12 Ekim 2011 Çarşamba

Meşaal Temo'yu Kim ve Neden Öldürdü?


Suriye’de gösterilerin merkezi Humus kenti kuşatılmış durumunda. Muhalefet eskisi kadar çok fazla varlık gösteremiyor. Gösteriler gittikçe azalıyor, ancak rejim karşıtları giderek silahlanmaya başlıyor.

Suriye’de artık kalaşnikofun fiyatı 25 bin Suriye lirasından 100 bine, yani 2 bin dolar kadar çıktı. Şam yönetimi göstericilere karşı aşırı güç kullanmaya devam ediyor. Kürt siyasetçi Meşaal Temo suikastı da muhalif eylemlerin zayıfladığı ve rejim şiddetinin arttığı bir döneme denk geldi.

SUİKAST NASIL OLDU?

Görgü tanıklarına göre suikast anı şöyle gelişiyor: "Şam plakalı siyah bir arabayla gelen dört kişi Temo’nun kaldığı eve giriyor. Biri yüzü açık ve üçü maskeli dört kişi Temo’dan kendileriyle gelmelerini istedi. Temo itiraz edince 4 kurşun sıkılarak öldürdü. Cinayeti işleyenler Temo’nun oğluna ve avukat arkadaşına da birer kurşun sıktılar."

Temo’nun kardeşi, suikastçılardan birinin "Kürtçe konuştuğunu’’ söylüyor. Bu, cinayette ‘’Kürtlerin de yer aldığı" mesajının verildiği şeklinde yorumlanıyor.

Cinayetin ardından Temo’nun hedef seçilmesinin kime hizmet ettiği, kimlerin çıkarlarına yaradığı asıl tartışma konusu.

Maşaal Temo, son dönemlerde internet ortamında paylaştığı yazılarında tehdit edildiğini söylüyordu. Temo rejim karşıtı yürüyüşlere katılarak bunu birçok kez meydanlarda dile getirdi. Suikasttan sonra da internet sitelerine sızan konuşmalarında tüm Kürt partilerini ‘işbirlikçi’ olmakla suçlayıp, Kürt şehirlerinde “devrim” yöneten tek lider olduğunu iddia ediyordu. Ama gerçek böyle değildi. Temo aydın ve tanınan biriydi. Ancak Güneybatı Kürdistan’da birkaç yüz kişi ile sınırlı sayılabilecek bir çevresi ya vardı ya yoktu. Zaten Kürt sokakları da Suriye’nin diğer kentlerindeki gibi ‘çok hareketli’ değildi.

Temo, liderlik için diğer Kürt partilerini eleştiriyordu. Suikastı yapanlar bu çelişkileri derinleştirmek ve hedefi farklı göstermek istemiş olabilirler. Ayaklanmanın başladığı günden bu yana ortak hareket eden Kürt muhalefeti ‘’bizi parçalamak istiyorlar’’ diyerek cinayete tepkisini ortaya koydu.

Dört suikastçı içeriye girip sadece Temo'yu öldürüp çıktılar. Rejimin paramiliter askerlerinin diğer cinayetleri ile karşılaştırdığımızda bu olağandışı bir durum.

‘İşte Kürtler ayaklanıyor. Ayrı bir devlet çıkar, Suriye parçalanır’ mesajı verilerek sokaktaki İslamcı Arapların muhalefeti durdurulmak istenmesi de olasılıklar arasında görülüyor. Yine bu cinayetle Kürtlerin hiçbir talebini kabul etmeyen Müslüman Kardeşler de Kürtleri ‘protestoların merkezine’ çekmek istemiş olabilirler.

Nitekim çok kısa sürede on binlerce Kürt meydanlara çıktı, Amude kentinde Esad’ın heykeli yıkıldı. Avrupa’da 24 saat içerisinde 6 büyük elçilik Kürtler tarafından işgal edilip Kürt bayrağı çekildi.

Batılı medya, Temo’nun ölümü ve sonraki Kürt eylemlerine geniş yer verdi, Batılıların desteklediği Ulusal Meclis’e yakın çevreler de suikastın ölümü ardından Kürtlerin kitlesel olarak bu muhalefete katılacağını öne sürdüler.

İHTİMALLER

Diğer bir ayrıntı ise Temo'nun birkaç saat içerisinde Suriye’den ‘kaçak yollarla’ yurtdışına çıkıp iltica edeceği haberi kısa bir süre önce yayılmıştı. İstanbul’da ilan edilen Suriye Ulusal Meclisi'nin Başkanlık Konseyi'ne 6 kişiden biri olarak seçilmişti. Bu, yurtdışına çıkmasından sonra ilan edilmesi gerekirken bir hafta öncesinden herkes tarafından biliniyordu.

Başta İslamcılar ve yurtdışındaki muhalefet Temo’yu hedef haline getirdi. Şam yönetimi de Temo’nun böylesi bir mecliste bulunmasını engellemek için suikast planlamış olabilir; tabii, muhalefeti adres göstererek!

Kuşkuları güçlendiren bir başka gelişme de aynı gün SUM’da ismi geçen başka bir muhalifin (Riad El-Seyf) Şebiha tarafından dövülmesidir. Yani suikast, İstanbul’da Meclisi ilan edenlerin işine yaramadı denilemez; bu, meclise meşruiyet kazandırdı ve destekçilerin sayısı artırdı.

SUİKASTİN ARKASINDA ANKARA ŞÜPHESİ

Suriye’de ayaklamaların başlamasından bu yana Kürtler politik davrandılar. Kürt şehirlerindeki gösterilerde daha çok kendi taleplerini öne çıkarttılar. Kürtler Şam’ı öfkelendirecek sloganlar atmadan değişim ve halkın meşru isteklerine cevap verilmesini istiyorlardı.

Kürdistan’da etkin bir ayaklanma olsaydı Şam yönetiminin uçaklarla, tanklarla saldırması çok yüksek bir olasılıktı. Nitekim Suriye’deki tüm Kürt ayaklanmalarında rejimden önce Arap milliyetçileri birleşip Kürtlere saldırdı! En son geçtiğimiz yıllarda Qamişlo katliamı bunun en iyi örneğini teşkil ediyor.

Ayaklanmanın başlamasından bu yana Kürt partileri hiçbir dönemde olmadığı kadar özgürce faaliyetlerini yürütüyorlar. Kürtlerin bu örgütlülüğü Türkiye’yi rahatsız ettiği kesin. Davutoğlu ve Ankara’nın Kürtlerden duyduğu rahatsızlığı Şam yönetimine ilettiği biliniyor. Türkiye başından beri Suriye Kürdistan’ında bir çatışma olmasını istiyordu.

Suriye ve İran basını Temo’ya yapılan saldırıyla bağlantılı olarak 4’ü Türk 11 kişinin yakalandığını duyurdu. Bu bilgi ne kadar doğru bilemiyoruz. Belki İran ve Suriye başka mesajlar veriyor. Ancak PYD, ilk günden bu yana cinayetin arkasında Türk istihbaratının olabileceğine dikkat çekmişti. Nitekim bu ay başında KCK, Suriye’deki Kürt kentlerine Türkiye’nin çok sayıda istihbaratçı gönderdiğini açıkladı.

KCK Yürütme Konseyi de bugün yaptığı açıklamada, Suriye’de Kürt halkına karşı yeni bir oyun tezgahlandığını belirterek şu uyarıları yaptı: ‘’Kürdistan halkına karşı yeni bir yönelimin başlangıcı olan bu saldırı, şimdiye kadar halkımızın bu parçada yürüttüğü sistemli ve istikrarlı mücadelesini saptırma ve karışıklıklar yaratmayı hedeflemektedir. Tüm bu saldırı ve girişimlere rağmen bu parçadaki Kürt siyasetini ve halkımızı doğru politikada ısrar etmeye, oyunlara ve provokasyonlara gelmemeye; Suriye devletini ise Kürt halkına karşı geliştirdiği saldırılara derhal son vermeye ve Kürt halkının haklı demokratik taleplerine doğru bir politikayla yaklaşmaya çağırıyoruz.’’

Suikastın arkasında kim varsa, hedefine şimdilik ulaşamadığı kesin; Kürtler hiç olmadıkları kadar dikkatli ve politik davrandılar ve suikastçılara güçlü bir mesaj verdiler. Suikastçılar 2004’te olduğu gibi Kürtler arasında kontrolsüz bir ayaklanmayı ateşlemek istemiş olabilirler.

BARZAN İSO -ANF

Hiç yorum yok: