakan ile konuşan korucu, sonra gelip halkından özür dilemek durumunda hissetmiştir kendini, işte bu, halkı birbirine düşürme çabasının göstergesidir.

Hiç yorum yok: