13 Eylül 2011 Salı

Cahiliye Dönemi ve Mehmet Metiner

Cahiliye devri, İslamda Hz. Muhammed öncesi Arabistan’nın durmunu ifade eder. Bu dönemde Arap kabileler yeni doğan kız çocuklarını diri diri toprağa gömme, zayıfların mallarını zorla ellerinden alma, puta tapma ve türlü kötülüklerde yarış halindeydiler. Hz. Muhammed iktidarında bu tür olayları yasakladı. İslamiyet anlatılırken, İslamiyetin önemi babından bu döneme mutlaka vurgu yapılır.

İslami
gelenekten gelenler, tökezlendiklerinde ya da geçmişte yaptıkları hatalar gün yüzüne çıktığında, kendilerini savunamaz olduklarında, söyledikleri ilk şey; ‘bu yaptıklarım benim cahiliye dönemime ait şeylerdir’ Deyip işin içinden çıkmaya çalışırlar. Şair Necip Fazıl bir dönem içki ve kumar müptelasıydı. O da o dönemi cahiliye dönemim diyerek işin içinden çıkmıştı. Bir dönem Vakit gazetesinde yazan sağcı militan Hüseyin Üzmez de yaptığı hovardalıklar için, benim cahiliye dönemim demişti. Cahiliye dönemi bu kesimde bu kadar meşhurken, bu gelenekten gelen Mehmet Metiner’in cahiliye döneminin olmaması eşyanın tabiatına aykırı olurdu. Çünkü bunlarda cahiliye dönemi bitmez.

Aslında
bizi bu yazıyı yazmayı iten, sistemin iyi Kürd’ü Metiner’in cahiliye dönemi değil, onun bir kişilik kayması sergilemesidir. Erdoğan’la ilgili söyledikleri ortaya çıkınca; önce ‘PKK’in komplusu’ diye gürlemesi, daha sonra ‘ses benim ama konuşma bana ait değil’ gibi absürd açıklamalar yapması, daha sonra da ‘evet söyledim ama cahiliye dönemime ait laflardır’ deyip işin içinden çıkmaya çalışması, en nihayetinde ‘başbakanımdan binlerce kez özür diliyorum’ diyerek iyice dibe vurması, kişilik kaymasının daniskasıdır. Metiner’in sağlam bir duruşunun olmayışının bir başka örneği, ‘HADEP’deyken bu sözleri söylemiş olabilirim’ demesidir. HADEP’deyken farklı bir görüş sahibi, AKP’deyken başka bir görüş sahibi olmak, bir kişilik bozuntusunun ifadesidir. Dik bir duruş sergileyememektir. Çıkara göre hareket etmektir. Metiner aslında tipik bir politikacı örneğidir. Metiner AKP’ye, AKP’de Metiner’e hayırlı olsun.

Şeytan
bir defa doğru konuşur diye bir söz vardır. Metiner, kendi deyimiyle cahiliye döneminde; Erdoğan’ın yetersizliğinden, çapsızlığından, antidemokratik kişiliği nedeniyle Kürt sorununu çözemeyecek oluşundan söz ediyor. Metiner bu sözleri ne zaman söylemiş tam bilmiyoruz. Kimin bu kaseti servis ettiğini de bilmiyoruz. Ama söyledikleri bu gün itibariyle de çok doğru sözlerdir. Erdoğan’ın Kürt sorununu çözme yeteneği, cesareti ve takatı yoktur. Erdoğan, Sistemin yetmiş yıllık Kürtleri asma, kesme, sindirme politikasından bir milim uzaklaşmamıştır. Son bir yılda Kürt siyasetçilerine yönelik tutuklama furyası bunun en yalın örneğidir.

y_gonul@yahoo.co.uk

Hiç yorum yok: