18 Ekim 2011 Salı

Kapitalist Tekellerin Temsilcisi Bildt Türkiye’de Ne Yaptı?

İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt Ahmet Davudoğlu’nun davetlisi olarak gittiği Türkiye’de temaslarını sürdürüyor. AB Dışişleri Bakanları arasında en fazla AKP yanlısı olmakla tanınan ve Türkiye’deki insan hakları ihlallerini görmezden gelmeyi tercih eden Bildt, dostu Davudoğlu ile birlikte Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya’nın nikah şahitliğini yaptı.

İsveçli bakan, Türkiye’ye yönelik herhangi bir eleştirisi Türk medyasında yer almadı ama İsveç Hükümetinin resmi web sitesinde Bildt Avrupa Birliği’nin ilerleme raporunda dikkat çekilen basın ve ifade özgürlüğü alanındaki eksiklerden kaygı duyduğunu ifade ediyor. Bunu da iç kamuoyundan gelebilecek tepkileri yumuşatmak için yapıyor.

Bildt, son dönemde yüzlerce Kürt politikacının tutuklanması ve binlerce Kürt aydının KCK davasından yıllarca tutuklu bulunmalarını ise gündeme getirmeye gerek bile görmedi. Bildt Türk savaş uçaklarının aydan bu yana uluslararası hukuk kurallarını ihlal ederek Güney Kürdistan’ı bombalamasını ve sivilleri katletmesine karşı sessizliğini sürdürüyor.

Türkiye’de 80 civarında gazetecinin cezaevinde tutulması birkaç kez İsveç parlamentosunun gündemine getirildi. Her seferinde Bildt rahatsızlığını ifade etmesine rağmen Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüğünün çiğnenmesine karşı net bir tutum sergilemedi. Çünkü Bildt gerçek anlamda basın ve ifade özgürlüğünden yana değil.

İsveçli gazeteciler Martin Schibbye ve Johan Persson 1 Temmuz gününden bu yana Etiyopya’da tutuklu bulunuyorlar. 18 Ekim günü yargı karşısına çıkarılacaklar. Schibbye ve Persson ‘terörist’ faaliyetler planlamak ve Odagen bölgesinin bağımsızlığı için mücadele eden gerillalarla işbirliği yapmakla suçlanıyorlar. Oysa iki gazeteci İsveç’te bir gazetede yayınlanması için İsveç tekeli Lundin Oil’in faaliyetlerini mercek altına almak ve tekelin neden olduğu insan hakları ihlallerini belgelemek amacıyla bölgede bulunuyorlardı. Bunun bilinmesine karşı Carl Bildt gazetecilerin gerçekleri araştırma ve kamuoyunu bilgilendirme hakkını, basın özgürlüğünü savunacağına gazetecileri yasak bölgeye girmekle suçlamıştı.

KAPİTALİST TEKELLERİN TEMSİLCİSİ


Bildt’in gazetecileri suçlaması nedensiz değil. Lundin Oil’in Etiyopya ve Sudan’da rahatça petrol çıkarmasını sağlamak için iki ülkenin ordusu bölge halkı üzerinde terör uyguladı. Binlerce kişi öldürüldü, yüz binlerce köylü topraklarından sürüldü. Tüm bunlar olurken Carl Bildt Lundin Oil tekelinin hissedarı ve yönetim kurulu üyesiydi. Binlerce insan yaşamını yitirirken Bildt büyük paralar kazandı. Şimdi de şirketinin neden olduğu insan hakları ihlallerinin ve katliamların açığa çıkmaması için gazetecileri suçlamayı yeğliyor. Bakan, 7 Ekim günü İsveç televizyonunda yayınlanan bir söyleşisinde o zamanlar yönetim kurulu üyesi olduğu petrol tekelinin Etiyopya’da herhangi bir faaliyeti olmadığını iddia etti.

Gazeteciler, aydınlar ve bazı politikacılar Carl Bildt’i inandırıcı olmamak ve basın özgürlüğünü savunmamakla suçladılar. Ticaret Yüksek Okulu profesörü Hans De Geer çok kolay kontrol edilecek böylesi bir iddiayı reddetmenin ahmakça olduğunu ve inandırıcılıktan uzak olduğunu söyledi. Bildt ile aynı hükümet içinde yer alan Hıristiyan Demokratlar’ın Dış Politika Sözcüsü Desiree Pethrus ve Merkez Partisi’nin Dış Politika Sözcüsü Kerstin Lundgren Bildt’in gazetecileri suçlayıcı bir uslüp kullanmasını eleştiriyor ve İsveç’in basın özgürlüğünü savunması gerektiğini söylüyorlar.

Hiç yorum yok: