24 Ekim 2011 Pazartesi

HPG: Kazan Vadisi Operasyonu Bir Senaryo

HPG Anakarargah Komutanlığı, Çukurca’da 19 Ekim günü gerçekleşen büyük eylemlerin ardından düzenlenen operasyonlarda öne sürülen gerilla kayıplarının gerçek olmadığını belirtti. HPG, Kazan Vadisi operasyonunun bir “senaryo” olduğunu belirtirken, Çukurca eyleminde de Güney Kürdistan sınırının hiç kullanılmadığına dikkat çekti.

HPG, 19 Ekim’de gerillanın 18 askeri ve polisiye hedefe düzenlediği kapsamlı eylemlerin ardından, Türk yetkilileri ve medyanın operasyonlarda öne sürdüğü gerilla kayıplarını yalanladı.

HPG Anakarargah Komutanlığı yaptığı açıklamada, “Çukurca’da sömürgeci TC ordusunun saldırılarında şehit düşen Rüstem, Çiçek, Alişer ve diğer tüm arkadaşlarımızın intikamı için gerçekleştirdiğimiz Şehit Çiçek Devrimci Harekat Operasyonu ardından kamuoyunda birçok yalan yanlış haber tartışma konusu yapılmakta, buna dayanarak kimi kirli oyunlar tezgahlanmaktadır” dedi.

KAZAN VADİSİ BİR SENARYO

HPG, altı madde halinde şunları belirtti:

“1. 18-20 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen bu harekatta ve ardından yaşanan çatışmalarda toplam 7 arkadaşımız şehit düşmüş, yüzlerce faşist sömürgeci ordu askeri ve özel harekat polisi öldürülmüş, onlarcası da yaralanmıştır. Bunun dışında özellikle Türkiye kamuoyunda Kazan vadisi olarak adlandırılan alanda değişik sayılarla ifade edilen kayıplarımızın gerçekle bir alakası yoktur.

ÇUKURCA EYLEMİNDE GÜNEY KÜRDİSTAN SINIRLARI KULLANILMADI

2. Eylemlerimiz tümüyle Kuzey Kürdistan sınırları içerisinde örgütlenerek uygulamaya konulmuştur. Eylemin etkisini küçültmek, gerillalarımızın savaş kapasitesini tartışmaya koymak ve değişik ülke ve grupları hedef göstermek amacıyla “Güney Kürdistan’dan saldırıldı” eksenli bir yalan üretilmektedir. Bu harekatımız sömürgeci ordu ve devletin saldırıları karşısında bir savunma harekatı olduğu gibi tüm harekat boyunca Güney Kürdistan sınırları kullanılmamıştır. Bunlar gerçek dışı senaryolar olup Kürtlerin tüm parçalardaki kazanımlarına karşı tahammülsüz yaklaşan Türk gericiliğinin kirli emellerini uygulamaya koyabilmek ve Güney Kürdistan’ı işgal edebilmek için ürettiği bir yalandır. Başta Güneyli halkımız olmak üzere tüm halkımızın ve demokratik kamuoyunun bunu iyi bilmesi gerekiyor.

SALDIRILARA MİSLİYLE CEVAP VERECEĞİZ

3. Bu harekatımız ardından özel savaş medyası eliyle Kürtlere karşı linç kampanyası örgütlemeye konulmuştur. Elazığ başta olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde Kürtlere yönelik gerçekleştirilen bu linç kampanyaları karşısında TC devletini uyarıyoruz. Halkımızı katletmeyi hak görenlerin halkın savunulması eksenli meşru savunmaya dayalı eylemlerini terörist faaliyetler olarak adlandırmasının bir sonucu olarak yaşanan bu linç girişimleri bir an önce durdurulmalıdır. 21. yy.da halen Kürt-Alevi halkımıza Maraş ve Madımaklar yaşatılmaya çalışılıyorsa bu, katliamcı zihniyetlerin iktidarda olduğunu gösterir. Fakat iyi bilinmelidir ki Kürt halkı 80’li veya 90’lı yıllarda yaşamamaktadır. Örgütlü, kendi savunma gücüne sahip bir halktır. Rüstem, Alişer ve Çiçek gibi evlatları vardır ve halkının savunması için gözünü kırpmaksızın gereken her şeyi yapmaya hazırdır. Bir kez daha uyarıyoruz. Halkımızın herhangi bir ferdine yönelik bir linç, katliam girişimi olduğu takdirde misliyle cevap vereceğimiz bilinmelidir.

GENÇLER HALK SAVUNMA GÜÇLERİNE KATILSIN

4. Halkımız da uzun süredir tartıştığı ve uygulamaya başladığı kendi öz savunma mekanizmalarını aktifleştirerek gereken tedbirlerini almalıdır. Kürtler, yaşadığı her mahalle ve sokakta örgütlülüğünü güçlendirmeli, dayanışma içinde dışarıdan gelişebilecek saldırılara karşı duyarlı olmalıdır. Faşist polis gücü ve ırkçı-şovenist kesimlere karşı öz savunma eksenli bir duruş sahibi olmalıdır. Kürt gençlerinin bu konuda yeterli birikim ve cesarete sahip olduğu ortadadır. Bu görevi yerine getirmesine, öz savunmasını yapmasına izin verilmeyen ve KCK operasyonları adı altında zindanlara kapatılma tehdidiyle karşı karşıya bulunan gençlerimiz bu görevini dağa dayanarak, bizzat halkın savunma güçleri içinde yerini alarak da gerçekleştireceğini unutmamalıdır. Kürdistan dağları, Rüstemleri, Çiçekleri, Alişerleri yaratan Kürdistan dağları her zaman kahramanlarını kucaklayacaktır.

GÜLÜNÇ VE TALİHSİZ AÇIKLAMALAR

5. Değişik devlet yetkilileri tarafından Önderliğimize, halkımıza ve gerillamıza yönelik saldırılar karşısında gerçekleştirdiğimiz devrimci harekatımız “vahşet” gibi mesnetsiz bir açıklamaya kavuşturulmaya çalışılmaktadır. Açık bir savaş ilanı yapmış, topyekun bir saldırı içinde bulunan TC devletine karşı boynumuzu uzatmayacağımız açıktır. İlan edilen savaş karşısında gerillamız da savunma hakkını her türlü imkanla devreye koyması beklenen bir durumdu. Buna rağmen Kürt gençleri üzerine atılan tonlarca füze ve bombayı görmeyen, başta Kandil’de katledilen sivil halkımız olmak üzere saatlerce yapılan bombardımanlarla şehit düşürülen gerillalarımızın nasıl yaşamlarından olduklarını anlamak istemeyenlerin vahşet tanımlamaları oldukça gülünç, talihsiz açıklamalardır.

TÜRK ORDUSU ŞU ANA KADAR SINIRLARDAN İÇERİ GİRMEDİ

6.TC ordusu şu ana kadar Güney Kürdistan sınırlarından içeri girmemiştir. Gerillalarımız teyakkuz halinde olup olası bir saldırı karşısında hazır bir halde beklemektedir. Sınır ötesine yönelik herhangi bir operasyon olmadığı ortadayken bu yönlü haberlerin yayılması TC ordusunun aldığı yenilginin üstünün kara propagandayla kapatılması çabasıdır.

Şehit Çiçek devrimci operasyonu esnasında ve bu süreçte şehit düşen diğer yoldaşlarımızın cenazelerinin halkımızca ortaya çıkan kahramanlığa eş düzeyde karşılanacağına inanıyoruz. Yaşanan gelişmeler hakkında gerekli bilgilendirme ve açıklamaları yapmaya devam edeceğiz. Tüm halkımıza ve demokratik kamuoyuna duyurulur.”

ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok: