22 Kasım 2011 Salı

AKP'den Tüyler Ürperten Hazırlık

KCK operasyonu adı altında Kürdistan'ın yanı sıra Batı metropollerini toplama kampına dönüştürmesine karşın Kürt muhalefetini teslim alamayan AKP şimdi de Kürt siyasetçilerinin mal varlıklarına el koymaya hazırlanıyor.


AKP hazırlıklarını tamamladığı, “Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı” ile mahkeme süreci başlatmadan bu “suçu” işlediğini düşündüğü vatandaşların mal varlığına el koyacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, esaretle boyun eğdiremediği muhalif kesimlerin mülk edinme hakkına saldırarak yoksullaştırma yoluyla açlığa mahkum etmeyi planlıyor.

TASARI ÇARŞAMBA GÜNÜ KOMİSYONDA 

23 Kasım Çarşamba günü TBMM İçişleri Komisyonu'na getirilecek tasarıya göre, “terörizmi finanse edenlerin” mal varlıklarının dondurulması için MASAK Başkanlığı’nda Değerlendirme Komisyonu kurulacak.

Komisyon, gerçek veya tüzel kişiliklerin mal varlığının dondurulmasına, mal varlığının dondurulması kararının kaldırılmasına ya da yabancı ülkelerdeki mal varlığının dondurulması hususunda talepte bulunulmasına karar verebilecek.
SORUŞTURMA BAŞLATMADAN EL KOYACAK 

AKP tasarıyla haklarında herhangi bir soruşturma başlamadan sadece polis ve istihbarat verilerine dayanarak, “terör” finansmanını sağladığını iddia ettiği kişi veya kişilere 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis verilebilmesinin önünü açacak. Değerlendirme Komisyonu 1 yıl içinde soruşturma başlatılmasa bile dondurma kararının devamına hükmedebilecek.

Tasarıyla “terörizmin finansmanının önlenmesi amacıyla fon sağlanması ve toplanması” gibi son derece muğlak bir ifade ile yeni bir yasak türetiliyor. Buna göre, “terör örgütlerine veya teröristlere fon sağlayan veya toplayan” kişi, fiili daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 5 yıldan 10 yıla kadar hapse mahkum edilebilecek.

HAPİS CEZASI DA VAR 

Söz konusu suçların kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanılmak (ki burada BDP'li belediyeler bu bahane ile hedeflenecek) suretiyle işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılarak, 7.5 yıldan 15 yıla kadar çıkarılıyor. Suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacağı belirtiliyor.

Tasarıda, “malvarlığının dondurulmasında bir kişi veya kurumun sağladığı fonun terör eylemlerinde kullanılacağını bilerek, vermesi kriteri aranacak” denirken, sağlanan fonun suçun işlenmesinde kullanılmış olup olmaması önem taşımayacak. Söz konusu para kullanılmasa da bilerek para verdiği için fail cezalandırılacak. AKP bu yolla tamamen kendi belirlediği hukuki hiçbir dayanağı olmayan gerekçelerle “suçlu” saydığı tüm kurum ve kişilerin mal varlığına el koyacak ve hapis cezası verecek.

HUKUKİ GEREKÇE ARAMAYACAK

Tasarıda, kurulması planlanan, “Malvarlığının Dondurulmasını Değerlendirme Komisyonu” nun MASAK başkanlığında, Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürü, MİT Müsteşar Yardımcısı, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürü, Dışişleri Bakanlığı Araştırma ve İstihbarat Genel Müdürü ve Hazine Müsteşarlığı Banka ve Kambiyo Genel Müdürü'nden oluşacağı kaydediliyor.

Tasarıya göre, komisyon üyelerinin en az beşinin oyu ile mal varlığının dondurulmasına, mal varlığının dondurulması kararının kaldırılmasına ya da yabancı ülkelerdeki mal varlığının dondurulması hususunda talepte bulunulmasına karar verebilecek. Bunu yaparken de hukuki gerekçeye ihtiyaç duymayacak.

AKP ayrıca, Değerlendirme Komisyonu’nun başkan ve üyelerine her toplantı için dört bin gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunan tutar üzerinden toplantı ücreti ödeyerek ek gelir sağlayacak.

Komisyonu’nun mal varlığının dondurulmasına ilişkin verdiği kararları MASAK yerine getirecek. Hakkında mal varlığı dondurulması kararı verilmiş olanlar tüm alacaklarını, borçlarını ve tüm mal varlığı değerlerini, mal varlığının dondurulması kararının Resmi Gazete'de yayınlanmasından itibaren en geç 30 gün içinde MASAK’a bildirecek. Ayrıca mal varlığı dondurulan kişilere alacağı veya borcu olan gerçek ve tüzel kişiler de alacak ve borçlarına ilişkin bilgileri yine 30 gün içinde MASAK’a iletecek.

TELEFON DAHİL…

Mal varlığı dondurulması kararı MASAK’ın talebi üzerine CMK hükümleri doğrultusunda telefon dahil iletişim araçlarıyla derhal bildirilecek ve taşınmaz mallarına tedbir konulacak. Mal varlığının dondurulması kararının yerine getirilmesi talebinde bulunulan kişi ve kurumlar, dondurulan mal varlığına ilişkin bilgileri talep tarihinden itibaren 7 gün içinde MASAK’a bildirecek. Bu süreç içinde mal varlığında faiz ve kira gibi herhangi bir artış meydana gelmesi halinde bu artış da dondurulan mal varlığının kapsamına alınacak.

CHP BİLE TEHLİKEYİ FARK ETTİ 

“Terörizmin Finansmanın Önlenmesi Yasa Tasarısı” ile idareye tanınan geniş yetkilerin “şantaj ve tehdit” aracı olarak kullanılacağına dikkat çeken, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, “Başta mülkiyet hakkı olmak üzere anayasal anlamda temel ve hak özgürlüklerin ihlal edilmesinden öte, yok edilmesi sürecini başlatan bir süreç ile Türkiye karşı karşıyadır” dedi.

Kart, el koyma kararını idarenin vereceğini belirterek, “Bu yöntem kabul edilemez. Burada çok açık bir şekilde yargının görev ve yetki alanına müdahale söz konusudur” diye konuştu. Hukuk devletlerinde yapılması gerekenin, sözü edilen finansmanın kaynakları konusunda suç unsuru olanların idare tarafından raporlaştırılarak, yargıya başvurulması olduğunu anlatan Atilla Kart, şunları söyledi: “Yargının vereceği kararın sonucuna göre uygulama yapılır. Burada evrensel hukuk kuralı ters yüz edilmek suretiyle idare yargının yerine geçmiş olmaktadır.

ATİLA KART: ŞANTAJ ARACI 

Öyle anlaşılıyor ki hükümet polis devleti aşamasının, nihai uygulamalardan birini yapmaktadır. Kritik soruşturmalarda ve yargılamalarda hep görüyoruz, kolluğun hazırladığı yasa dışı yollarla elde ettiği delilleri esas alarak, bu uygulamayı yapacaktır. Anayasal anlamda temel hak ve özgürlüklerin, başta mülkiyet hakkı olmak üzere anayasal anlamda temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilmesinden öte yok edilmesi sürecini başlatan bir süreç ile Türkiye karşı karşıyadır. Bu süreç bir taraftan da özellikle muhalif kişi ve kuruluşlara karşı yerine göre tehdit, yerine göre de şantaj aracı olarak kullanılacaktır. AKP iktidarının demokrasi anlayışındaki faşizan anlayışı gösteren vahim bir gelişmedir.”

Hiç yorum yok: